Hayatını Türk Dünyasındaki Birliği Sağlamaya Adayan Azerbaycan'ın Mimarı Ebulfez Elçibey Kimdir

Vefatının 21.yılında anılan Ebulfez Elçibey Azerbaycan için oldukça önemli biriydi. Bu önemli günde Ebulfez Elçibey kimdir sorusunu yanıtlamak istedik.

Azerbaycan'ın bağımsızlık mücadelesinde Türk dünyasındaki birlik çalışmalarında büyük rol oynayan Ebulfez Elçibey vefatının 21.yılında da unutulmadı.

Biz de bu özel günde kendisini bir kez daha anmak ve hayatını anlatmak istedik.

1938'de Nahçıvan'da doğan Ebulfez Elçibey ilkokul ve liseyi Nahçıvan'da okuduktan sonra 1957'de Azerbaycan Devlet Üniversitesi'nde Arap Filolojisi bölümüne girdi.

Üniversiteden mezun olduktan sonra Mısır'a tercüman olarak gönderildi ve 1963-64 yıllarında tercümanlık yaptı.

Ardından akademik kariyerini sürdürmek için Azerbaycan'a geri döndü ve 1968-75 yılları arasında Asya ve Afrika Ülkeleri Tarihi bölümünde görev yaptı.

Kendi mezun olduğu Azerbaycan Devlet Üniversitesi'nde uzun yıllar çalışan Elçibey Türkçülük üzerine ilgiliydi. hatta doktora tezi de Tolunoğulları Devleti üzerineydi.

Öğretim görevlisi olarak çalıştığı dönemde öğrencilerine Türkçülük ve bağımsızlık duygusunu aşılamaya çalıştı ve gözaltına alındı.

Elçibey bu dönemde yaptığı faaliyetlerden dolayı Devlet Güvenlik Servisi tarafından gözaltına alındı.

1975'te ise Sovyetler Birliği karşıtı propaganda yaptığı gerekçesi ile tutuklandı ve 7 ay hapis yattı, bu dönemde taş ocakları gibi çeşitli ağır işlerde çalıştırıldı.

7 ayın sonunda hapisten çıkar çıkmaz Azerbaycan Bilimler Akademisi Elyazmalar Enstitüsü'nde araştırma görevlisi olarak çalışmaya başladı ve araştırmalarını sürdürdü.

1988 yılında Azerbaycan'da Sovyetler Birliği'ne karşıt hareket başladı ve Elçibey de bu hareketin önderleri arasında yer aldı.

Ardından 1989 yılında bu karşıt hareket Azerbaycan Halk Cephesi (AHC) adı altında birleşti ve Ebulfez Elçibey'i başkan yaptılar.

Azerbaycan'ın Sovyetler'den ayrılarak bağımsızlığını kazanması için çalışan Elçibey 1991 yılında SSCB'nin dağılması ile bağımsızlığını kazanan Azerbaycan'ın ikinci cumhurbaşkanı olarak seçilmiştir.

7 Haziran 1992'de %60,9 oy ile cumhurbaşkanı seçilen Elçibey milli devlet kurma yolunda adımlar atmaya başlamıştır.

Milli devlet kurma yolundaki çalışmalarına başlayan Elçibey önce Sovyet Rus ordusunu Azerbaycan'dan çıkarttı ve milli orduyu kurdu, ardından da ülkenin milli parasını bastırarak Sovyet paralarını kaldırttı.

Yine bu dönemde Kiril alfabesinden Latin alfabesine geçildi. Üniversiteye giriş sınavlarında da test uygulamasına geçildi. Bu reformu oldukça büyük ve önemli olarak kabul edildi.

Sovyetler döneminden kalma kitapları kaldırarak milli kitaplar yazdırdı ve devlet dairelerinde Azeri Türkçesi konuşulmayı zorunlu kıldı.

Aslında yaptığı her çalışma ile Azerbaycan'ı bağımsız bir ülke haline getirdi.

İlk yurtdışı ziyaretini 1992 yılında Türkiye'ye gerçekleştiren Elçibey Anıtkabir'i ziyaret etti ve takip ettiği yolun Mustafa Kemal Atatürk'ün yolu olduğunu vurguladı.

Hatta Anıtkabir'de bulunan hatıra defterine de şu cümleleri yazdı:

'Ey büyük Türk, büyük komutan. Sizi ziyaret etmekle kendim ve milletim adına onur duydum.

