Hayvanlar Alemine Dair Bilim İnsanlarını ve Biz Meraklıları Şaşırtan İlklerin Gerçekleştiği 10 An

Hayvanlar alemi bilim insanları için uçsuz bucaksız bir araştırma alanıdır ve onları heyecanlandırmaktan asla vazgeçmez. Sizler için hayvanların esrarengiz dünyasında meydana gelmiş ve bilim insanları için dönüm noktası olmuş anları Listverse'den derledik.

10. Pompeii'deki at

Pompeii'deki felaketi çoğunlukla acı içinde kıvranırken donup kalmış gri insan bedenleri ile hatırlanır. 

Vezüv Yanardağı yanardağı MS 79'da Roma kentine doğru lavlarını akıttığında yaklaşık 2,000 kişi hayatını kaybetti. Araştırmacılar katır ve eşekler de dahil olmak üzere bazı hayvan iskeletleri buldular. Bunların arasında sadece iki başarılı kalıp çıkarabildiler. Bir köpek ve bir domuz.

2018'de ise arkeologlar Pompei'de şehrin dışındaki ahır kalıntılarını temizlerken şehrin ilk at kalıntısını keşfetti. Hayvan, ahır içinde yanardağa yakalanmıştı ve düştüğü tarafta yatar pozisyonda bulundu. Bilim insanlarına göre bu zamanında bir gösteri atıydı.

9. Karanlıkta parlayan bukalemunlar

2018'de bir grup araştırmacı karanlık bir ortama UV ışığında parlayan küçük nesneler yerleştirdi. Bu cisimlerin parladığını gören bukalemunlar ise mavi bir ışık saçarak parlamaya başladı. Fakat bu bukalemunların renk değiştirme özelliğinden farklı bir biyolojik durumdu çünkü parlak ışık hayvanların kemiklerinden geliyordu. 

Bu özellik tüm bukalemunlarda bulunmasa da, genellikle yağmur ormanı türlerinde kemik içinde bulunan bir madde dolayısıyla UV ışığında parlama görülebiliyor.

8. Bir ahtapot tarafından boğulan yunus

2015 yılında Perth şehrinde kıyıya ölü bir yunus vurdu. Erkek şişeburunlu yunusun ölüm sebebi ise ağzından sarkmakta olan Maori ahtapotuydu. 

Yunuslar sık sık bu tür ahtapotlar ile beslenirler. Hatta avlarını daha kolay yutabilmek için kendi solunum sistemlerini, hava deliği ve gırtlak arasındaki dokuyu geri çekmek üzere genişletebilirler. Fakat bu kez yunusun yemeye çalıştığı ahtapot kollarından birini hayvanın gırtlağına dolamış ve onun nefessiz kalarak ölmesine sebep olmuştu. Ahtapot da ölmüş fakat yem olmaktan kendini kurtarmıştı.

7. Dünyanın en tuhaf mürekkep balığı

Meksika Körfezi'nde mürekkep balığı olduğu bile şüphe uyandıran bir hayvan vardır. Hatta öyle ki dokunaç kolları olan hayvanları araştıran bilim insanları bile bu sıra dışı mürekkep balığını görünce şaşkınlığa uğradılar. 

NOAA’nın Okeanos Explorer denizaltı araştırma aracı, 2018 yılında denizin binlerce metre derinliğinde kafadan bacaklı yumuşakçalar grubundan sedefli deniz helezonu yani bir notiluse benzer yüzen, kollarının bazıları olmayan bir mürekkep balığı gördü. Deniz biyologlarını en çok şaşırtan ise hayvanın kollarının pozisyonu oldu. 

Bu deniz hayvanı araştırmacı deniz altını görüp bu pozisyona kendini korumak için geçmiş olabilirdi. Bir başka teori ise, denizin daha üst katmanlarından aşağı doğru düşen yiyecek parçalarını sırtında toplayarak bunları daha sonra yemek için saklıyordu.

6. Empati kurup, yaralı silah arkadaşlarını kurtaran karıncalar

Matabele karıncaları açlık durumunda, bir termit yuvasına gider ve bu böcekleri yemeyi çok severler. Termitler çekinik hayvanlar olmadığın için, bu her zaman akşam yemeğinden önce yaşanan küçük bir savaşa yol açar. 

Termitleri güçlü yaratıkları olabilir, ancak bu küçük saldırgan karıncaların da ilk kez, 2017'de daha önce hiç kayda geçmemiş bir davranış sergiledikleri gözlemlenmiştir. 

Karıncaların bu savaş sırasında yaralı arkadaşlarını kurtararak, yuvaya geri götürdükleri görülmüştür. Bu yaralı askerler birkaç gün içinde iyileşir ve çoğu termit yuvası baskınlara tekrar katılırlar. 

5. Yeni doğan bebeği öldüren katil balina

Jared Towers, Kanada sularında yıllardır katil balina sürüleri üzerinde araştırma yapmaktadır.

2016 yılında, ise Towers ve ekibinin ekipmanı sıra dışı sesler ile yankılandı. Bu sesler Vancouver adasının kuzeydoğusunda bulunan orkalardan geliyordu. Towers olay yerine vardığında iki aile grubu ile karşılaştır.

