Hayatınızın Aşkını Yüzde 37 Formülüyle Bulabileceğinizi Biliyor muydunuz?

Size, sizin için doğru olan kişiye matematik sayesinde karar verebileceğinizi söyleseydik inanır mıydınız? Bu method sayesinde, yapacağınız ufak bir hesaplamayla hayatınızın aşkına kavuşmak mümkün. Detaylar için...👇

Artık belli bir yaşa geldiğinizi düşünüyor ve ne zamana kadar sizin için en uygun kişiyi aramaya devam edeceğinizi bilmiyor olabilirsiniz.

Size ne kadar süre aramanız gerektiğini ve aramayı ne zaman bırakmanız gerektiğini söyleyen oldukça basit bir matematiksel kural var. 'Sekreter problemi' olarak da bilinen bir optimal durma problemi bunu matematiksel olarak hesaplayan bir method. Bu yöntem hayatınızda önemli bir karar alırken, beklemek ile karar vermek arasında kaldığınızda en doğru seçimi gerçekleştirmeyi amaç edinmek için rahatlıkla kullanabileceğiniz güvenilir bir yöntem.

Örneğin, hayatınız boyunca ciddi bir şekilde flört edebileceğiniz ve anlaşabileceğiniz bir grup insanın aynı odada olduğunu varsayalım.

Hepsini aynı anda bir arada görebildiğiniz için, sizin için en iyisini seçmekte sorun yaşamazdınız. Ancak hayatta işler böyle yürümüyor tabii ki. Sorun şu ki, taliplerinizin hayatınıza rastgele bir sırayla giriyor ve şu anki talibinizin gelecekte hayatınıza girecek olanlardan daha mı iyi olacağını asla bilemezsiniz.

Peki o zaman sizin için en iyi kişiyi nasıl bulacaksınız?

Esasında bu bir tür kumar oynamaktır ve çoğu kumar oyununda bildiğiniz üzere şans güçlü bir unsurdur. Ancak en iyi partneri bulmak için 'kazanma' olasılığınızı hesaplayabilir ve artırabilirsiniz. İşte sekreter problemi tam olarak bu işe yarıyor!

Peki yüzde 37 kuralı yani bir diğer adıyla sekreter problemi nedir?

Öncelikle bu method yalnızca ilişkilerde değil, personel alımlarında veya ev ve araba alırken dahi kullanabileceğiniz bir yöntem, bunu belirtmiş olalım. Yüzde 37 kuralına göre, kısa bir süre zarfı içerisinde bir çok seçeneğin arasından karar verirken en doğru kararı vermek için bütün seçeneklerin yüzde 37'sine  bakmış olmak yetiyor. 

Bu noktadan sonra doğru kararı vermek için yeterli veriyi toplamış oluyorsunuz ve diğer adaylarla da vakit kaybetmemiş oluyorsunuz. Yüzde 37'ye ulaşmanız demek, ilgili grubun en iyisini seçme şansınızı en yüksek noktaya getirmeniz demek.

Daha iyi anlamanız için örnek üzerinden gidelim.

Hayatınıza on kişinin girip çıktığını düşünün. Yüzde 37'yi uyguladığınızda 3,96 yani dördüncü partnerinizden sonra karşınıza çıkacak en iyi kişinin sizin için en iyi ihtimal olması çok yüksektir. Yine sekiz kişinin yüzde 37'sini hesapladığımızda 2,96 yani 3 çıkacaktır ve üçüncü partnerinizden sonra tanıştığınız ve ilk üç kişiden daha iyi olan kişi hayatınızı birleştirmeniz gereken kişidir.

Sekreter problemi size şunu soruyor: 100 aday arasından hangi adayı gördükten sonra o kişinin hayatınızı birleştireceğiniz kişi olduğuna karar verebilirsiniz?

