Sandığınız kadar uzak değil bu yaşlar aslında.
Sandığınız kadar uzak değil bu yaşlar aslında.
Bu özellikler, dünya tam tersini düşünmeniz için sizi zorlasa da, güzelliğin ve gücün bir işaretçisidir. Umarız, her biriniz travmalarınızı iyileştirip duygularınızı açıkça ifade edebilir ve kontrol etmeyi bırakmanın gerçek cesarete ve güce kapı açtığını görebilirsiniz.
Hiç şüphesiz kontrol etme gücünüz dahilindeki tek şey, kendinizle olan ilişkinizdir. Bu konu dışında kalan her şey kontrol dışıdır. Hayat karmaşık ve öngörülemez olduğundan her şeyi kontrol edemeyeceğimizi öğrenmemiz elzemdir ve bu başkalarını değiştirmek için çabalamayı da içerir. Size karşı iyi olduklarında insanları kucaklayın, herhangi birini tam olarak istediğiniz kişiye dönüştürmek çoğu zaman hayal kırıklığı ve kargaşayı getirir. Yani şu an aynaya bakın ve kendinize şunu hatırlatın; yıpranmak için burada değiliz.
Yaşamınıza zehir saçan insanları bırakın! Bu, çok seviyor olsanız bile ilerlemenizi engelleyen bir aile bireyi veya yakın ilişkiniz için de geçerlidir. Gelişmek için çevremizin kendisini geliştiriyor olması gerekli, sizi durduran ve kendi amaçlarına alet eden insanları fark edin, pozitif enerjinizi emen insanlarla aranızdaki köprüyü yakın.
Belki bir noktada hayatınızda hiç görmediğiniz renklerle dünyanızı renklendirmiş ve sizi öptüğünde hiç hissetmediğiniz duyguları yaşamanıza sebep olmuş, ayaklarınıza takımyıldızları sermiş olabilirler. Ancak dönüp baktığınızda o kişinin başta olduklarına sizi inandırdıkları kişi olmadığını fark etmelisiniz.
Unutmayın! Doğru insanla tanıştığınız zaman, bir önceki ilişkinizde nasıl yapabildiğinizi anlayamayacak ve kendinize şaşıracaksınız.
Biraz klişe olabilir ama bu bir gerçek. Birisi aynı hataları sürekli olarak tekrarlamaya devam ettiğinde bu artık bir davranış biçimine dönüşür ve bunu kırması bir yerden sonra neredeyse imkansızdır. İnsanları ne kadar çok mazur görürseniz o kadar değişmemeye yatkındırlar.
Hayattaki aşkınız, kariyeriniz, başka bir şeye karşı duyduğunuz heyecan veya tutku olabilir. Eğer hayatınızın aşkı bir kişi ise, asla bir başkasının o kişinin sevgisinin yetersiz olduğunu hissettirmesine izin vermemelisiniz. Herkesin fikri kendine…
Kendinizi nasıl mutlu edeceğinizi bilmiyorsanız, tek bir kişi bile sizi gerçekten mutlu edemez. Mutluluğunuz bir başkasına bağımlı olmamalı ve sadece sizin sorumluluğunuzda olmalıdır. Eğer sürekli mutluluk aramaya devam ediyorsanız, büyük ihtimalle bir ilişkinin içerisinde de kalıcı olarak kendinizi mutlu hissedemezsiniz.
Bir başkasının sizin üzerinizde yarattığı beklentileri karşılamak için değil, kendi emelleriniz için yaşayın. Kendinizi başka bir şeye dönüştürmekten, ailenizin istediği hayatı yaşamaktan vazgeçin ve kendi idealiniz olun. Kendi isteklerinizi gerçekleştirin ve duygularınızı hissettiğiniz gibi ifade edin. Kendinizi haykırın ve bunun için özür dilemeyin.
Neredeyse 30 yaşınıza geliyorsunuz, kendi inançlarını oluşturmanın zamanı gelmedi mi? İnançlar, hedefler, değerler ve öncelikler değişebilir. Sadece size çocukluğunuzda yerleştirildi diye bu fikirlere bağlı kalmanıza ve suçlu hissetmenize gerek yok. Onlara saygı duyun ama bu hayat onların yaşadığı bir şey değil.
Bencil olun, önce kendinize bakın ve sizin için önemli olacak şeylerin peşinden gidin. Hayat başkalarının dedikleri altında ezilerek ve bir kabukta yaşayacak kadar uzun değil. Size uymuyorsa hayatınızın iplerini elinize alın ve onlardan uzaklaşmak için kendinizle bu kadar savaş vermeyin. Bencil olun!
Başkalarının hayatta ulaştığı yerlerle kendinizi kıyaslamayın. Hayat A’dan Z’ye kuralları olan ve belirli şekilde uygulanması gereken bir reçeteye sahip değildir.
