Hayatlarına Kendi İradeleriyle Son Veren Ünlüler ile Son Zamanların Adeta Bulaşıcı Hastalığı İntihar Konusu...

İnsan hayatta kalmaya programlanmış bir varlık sonuçta! Dengemizi kaybeder gibi olduğumuzda ani bir refleks ile tutunacak bir şeyler aramamız, yanlışlıkla bozuk şeyler yediğimizde istemsizce istifra etmemiz, tehlikeli durumlarda içgüdüsel olarak hayati organlarımızı koruyacak şekilde pozisyon almamız... Bunlar gibi bir sürü örnek daha; hepsi de hayatta kalmak dürtüsünün nasıl da hücrelerimize, adeta tüm varoluşumuza kodlandığını gösteriyor. Bu dünya üzerindeki varlığımız, bedenimiz kesinlikle yaşamak istiyor!

Peki ne oluyor, neler yaşanıyor ya da neler değişiyor ki; insanın en güçlü dürtüsü olan, hayatta kalma içgüdüsünü dahi aşarak canımıza kendi irademizle kıyacak hale geliyoruz?

Mevzu biraz derin... Konu: İntihar!

Bugün ünlüler camiasından bir intihar haberi daha geldi: Kate Spade...

Tanımayanlar için özetleyelim; kendisi moda sektöründe oldukça bilinen, mükemmel çantalar tasarlayan, hali vakti yerinde, itibarı düzgün, üst sınıf bir tasarımcıydı.

55 yaşındaydı.

Onun birkaç gün öncesinde de Anthony Bourdain'in intihar haberini almış ve inanamamıştık.

Dünyayı ayağımıza getiren, güzel zihniyle büyüleyen gezgin şef, 61 yaşındaydı. Zevkini çıkararak muazzam bir şekilde sürdürdüğü hayatı, neşeli ve sakin tavırlarıyla bilinen Bourdain, kendini asarak intihar ermişti.

İntiharın ucunda olduğuna dair hiçbir ipucu yoktu. En azından biz görememiştik...

Sevgilisi Asia Argento ile paylaştığı fotoğraflara yazdığı açıklamalar, intiharından sonra daha anlamlı gelmeye başladı. Bir fotoğrafına Lou Reed'in acı dolu şarkısı Perfect Day'in sözlerini, bir diğerine ise 'fırtınadan koruyan sığınak' dizelerini yazmıştı.

Kim öngörebilirdi ki?

İşte biz de, Anthony başta olmak üzere intihar yoluyla bu dünyayı terk edenlerin anısına, bu konuyu irdelemek istedik.

Öncelikle basına yansıyan bu ünlü intiharlarından yola çıktığımız için; intihar meselesini iki kategoriye ayırmamız gerekiyor...

Biri elbette ki kişisel sebeplerden kaynaklı depresyon, anksiyete gibi rahatsızlıklar tarafından tetikleniyor.

Bir de 'mecbur bırakılmış intiharlar' var. Onları intihar kategorisine dahi yerleştiremiyoruz. Toplum baskısından, geçim sıkıntısından, işsizlikten, dayatılan korkulardan dolayı hayatlarına son vermekten başka çare bulamayan bir sürü vatandaşımız oldu. Onlar çok daha ayrı bir tartışmanın ve anmanın konusu...

Hür iradeyle edilen intiharların haberleri ise, mecbur kalınanlara kıyasla, daha farklı bir yerden vuruyordu bizi.

Yeterince parası ve yüksek refah seviyesi olan, sağlıklı, sosyal, sevilen, iyi görünümlü, yetenekli insanlar neden o gayet güzel görünen hayatlarını bir kenara bırakıp intihar ederdi ki?

Mehmet Pişkin'in intiharı işte bu yüzden etkilemişti bizi.

İntihar'ın hiçbir paranın, sevginin, zevkin durduramayacağı, herkesin içinde kendisini hiç belli etmeden yaşayan karanlık bir varlık olduğunu anlamıştık.

Gelmiş geçmiş en meşhur intiharlardan biri şüphesiz ki Cobain'in... Beklenen bir şeydi!

27 yaş kulübünün üyelerinden o da... Yetenekliydi, zengindi, çok seviliyordu; ama acı çektiğini hiçbir zaman gizlememişti. Bağımlılık ve depresyon peşini bırakmadı.

Depresif müziğinden ve hallerinden tahmin edilebilir bir şeydi fakat Cobain'in intiharı öyle büyük olay oldu ki, döneminde bir nevi salgın başlattı bile diyebiliriz. Sıkıntılı ergenlik dönemindeki gençlerin sesiyken, intiharıyla da ergenlik döneminin tetiklediği hastalıklardan muzdarip gençlere maalesef ki kötü bir 'çıkış yolu' gösterdi.

Genç yaşta intihar eden Rock Star figürü romantik sayıldı uzun süre...

41 yaşıdaki Chester Bennington kendini astığında ise yine tüm dünya şoke olmuştu.

Çünkü 41 yaş, 27'ye nazaran daha 'olgun' ve dolayısıyla da daha oturaklı görünüyordu. 

Bir Rockstar'ı daha gözümüzün önünde, tıpkı Kurt Cobain gibi, yardım çığlıklarına rağmen kaybetmenin üzüntüsünü yaşamıştık.

Eşi ise bu intiharın ne kadar öngörülemez olduğunu bu paylaşımla kanıtladı: Chester'ın intihar etmeden önceki gün çekilen son fotoğrafı!

