Çölün ortasında öylece duran ve devasa bir barkodu andıran çizgileri gören birçok kişi, bu işin ardında bir komplo teorisi olduğunu düşünmeden edemiyor. Fakat işin aslı çok daha farklı. Hatta CIA ile bile ilişkili! İyi de CIA ile ne alakası var? Sizi şöyle aşağıya alalım. 👇🏻
Bu çizgilerin arkasındaki hikaye, 1957 yılına kadar uzanıyor. O yıl, Sovyetler Birliği’nin Sputnik’i uzaya fırlatmasıyla dünya adeta alarma geçti.
ABD, Sovyetler’i uzaydan gözlemlemek istiyordu ancak bunu güvenli bir mesafeden yapmak gerekiyordu.
Geleneksel uçaklarla Sovyet topraklarına girmek tehlikeli olduğu için Amerikan istihbaratı, çareyi uzaydan fotoğraflar çekebilecek casus uydular geliştirmekte buldu.
Bu amaçla Corona Uydu Programı başlatıldı. Bu uyduların çektiği fotoğraflardan güvenilir veriler elde edebilmek için ise net bir ölçekleme ölçütüne ihtiyaç vardı.
ABD Hava Kuvvetleri'nin "Çözünürlük Test Çizelgesi" olarak adlandırdığı bu çizgiler, kameraların çözünürlüğünü test etmek için özel olarak tasarlandı.
Bu sistem, uzaydan çekilen fotoğraflardaki detayları ölçmek için bir ölçek sunuyordu.
Uyduların çektiği görüntülerde, bu devasa beyaz çizgiler sayesinde çözünürlük ve detaylar doğru bir şekilde değerlendirilebiliyordu.
Asıl şaşırtıcı olan ise bu çizgilerin günümüzde hala çölde duruyor olması. CIA, işlevi sona erdiği halde bu çizgileri kaldırmadı.
Birçok kişi bu devasa işaretleri gördüğünde gizemli bir amaca hizmet ettiklerini düşünse de aslında onların tek amacı eski uyduların çözünürlüğünü test etmekti.