'Herkese selamlar, iyi pazarlar. Bugün Çeşme'deyiz, birazdan yola çıkacağım. Sabah kalktığımda enteresan birkaç haber okudum. Dün yaptığımız Ankara konseri sağanak yağış yüzünden tam birinci saatinde sonlanmak zorunda kaldı. Sabah bunun haberlere yansıması 'Oğuzhan Koç yuhalandı, sahneden kaçtı, Allah onu kahretti' gibi oldu. Altta da yine yorumlarda 'Tabii ki, sanatçı mı bunlar?' falan gibi boşluk dolduran insanlar vardı, bunu düzeltmek istiyorum.
Çok ciddi bir yağış vardı. Direnebildiğimiz son dakikaya kadar direndik ama su ve elektronik eşyalar bir arada aynı anda olmuyorlar, dayanamıyorlar biliyorsunuz. Bir yerden sonra ses sistemi çöktü. Benim niyetim konserin sonuna kadar devam etmekti, çok da eğlenmekti fakat teknik buna el vermedi. Dolayısıyla en son seyirciye veda edeceğim bir mikrofonum bile yoktu, çalışır halde. Olayın doğrusu budur. Aksine 1 saat kadar çok da güzel eğlendik. Olayın aslı budur. Şahane de ağırlandık. Ankara'ya, Sincan'a teşekkür ederim. Sadece hava yüzünden kısa kaldı, onu da bir sonraki gelişimde telafi edeceğim.'
Şimdi konseri iptal etti diye söylemiyorum da yani bu sanatçı mı gerçekten, her önümüze çıkana sanatçı demeyin bari, sanatı ne kadar da ucuzlaştırdınız basitleştirdiniz, türkiyede müzik adına sanat 1960'larda Anadolu rock akımıyla başladı, 1970'lerde pop tarzıyla gelişti, 1980'lerde arabesk denen o anlamsız tarzla vıcıklaştı 1990'larda pop müziğin tekrar hortlamasıyla 2000'lere doğru can çekişe çekişe geldi ve bitti, zaten o süreçten sonra artık sahnelere sanatçı kılığında soytarılar çıkmaya başladı (örn. aleyna tilki gibi tipler) mesela ben Anadolu rock tarzı ve 80'lerin yabancı müziklerini dinlerim, böyle zirzoplara da sanatçı demem bunlar medya şebekleri sadece
Oguzhan Koc ozelinde soylemiyorum fakat "o sanatci mi? bu sanatci mi?" ne demek? Ortaya eser koyan herkes sanatcidir. Bu sarki olur, heykel olur, resim olur. Senin begenip begenmemen sonucu degistirmez. Kendi eserini yaratiyorsa sanatcidir.
Başka sanatçı haka dansı mı yapmış. Elektronik ekipman kullanmıyor muymuş?