Olağanüstü güçlere inanmıyor musunuz? Bu arkadaşlarla tanıştıktan sonra bir kez daha düşünün derim.
Olağanüstü güçlere inanmıyor musunuz? Bu arkadaşlarla tanıştıktan sonra bir kez daha düşünün derim.
.
Küçük görünüşünün sizi aldatmasına izin vermeyin zira karşılaşırsanız çok farklı şeylerle karşılaşabilirsiniz. Boyutu bir inçten küçük olmasına rağmen, bu yaratık şaşırtıcı bir biçimde 218 desibellik ses çıkarabiliyor ki bu bir silahın çıkardığı sesten daha yüksek. Bu şekilde afallayan avını bir anda pençeleriyle kapıp alelacele mideye indiriyor.
Bu küçük kuş, dar konik kanatları ve inanılmaz eklemleriyle çok uzun süre havada sallanmayı sürdürebilen tek hayvandır. Ayrıca geriye doğru uçması ve yön değiştirme hızıyla da görenleri hayrete düşürmektedir.
Ortalama bir insan su olmadan sadece 3 gün hayatını devam ettirebilir. Ancak bu çöl fareleri tam 3 sene susuz yaşayabilirler. Peki neden? Çünkü bu hayvanlar zamanlarının çoğunda tükettikleri tohumları ve bitkileri küçük küçük lokmalarla yiyerek susuz kalmamayı başarıyorlar. Bunun yanında, gün içerisinde yerin altına topladıkları yemekleri de depolayarak gecenin serin zamanlarında onlardan faydalanırlar.
Çoğu su memelisi hayatta kalabilmek için gün içerisinde yüzeye çıkıp nefes alırlar. Bu balina türü hariç. Kanlarındaki elektrikle yüklü proteinler sayesinde, İspermeçet balinalarının dolaşım sistemleri oksijeni tutarak ve taşıyarak daha etkili kullanmalarını sağlar. Protein sayesinde bu balinalar, yukarı çıkıp nefes almak zorunda olmadan derine dalabilirler.
Su kenarlarında ve ağaçların arasında oynamayı seven bu küçük Orta Amerika kertenkelesi, doğal yaşam içerisinde, diğer birçok hayvan gibi hem av hem de avcıdır. Ancak kendisini av konumundayken diğer hayvanlardan ayıran özelliği, tehlikeyi sezdiği anda suyun üzerinde koşarak kurtulma çabasıdır. Suyun üzerinde saniyede 20 adım atabilme yeteneğine sahip olan bu tür, anatomik özelliği sayesinde adeta bir süper kahraman görünümüne bürünmüştür. Bu yüzden de 'Yüce İsa Kertenkele' lakabını kazanmıştır.
Turriropsis dohrnii, Akdeniz kıyıları ve Japonya sahillerinde bulunabilen sıska bir türdür. Bu türü hepimizden ayıran süper gücü ise, yaşam döngüleri sona erdiğinde ölmek yerine, kendi çocuk haline tekrar dönüşmesidir. Bir süre okyanusta takıldıktan sonra bu küçük Benjamin Button'umuz ahtapot kollarıyla yeniden büyüyerek hayata tekrar başlamaktadır.
Aslında ahtapotlar savaşmaktan ziyade, sevmeyi, sevilmeyi isteyen türlerdir. Savunmaya geçtikleri tek alan doğal olarak tehlike sezdikleri andır ki bu anda da özel hücreleri ve epidermis yapılarıyla bulundukları herhangi bir yerin şeklini, rengini alabilirler.
Bu hayvanımızın özelliği ise aşağı yukarı sağa sola yön farketmeksizin duvarları tırmanabilmesidir. Görünüşe göre hiçbir yerde sıkışıp kalması gibi bir durum söz konusu olmayan bu gerçek hayat süper kahramanının donanımı ise ayaklarındaki olan ve kertenkelenin de yapısına benzeyen binlerce kıldır.
Evet görünüşünden de anlaşılabileceği gibi listenin en garip türlerinden sayılabilen cadı makileri, vücuduna göre aşırı büyük gözleri ile keskin görüş yeteneği ve ayrıca gece görüşü özelliğiyle bizleri şaşırtmamaktadır. Gözlerinin her birinin kafatasının içinde sabit olması ve ayrı ayrı kontrol edebilme yeteneğiyle de 180 derece görebilme ürkütücülüğüne sahiptir.
Tamam bu biraz aklınızı başından alabilir. Yaygın olarak Kamerun taraflarında karşımıza çıkan bu tür, tehlike anında kendi parmaklarını kırıp, aynı yerden pençe çıkarabilme özelliğine sahiptir. Saldırı anında pençeler derisinden fırlayarak, karşılık vermeye hazır hale geliyor. Biyerden tanıdık geldi sanırım.