Beşiktaş’ın oynayacağı derbi ve önemli maçların heyecanı bende bir gün öncesinden başlar. Hani teknik direktörler için maçı kafasında defalarca oynamış derler ya, işte aynen ben de öyle maçtan önceki günden itibaren başlarım kafanda oynamaya. Tabii benim kafamda oynan maçlarda da Beşiktaş hiç kaybetmez :)
Bu maçtan önce nedense hiç heyecanlanmadım. Hatta kafamda maçı oynamadım bile. Bu virüs salgınından sonra, maçlara seyirci alınmayınca futbol defterini bir süreliğine kapattım. Ben stadyumda maçı seyretmeyince keyif alamayanlardanım.
Önemli maçlar öncesinde tuhaf totemler yaparım. Bu maç öncesinde ise Süleyman Seba’nın forması ile 15 yıl önce Fenerbahçe’yi Kadıköy’de 10 kişi ile 4-3 yendiğimiz maçın anısına yaptırılmış şapkayı anı sandığımdan çıkarttım. O herkesin rüyalarına giren aksakallı falan söylemedi bana.