Hayat hiç beklemediğiniz yerlere sizi götüren bir olgudur. İşler çığırından çıkıyor gibi mi geliyor? Yapmanız gereken tek şey iyi bir plan ve hayatın dalgalarında sörf yapmaya başlarsınız, her şey beklemediğiniz şekilde güzelleşir. Ayrıca unutmayın, arkadaşınız bir iş bulmuş olabilir ama emin olun sizin yaşadığınız hayata iç geçiriyor, sizin gibi zamanı olmasını çok istiyor olabilir. Şimdi yolculuk edebilecek zamanınız mı var, durmayın. 10 yıl sonra çok geç olabilir. Tam olmanız gereken yerde olduğunuza emin olun, hiçbirimiz aynı kilometre taşlarından geçmiyoruz.
Yapmadığınız sürece kimse size inanmayacaktır, siz yine de kendinizden şüphe duymadan yolunuzda ilerleyebilmelisiniz. Ne ekersen onu biçersin, işte bu yüzden dağarcığından 'yapamam, yapamayacağım' gibi kelimeleri çıkar.
Bu yılı benlik saygısı yılı ilan edin, yumuşak bir kalbiniz olsun. Kendinizi düşünürken centilmence davranın. Yaptığınız hataları ve yıkıcı alışkanlıkları kendinizi affederek değiştirin. Kendinizle olan ilişkinizi kutsamak en büyük erdemdir, düşüncelerinizin sizi zehirlemesine izin vermeyin. Siz kendinizi sevmezseniz bunu kimse yapamaz.
Durun. Daha fazla iyi olmadığınız şeyleri düşünmeyin. İçinizde size yanlış hikayeler anlatan bir hikaye anlatıcısı olabilir. Olmayan şeylere hayat veriyor, aklınızı ve kalbinizi yalanla dolduruyorsunuz.
Saygıdan, aşktan ve başkalarının size siz olduğunuz için yağdırdığı iltifatlardan korkmayın ve olabileceğin en iyi siz olmaya çalışın. Çünkü aksini hissetmeniz için hiçbir sebebiniz kalmadı.
Bu hastalıklı bir zihne ve memnuniyetsiz bir hayata giden kısa yolun cep haritasıdır.
Unutmayın, başka insanların daha iyi olduğunu düşünen tek kişi siz değilsiniz. Burada önemli nokta, onlar kadar iyi olmadığınızı düşünürken sizde olan iyi şeyleri yavaşça kaybetmeye başlamanızdır. Başkalarının nasıl göründüğünü boş verin, olaylara nasıl yaklaştıklarından ders çıkarın ve dönüşümü hayatınıza sokun.
İnsanların vücudunuza yorum yapmaları sizi etkilememeli, Instagram'da her gün gördüğünüz kusursuz insanlar size daha iyi olmanız gerektiğini mi söylüyor, hepsini bir köşeye gömün. Bu sizin vücudunuz ve daha burada geçirecek harika yıllarınız var, hemen şimdi aynaya bakın ve bunu bir alışkanlık haline getirin, çok güzelsiniz!
Hayatınızın zor bir döneminde veya çocukluğunuzda bazı sağlıksız davranışlar geliştirmiş ve bunları farkında olmadan içselleştirmiş olabilirsiniz. Umarız, bu davranışları kendinize dürüst olarak söyleyebilir ve acınızı yeni sağlıklı yöntemler geliştirerek huzurla değiştirebilirsiniz.
Dürtüsel davranışlarınızın farkına varmaya başlayıp ve bir şey yapmadan veya bir tepki vermeden önce yavaşlayarak mantıklı düşünmelisiniz. Konuşmadan önce düşünmeniz gereken elzem şeyleri öğrenmeli ve yeteri kadar tutkuyla bunu karakter haline getirmelisiniz.
Kendinize neden yakınlıktan ve aşktan korktuğunuzu hiç sordunuz mu? Risk alın ve kendinizi yaralanabilir kılın. Geçmiş travmaların gelecekteki hayatınızın yöneticisi olmasını reddettiğinizde sonunda kendi yürüdüğünüz yola aşık olmaktan başka şansınız yoktur.
Hayalini kurduğunuz tutkularınızın peşinden gitmeye korkmaktan vazgeçin. Kendinizi faydasız hissettiğiniz bir işte çalışmaktan vazgeçin. Bu işin sizi öldürmesine izin vermeyi bırakın. Gerçekten ne yapmak istediğinizi düşünmek ve bunun için plan yapmak için kendinize biraz zaman ayırmalısınız.
Bir an önce yaşamaya başlayıp ve konfor bölgenizin dışına çıkmalısınız. Duygularınızın ve tecrübelerinizin büyümesini sağlayarak gelişirsiniz. Konfor bölgeniz bir hücre değil, günün sonunda eve gelebileceğiniz bir yerdir.
Unutmayın bu adımları uygulamak için hiçbir zaman geç değil ve olmayacak. Yine de değişmeye başlamak için en iyi gün bugündür.
Baslik: "30 Yaşına" Geldiğinizde Bırakmış Olmanız Gereken 21 Davranış Icerik: 11. Toplumun başarı için koyduğu "yaş sınırlamaları" Neyin kafasini yasiyosunuz ya siz :D
Konfor alanı yıkıldı mı her şey düzeliyor.
30 yaşıma sayılı gün kala bunun stresini yaşarken anasayfada bunu görmek...