Çoğumuz Bern şehrini İsviçre’nin başkenti olarak biliriz ancak şaşırtıcı bir şekilde İsviçre'nin aslında resmi bir başkenti yok! Bu durumun nedenini ve İsviçre’nin diğer ülkelerden nasıl ayrıldığını öğrenince çok şaşıracaksınız.
Çoğu ülkenin anayasasında veya yasalarında başkentin neresi olduğu net bir şekilde belirtilmiştir. Örneğin, Türkiye'nin başkenti Ankara'dır ve resmi olarak 13 Ekim 1923 tarihinde yasalaşmıştır.
İsviçre anayasasında böyle bir belirleme yoktur. Ne 1848’deki orijinal anayasa ne de sonraki revizyonlar, herhangi bir şehri başkent olarak tanımamıştır.
Bunun nedeni, İsviçre’nin diğer ülkeler gibi tek bir merkezden yönetilen bir yapı kurmaktan kaçınmış olmasıdır.
Bern, İsviçre’deki federal hükümetin bazı binalarına ev sahipliği yapmaktadır ve bu nedenle halk arasında "başkent" olarak bilinir. Ancak aslında İsviçre hükümetinin tüm organları Bern'de toplanmış değildir.
Örneğin İsviçre Federal Ceza Mahkemesi, İtalyanca konuşulan Bellinzona'da, Yüksek Mahkeme ise Fransızca konuşulan Lozan’da yer almaktadır.
Yani İsviçre’deki hükümet yapıları, çeşitli şehirler arasında dağılmış durumdadır.
İsviçre'nin başkent belirlememesi, ülkenin tarihinden gelen bir karardır. Geçmişte İsviçre’nin farklı bölgeleri, kantonlar adı verilen yarı bağımsız devletler şeklinde yönetiliyordu.
Kantonlar, bağımsızlıklarını koruyarak birleşme kararı aldıklarında merkezi bir başkent yerine güçler dengesini korumayı tercih ettiler.
Böylece hiçbir kanton veya şehir, diğerlerinden daha güçlü ya da önemli olarak öne çıkmadı.