Bu sorudan sonra yapmanız gereken görüştüğünüz kişileri 'devam et veya reddet' mantığıyla değerlendirmenizdir çünkü bir öncekine dönmeniz anlayacağınız üzere mümkün değildir. İlk kişinin sizin için en iyisi olma ihtimali oldukça düşüktür. Gelen ikinci, üçüncü ve dördüncü talipleri reddederek sonra gelenler arasında reddedilenlerden daha iyi olanı seçebilirsiniz. Diğerlerinden her türlü daha iyi olacaktır çünkü değerlendirmeyi siz yaptınız ve size uygun olmadığına kendiniz karar vererek bir sonraki kişinin sizin için daha iyi olma ihtimalini artırmış oldunuz.

Talipleriniz arasından rastgele birini seçtiğinizde en iyisini seçme olasılığınız yüzde 9'dur.

Ama bu method ile bu oran yüzde 37'ye çıkar. Kesin doğru diyemeyiz ancak rastgele birini seçmekten iyidir değil mi?

Tabii ki bu methodun tamamen işe yaraması söz konusu değil.

Örneğin, ilk görüştüğünüz kişinin gerçekten mükemmel partneriniz olma ihtimali var ancak methoda uyarsanız, o kişiyi reddedersiniz. Başkalarıyla görüşmeye devam ettikçe, kimseyi o ilk kişi kadar sevmeyebilir ve sonunda herkesi reddedip kendinizle baş başa kalabilirsiniz.

Ayrıca potansiyel talipleriniz hiçbir beklentinizi karşılamıyor olabilir.

Bu durumda diğerlerinden bir tık iyi olan kişiyi seçecek ve muhtemelen onunla evleneceksiniz. Sonuç olarak kendisi size hiç uygun biri olmadığını fark edecek ve hayatınızın aşkı olacak kişiyi de böylece kaçırmış olacaksınız.

Ancak unutmayın ki kusursuz istatistik diye bir şey yoktur. Yani bu yöntemin yanlış gidebileceği durumlar da söz konusu ama yine de izleyebileceğiniz diğer tüm formüllerden daha iyi sonuçlar verebilir ve yıllardır beklediğiniz o kişiyi diğerlerinden ayırt etmenize yardımcı olabilir.

Bu içerikler de ilginizi çekebilir:

Matematik Bize Doğruyu Söyle! Evlenmeye Karar Vermenin En Doğru Yaşı Gerçekten 26 mı?
'Aşkın Matematiği mi Olur?' Demeyin! Matematiksel Olarak Kanıtlanmış Bu Üç Yöntemle Doğru İnsanı Bulmanız Mümkün!
Aşkın Matematiği Olur Mu? İlişkilerde 80-20 Kuralının Etkileri

Popüler İçerikler

İhracı İstenen Teğmen Ebru Eroğlu'nun Savunması Ortaya Çıktı: "Atatürk'ün İzinden Giden Subaylarız!"
Yalı Çapkını'ndaki Enişte-Baldız İlişkisi Seyircinin Midesini Kaldırdı
Kızılcık Şerbeti'nde 4 Kişinin Öldüğü Patlama Sahnesi Nasıl Çekildi?
YORUMLAR
17.10.2022

bu yöntem işe alırken büyük oranda çalışır çünkü aday çok. ama aşk konusunda bence çalışmaz yani çok popüler biri olmanız falan lazım. en az 50 flört olması lazım. 10 kişiyle bu formül çöp olur çünkü %37 sine yani 4 kişiye göre tüm insanlığı değerlendirmiş yani yeterli veriyi toplamış olmazsınız. sonra en iyisi bu dediğiniz size bi kazık sokar %37si gelse çıkaramaz bi daha. aşkın formülü ya da kuralı yok. çok şahane giden bi ilişki bile çat diye bitebilir. ne olduğunu bile anlamazsınız. o yüzden çok takmamak lazım. işte hayırlısı denk gelsin diye dileyin, gardınızı indirmeyin, sonrası şans kısmet :)

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