Peki bu şiddetin nedeni ne? Kimler bu şiddeti körüklüyor?
Sağlıkla ilgili meslekler, pozitif bilimleri uygarlık tarihinde ilk kullanan mesleklerin başında gelmektedirler. Pozitif bilimleri kullanarak gelişmiş ve pozitif bilimlerin gelişimine de katkıda bulunmuşlardır. Bu açıdan bakıldığında, sağlık çalışanlarına yönelik şiddet, ülkemizdeki bir hesaplaşmanın parçasıdır.
Bir yanda ülkenin 99 yıllık rotasını sürdürmek isteyenler, diğer yanda ise bu rotayı yanlış bulup, değiştirmek isteyenler var. Rotayı yanlış bulanların büyük çoğunluğu bilime, insan haklarına ve demokrasiye inanmıyorlar. Onların hayal ettiği dünyada bilime ve dolayısıyla doktorlar ihtiyaç yok. Son yirmi senede kendilerine inanılmaz bir refah alanı yarattılar. Sülükle, hacamatla tedavinin, ‘nefesi güçlü’ hocaların hastaları okuyup, üflemesinin daha etkili olacağına inanıyorlar. Bu konuda hem siyasilerden hem de halkın bir kısmından ciddi destek buluyorlar. İşte bu kesim, kendi itibarlarını artırıp, başvuru merkezi haline gelebilmek için, doktorluk mesleğini ve sağlık çalışanlarını itibarsızlaştırmaya çalışıyorlar. Sağlık sektörü iyi gelir getiren bir sektör; üfürükçüler, sülükçüler, hacamatçılar bu pastadan pay almak istiyorlar.
İşi özü de budur. Bu savaş üfürükçüler, sülükçüler, hacamatçılar ile bilim arasındadır. İktidardaki zihniyet değişmedikçe de dengeler her geçen gün bilim aleyhine bozulmaya devam edecektir.
Instagram
Demek ki toplum olarak hâlâ ergen olduğumuz gibi, gelişimimiz de hâlâ ortaçağ.