Senin askerin Elçibey' 

Fakat Elçibey'in cumhurbaşkanlığı oldukça kısa sürdü çünkü cephedeki yanlış uygulamalarından dolayı görevden aldığı Albay Suret Hüseynov Gence'de isyan çıkardı.

Haydar Aliyev'in de isyanı desteklemesi ile ülkede iç savaş tehlikesi doğdu ve bu durumu önlemek için Elçibey görevini bırakarak Keleki köyüne gitti.

4 yıl Keleki'de yaşadıktan sonra 1997'de Bakü'ye döndü ve Azerbaycan Halk Cephesi Partisi'nde genel başkan olarak mücadelesini sürdürmeye devam etti.

Hayatı boyunca yaptığı çalışmalar ve araştırmalar ile eğitim, bilim ve kültür alanında pek çok önemli işe ve gelişmeye imza attı.

Türkiye'yi Azerbaycan kadar çok seven Elçibey pek çok öğrenciyi başta Türkiye olmak üzere pek çok ülkede okumaya gönderdi.

Bu dönemde binden fazla genç yurt dışına üniversite eğitimi almaya gönderildi. Elçibey de sık sık Türkiye'yi ziyaret etti.

Hayatını Türk dünyası ve ülkesine ayıran Elçibey tüm Türkleri çok severdi ama Türkiye'ye karşı olan ilgisi ve sevgisi oldukça başkaydı.

Türkiye'yi kendi vatanı olarak gören Elçibey Türk dünyasına ait çalışmalar yaparken Atatürk'ün inkılaplarından da etkilenirdi.

Yaşamının son dönemlerinde ağır hastalıkla mücadele elen Ebulfez Elçibey 22 Ağustos 2000'de prostat kanseri nedeniyle tedavi gördüğü Gülhane Askeri Tıp Akademisi Hastanesi'nde hayatını kaybetti.

Cenaze törenine 800 bin kişi katıldı. Törene Haydar Aliyev geldiğinde ise kişiler 'En büyük Elçibey, başka büyük yok!' diye slogan atarak Aliyev'i protesto etti.

Yaptıkları ile Azerbaycan ve Türk dünyası için çok önemli biri olan Ebulfez Elçibey'i ölümünün 21.yılında rahmetle anıyoruz.

Bu fotoğraf ise 1992'de Barış Manço ile Ebulfez Elçibey'in buluşmasına ait.

Bu içerikler de ilginizi çekebilir;

Akraba Evliliği ve Kalıtsal Hastalıklar Yüzünden Hayatı Heder Olan Kraliyet Ailesi Mensupları
1935'te Dünya Kadınlarından Yükselen Ses: Siz Yalnızca Atatürk Değil Aynı Zamanda "Ataşark"sınız!
Siyasi Tarihimize Sanatsal Yaklaşım! Türk Sinemasından Toplumsal Gerçekçi 15 Film
Bir Zamanlar Afganistan: Atatürk ve Amanullah Han

Popüler İçerikler

Fenerbahçe Asbaşkanı Acun Ilıcalı'dan Trabzonspor Derbisi Öncesi Kritik Açıklamalar!
Yapay Zekaya Vergi Geldi: ChatGPT Üyeliklerine KDV Zammına Tepki Yağdı
TÜİK, Ekim Ayı Enflasyonunu Açıkladı: Yıllık 48,58'e Geriledi! Kira Zam Oranı da Belli Oldu
YORUMLAR
23.08.2021

Teşekkürler değerli editör. Coğrafyamızın gördüğü en harika insanlardan birini hatırlarımıza tekrar getirdiğin ve andığın için minnettarım. Türk kavramının içini layığıyla dolduran bağımsızlık için yanıp tutuşan muhteşem bir insandır Elçibey. Eğer kendisini bu yazı ile tanıdıysanız lütfen hakkında biraz araştırma yapın.

23.08.2021

onedio platformuna böyle güzel içeriklerin eklenmesine vesile olanlara teşekkürler. günübirlik popüler kültürün yanında bu tip unutulmaz insanlar ve olayların eklenmesi mutluluk verici.

23.08.2021

Elçibey demokrat, Atatürkçü, çağdaş bir Türk Büyüğü'dür. Aliyev'in gerçek yüzünü anlamak için Elçibey'i okuyup, anlamak, anlatmak ve anısına sahip çıkmak gerek.

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