Yetenek, başarı yapbozunun küçük bir parçası. Maalesef bir konuda yetenekli olmak, o konuda başarılı olacağınız anlamına gelmiyor... Başarmak için bazen daha fazlasına ihtiyaç duyarız.
Hayatta potansiyelinizi başarmanızın önüne geçen 5 durumu sizler için anlattık. 👇
Bir konuda yetenekli olabilirsiniz, ancak sizin gibi yetenekli olan başka insanlar da olabilir.
Bugün fizikçi birçok isim var, ama hiçbiri Einstein değil. Bu sebeple, ilgi duyduğunuz alana gerçekten özen göstermeniz gerekli. Eğer bu alan hakkında gerçekten tutkuluysanız, öğrenmeyi bırakmayın ve en iyisi olduğunuzu düşünerek kenara çekilmeyin. Yoksa tavşan ve kaplumbağa hikayesindeki kaplumbağa, gelip sizi geçebilir.
'10 bin saat' kuralı Malcolm Gladwell isimli yazarın Outliers kitabında bizlere tanıtılan ve başarı sağladığına inanılan bir kural. Bu kurala göre; bir konuda uzmanlaşmak için en az 10 bin saat üzerinde çalışmanız gerekiyor. Ancak maalesef bu pek de gerçekleri yansıtmıyor...
Elbette bir konuda uzmanlaşmak için üzerinde uzun saatler çalışmalı ve tekrarlar yapmalısınız. Fakat, bazen işin özünde yetenek yatar. Mesela, Mozart'ın ilk bestesini 5 yaşındayken yaptığını ve ilk senfonisini ise 8 yaşındayken yaptığını düşünün: Sizce 10 bin saat çalıştı mı? Bazen ne kadar çok çalışsanız da, daha yetenekli birisi öne geçebilir. Bunu normalleştirin.
Zeki olmak iyi, güzel ancak bazen tam bir çile olabiliyor. Çünkü zeki insanlar her konuyu her açıdan görebiliyor ve arkasında yatan sebepleri kolayca analiz edebiliyorlar. Bu da çok fazla düşünmelerine ve bazen hayatta en basit zevklerden onları alıkoyuyor.
Hayatı yaşamak yerine kafalarında sürekli işlemler dönüyor; her şeyi ölçüp biçiyorlar. Bazen boş vermek yerine, üzerine uzun uzun düşünmeden edemezler... Analitik ve zeki biri olmanın eksi taraflarından bazıları bunlar. Çoğu zeki kişi, aşırı düşünmekten hedeflerini başarmaya yeltenemiyor bile.
Bazı insanlar ihtiyacı olan yeteneğe ve niteliklere sahip olsa da, içinde bulunduğu hayat şartları önüne taş koyuyor.
Bazıları zengin bir ailede doğuyor ve hayatta hiçbir şey için hiçbir zaman mücadele etmelerine gerek kalmıyor. Bu yüzden hiçbir gerçek zorluk yaşamadıkları için, başarıya giden yolda çok çabuk pes ediyorlar.
Bazıları ise kötü şartlardan dolayı hayalini kurduğu eğitimi dahi alamıyor... Bu da o kişinin geri planda kalmasına sebebiyet veriyor. Hayat şartları maalesef herkes için aynı değil; herkesin günlük mücadeleleri farklı.
Hiç sınıfınızda sınavdan 98 aldığı için ağlayan bir öğrenci oldu mu? Diyecek çok şey var ama öncelikle bunun sağlıklı bir tepki olmadığını söyleyelim...
Mükemmeliyetçi insanlar, başarısızlık dahi sayılmayan küçük hatalara tahammül edemez. Fakat hata yapmadan öğrenmek çoğu zaman imkansızdır. Bu sebeple en küçük hatada kendini kaybetmek, başarı merdivenlerini daha geç tamamlamalarına sebep olur. Eğer başarılı olmak istiyorsanız, bazen de topallayacağınız gerçeğini aklınızdan çıkarmayın.
o sınavda 98 alıp ağlayan çocukla yıllar sonra karşılaştım, doktor olmuş. hayat nasıl mutlu musun diye sordum, siz hep okuldan kaçardınız, çok eğlenirdiniz,hafta sonları partilerdiniz, bende dört duvar arasında ders çalışırdım bütün gençliğim dört duvar arasında ders çalışmakla geçti, şimdi doktorum ve yine sabahtan akşama dört duvar arasındayım yani hayır mutlu değilim dedi. acıdım. sen napıyosun diye sorunca dedim ben hala partiliyorum, cuma gecesi takılsana bana olymposa gidicez 2 gün dedim, nöbeti varmış dört duvar arasında :D