Hayat bolca inişlerle çıkışlarla dolu bir yolculuk. Elbette mutlu olduğumuz anlar da oluyor ancak şartlar öyle bir yere evriliyor ki kimi kırılma anları mıh gibi aklımızın bir tarafına çakılıyor. İnsanlara hayatta kendilerini en çok yaralayan anlar soruldu ve gelen yanıtların birçoğu hüzne boğdu.
Allah kimseyi sevdikleri ile imtihan etmesin. Bir baba olarak en korktuğum şey evladım ile sınanmak. Eminim her ebeveynin en büyük korkusu budur. İnsan en kötüsünü görene kadar zoru bilmiyor. Bunu ilk çocuğumu toprağa verdikten sonra anladım. O gece onu bırakıp eve zorla görürüldüm, onunla birlikte toprağa girmek istedim. Allah kimseye evlat acısı vermesin.
5yaşındaydım. Birgün annem beni evde tek başına bırakıp pazara gitmişti Gecekondu bir ev ve anahtar kaybeder veya unutursak bir yanı kırılmış cam korkuluk.oradan girer kapıyı açarız diye. Neyse 5 yaşında minik bir kız o pencereye çıkmış bacaklarıma sarkıttım. Amcamlar bizim evin arkasında yaşıyorlardı. Amcamın karısının bir erkek kardeşi vardı, tabi ben daha sonra anlıyorum kardeşi olduğunu. Ben orada anne diye ağlarken yanıma geldi. Gel seni annene götüreyim dedi.. 5 yaşındasın ya!!! İnandım tabi oradan çıkarttı beni ve amcamların kömürlüğüne götürdü beni….soyunuyor…anlamadım ama tabi korkuyorum. Cinsel organını çıkarınca ben çığlık atmaya başladım..çığlıklarımı duyan amcamın çocukları beni kurtardı. İşte jandarma falan zor aldılar abimleirn elinden adamı..bilemiyorum ama kendimi bildim bileli erkeklerden tiksiniyor nefret ediyorum. Hayatımdaki zorlukların asıl travması budur….
İnsanoğlu ölümlüdür , vakit varken tomurcukları toplayın zaman hala uçup gidiyor . Ve bugün gülümseyen bu çiçek yarın ölüyor olabiliir ...