P: Çocuklarınız okula nasıl gidiyor?
K: Eşim çalışmadığı için onları okula o götürüyor.
P: Peki çocukları okula bıraktıktan sonra eşiniz ne yapıyor?
K: Genellikle hazır dışarı çıkmışken başka bir iş varsa, bebeği arabadan fazla indir bindir olmasın diye, onu da halledeyim diye düşünmekle bayağı bir vakit harcıyor. Bu işler faturaları yatırmak ya da markete gitmek gibi işler olabiliyor. Bazen bir şeyleri unutursa bütün o araba yolculuğunu arka koltukta bebekle bir kez daha yapmak zorunda kalıyor. Eve dönebildiği zaman da bebeğin öğle yemeğini verip bir kez daha emziriyor, bezini değiştirip öğle uykusuna yatırıyor ki, mutfağı toparlayıp çamaşır yıkayıp, ev temizleyebilsin. Anladınız işte, çalışmıyor ya ondan.
P: Peki akşam işten eve geldiğinizde siz ne yaparsınız?
K: Dinlenirim tabii ki de. Bütün gün bankada çalışınca insan yorgun oluyor.
Kadınlar tam zamanlı beynen ve bedenen bu kadar çalışırken erkeğin 'eve ekmek getiriyorum' diye yan gelip yatması ve zerre vicdan azabı çekmeyip bi de üstüne eve her alınan şeye laf etmesi herşeyi pahalı bulması çocukla ilgilenmemesi üstüne sigara içiyor olması ve kadından da seks beklemesi....... Düşününce, kadınların evlenmesi aşk için bile mantıksız bir hareket. Erkekler sorun çıkarıyor ve üste çıkıyorlar. Hesabını veremezler bunların.
Evlilikten soğuturlar insanı
Filipinli dadınız ve hizmetçileriniz yoksa çocuklu evlilik hayatı aşağı yukarı böyle malesef