Depresyon da, intihar düşünceleri de saptanması son derece zor rahatsızlıklar. Depresyonun bir 'yüzü' yok. 

Eşini ve çocuklarını geride bırakmak pahasına, hayatta somut hiçbir derdi yokken insanın yakasına yapışabilen ve kendisini çok iyi gizleyebilen bir illet bu.

Chris Cornell, 52 yaşındayken kendisini astı.

O da saygıdeğer bir müzisyen, mutlu bir aile babası, çok sevilen bir Rockstar'dı. 

Uzun süredir anksiyeteden muzdaripti. Ama mutlu görünüyordu. Yaşıyordu işte bir şekilde!

Chris'in intiharına eşi uzun süre inanmadı. Hatta ilaç şirketine "intiharı tetikleyen haplar üretiyorlar" iddiasıyla dava açmaya dahi kalkıştı.

En yakını olduğu insanın intihar düşünceleri ile boğuştuğunu görememiş olduğunu asla kabullenmek istemedi. Oysa suç onun değildi, bu 'görülebilir' bir şey değil işte...

Robin Williams, 63 yaşında...

Tüm dünyanın sırrını çözmüş gibi huzurla bakan gözlerindeki depresyonu ve şiddetini maalesef kimse göremedi.

Alexander McQueen 40 yaşındayken hayatını sonlandırmayı seçti.

Oysa lüks içerisinde gayet güzel bir hayatı vardı.

Bu intiharlarda, gençlerinki gibi öfke, inkar, ergenlik döneminin çözülmez sanılan sıkıntıları yok.

Bu intiharlarda garip bir kabullenmişlik, önüne serilen ve uzun çabalarla elde edilmiş hayatı kibarca geri çevirmişlik hissi var.

Avicii, son derece üretken, aklı başında, sakin, ne yaptığını bilen biriydi.

28 yaşında varoluşsal dertlerini bastırmak için kimyasallara düştü ve gerisi malum...

Sadece Batı dünyasına ait sanmayın! İntihar, uluslararası bir virüs! Kim Jonghyun o şirin, mutlu görüntüsüyle gitti.

Tek ama tek ortak yan belliydi: 

Ne para, ne sevgi, ne şöhret... Hiçbir şey bu mikrobu yok edemiyor. 

Yaşınızı başınızı almış olsanız bile, bir şekilde sizi buluyor.

Peki ne yapacağız? Öncelikle intihar düşüncelerinin ne kadar yaygın ve anlaşılabilir olduğunu kabulleneceğiz.

İlgili twit silinmiş ya da sahibi tarafından gizlenmiş.

Hangimiz içten içe çok iyi anlamadık ki Ahmet Kaya'yı "İçimde intihar korkusu var" dediğinde?

Herkes hayatının bir döneminde, hangi sebeple olursa olsun, ciddi uygulama şeklinde olmasa da aklından geçirmiştir.

O yüzden sesleniyoruz; intihar düşüncelerine sahip dostlar, yalnız değilsiniz. İnanın ki değilsiniz!

Ama yapmayın... Çünkü daha görülecek, yaşanacak çok şey var ve bizi bu dünyada yalnız bırakmayın!

Angelina Jolie de intihar girişiminde bulunanlardan biri... Ölmedi, yaşadı ve onlarca film, yüzlerce yardım kampanyası, altı güzel çocuk sığdırdı ömrüne.

Depresyon, anksiyete gibi hastalıkların hafife alınacak yanı olmadığını biliyoruz, bu yüzden sizi destek istemeye çağırıyoruz. Bir kişi daha eksilmeyelim!

Popüler İçerikler

Kadınların Kırmızı Ruj Sürerek "Çiftleşme" Mesajı Verdiğini İddia Eden Uzman
Sosyal Medyada Süren Öğretmenlik Tartışması: Az Çalışıp Çok mu Maaş Alıyorlar?
Almanya’daki Saldırıyı Kim Yaptı? Noel Pazarı Saldırganının Kimliği ve Röportajı Ortaya Çıktı
YORUMLAR
12.06.2018

Aklı başında hangi insan yaşamak ister ki? Sadece katlanıyoruz. Bu dünyayı sevenler hasta bence. Instagrama, paraya, güzelliğe, popülerliğe aşık olanlar normal değil asıl onların durumu intihardan daha kötü.

12.06.2018

“Gerçek bir intihar acelesiz, disiplinli bir kesinliktir. İnsanlar kestirip atar, intihar korkaklıktır diye. Saçma. İntihar muazzam bir cesaret gerektirir.” - Bulut Atlası

Pasif Kullanıcı
14.06.2018

tamam ama bunu burda söylemeniz hoş değil,intihar cesaret işidir falan filan,kötü örnek.soyunmak cesaret işidir der gibi olmuş.cesaretle aptallık arasında ince bir çizgi vardır.tabiki intiharı düşünmek hayatının kötü gittiğinin göstergesidir,Allah kimseye düşündürtmesin ama doğru bile olsa cesaret işidir deyip insanları cesaretlendirip,o yola itmemek lazım.

12.06.2018

Sadece bir kez hissettim bu duyguyu.O da kardeşimi bütün vücudu şişmiş şekilde acil serviste yatarken gördüğüm gündü.Yanindan ayrılırken şu nehre atlasam ne olur diner mi acım demiştim . yapmadım yapamadım.Birkaç saat sonra da kardeşim gitti o düşünce de bana kaldı acı da.

12.06.2018

Allah sabır versin :(

TÜM YORUMLARI OKU (37)