Bilim insanı, 32 yaşında bir erkek balina ve annesinin, henüz yeni bebeği doğan bir aileye saldırdığını gördü. Katil anne-oğul yavruyu öldürmek için adeta birlikte saldırıyordu. İkili bebeği av yapıp yememiş öte yandan sadece boğarak öldürmüştü. Yavrunun annesi, yeni doğanını bu saldırıdan kurtaramamıştı.

Bilim insanlarına göre kendi genlerinin sonraki nesillere geçmesini sağlamaya çalışan erkek katil balinalara, içgüdüsel olarak anneleri de yardım edebiliyordu.

4. İntihar saldırganı gibi patlayan karıncalar

Borneo ormanlarında yeni bir karınca türü, yuvasını oldukça garip bir şekilde savunur. 2018 yılında keşfedilen Colobopsis patlayıcı karıncaları, toksik sıvılarla doludur. İstenmeyen bir durumla karşılaştığı zaman, kendini patlatarak düşmanına sarı bir zehir fışkırtır. Bu her ne kadar hayvanın ölümüne sebep olsa da, yuvasını korumak için ödediği bedeldir.

Fakat sürünün içinde sadece küçük işçi sınıfı karıncalar bunu yapar. Daha büyük kafalı, üst sınıf çalışanlar, bir saldırı anında sadece kafalarını yuvanın kapısına sıkıştırarak oradaki geçişi engelleyebilirler.

3. Karaciğeri olmayan köpek balıkları

Güney Afrika'daki Gansbaai balıkçı kasabası köylüleri, köpekbalığıyla dolu sularda yüzmekten pek çekinmez. Hatta bu korkunç avcıları görmeye gelen turistleri para karşılığında gezintilere çıkarırlar. 

2017 yılında ise birkaç büyük beyaz köpekbalığı ölmüş şekilde kıyıya vurduğunda bilim insaları çok  tuhaf bir şeyle karşılaştı . Köpekbalıklarının karaciğerleri yoktu ve bu organlar bir ameliyat titizliği ile yerinden çıkarılmıştı.

Bilim insanları daha sonra katil balinaların yani orkaların köpekbalığı organlarını yediğini ortaya çıkardı. E vitamini ve diğer besinler tarafından zengin bu organı yiyen orkalar, avlarının geri kalanına tenezzül bile etmemişti.

2. İnsan yiyen bir geyik

Teksas'ta, 26 dönümlük bir arazi Texas State Üniversitesi'nden Adli Antropoloji Araştırma Tesisi tarafından kullanılır ve burada araştırmacılar, vahşi doğada cesetler üzerinde çalışmalar yapmaktadırlar. 

2017'de, insan vücudunun nasıl ayrıştığını ve hangi hayvanların onunla etkileştiğini görmek için bazı kadavralar araziye bırakıldı. 

Görülen en beklenmedik ziyaretçi, beyaz kuyruklu bir geyik olmuştu. Otçul bir tür olan geyik 182 gün kadar dışarıda beklemiş bu cesedin bir kaburga kemiğini kemirmeye başladı. Bilim insanları, asla et yemeyen bu hayvanın muhtemelen kemik içindeki besin değeri yüksek iliği yemeye çalıştığını düşünüyorlar. 

1. Sadece sohbet etmek için iletişim kuran yunus balıkları

2016 yılında, Yana ve Yasha adlı iki Ukraynalı yunus, bir mikrofon ile dinlenmekte olan bir havuzda bilim insanlarını oldukça şaşırtacak bir davranışta bulundu. 

Yana art arda beş kez tık sesi çıkarmış, bu sırada Yasha sessiz kalıp onu dinlemişti. Sonrasında ise yine cümleye benzer bir cevap da Yasha'dan gelmişti. Yunusların yiyecek, duygusal durumlar ya da yön konusunda birbirleriyle iletişim kurdukları bilinir. 

Fakat o gün havuzdaki iki balık birbiriyle sadece sohbet ediyordu. Hacim ve tempoyu değiştirerek, darbeli tıklamalar, insanların bir tartışma sırasında olduğu gibi cümleler oluşturmuştu. Aslında oldukça konuşkan olan yunuslar, o gün insan dilinde mevcut olan tüm özellikleri sergilemişti. Bu muazzam olay, yunusların kendilerine ait sofistike bir konuşma diline sahip olduklarını kanıtladı. 

Ne yazık ki, bilim adamları Yasha ve Yana'nın o gün ne hakkında sohbet ettiklerini hala deşifre edemediler.

Popüler İçerikler

Zoru Başardık: Karadağ'a Üç Puan Hediye Eden Milli Takım'a Gelen Tepkiler
Türkiye Kaçıncı Sırada? Bir Ankete Göre En Güzel Kadınların Bulunduğu Ülkeler Açıklandı
Beklenen Gün Geldi: Birbirinden Ünlü İsimler Saygı1 Formatının İkinci Konuğu Sertab Erener İçin Sahneye Çıktı!
YORUMLAR
27.05.2018

ya bu yunus dili varmış mantığını tam kavrayamadım nasıl anlıyorlar ve ne konuda olduğunu bilmeselerde sohbet diyorlar

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