İnsanlığa olan inancımızı tazelemeye çokça ihtiyaç duyduğumuz şu günlerden geçerken, sizleri çok enteresan bir hayat hikayesine sahip olan, yüreği kocaman ve tatlılar tatlısı bir kadınla tanıştıralım: Heidemarie Schwermer.
İnsanlığa olan inancımızı tazelemeye çokça ihtiyaç duyduğumuz şu günlerden geçerken, sizleri çok enteresan bir hayat hikayesine sahip olan, yüreği kocaman ve tatlılar tatlısı bir kadınla tanıştıralım: Heidemarie Schwermer.
Aslen öğretmen olan Heidemarie, o dönemler bir ortaokulda çalışmaktadır ve oldukça zor ve kötü giden bir evliliği vardır.
En sonunda bu evliliğin baskısına daha fazla dayanamaz; ve işini gücünü bırakıp 2 çocuğunu da alarak Dortmund’a yerleşir.
Bu durum kendisini öylesine üzer ki, gerçekten de bununla ilgili bir şeyler yapmaya karar verir.
Heidemarie’nin asıl inandığı şey ise, evsizlerin tekrar topluma kazandırılması ve toplum tarafından kabul görmesi için paraya değil, kendilerini faydalı bireyler haline getirebilmelerine ihtiyaçları olduğudur.
Bu mütevazi girişimde, istisnasız olarak herkes, eşyayı eşyayla, bilgiyi bilgiyle, beceriyi beceriyle takas etmektedir ve burada tek kuruş para geçmemektedir.
Pek çoğunun kendisinin yüzüne de söylediği gibi, orta sınıf eğitimli bir kadının kendilerine herhangi bir değiş tokuş için yaklaşma ihtimali yoktur; bu nedenle de ilk başlarda çok güvenilir bulmazlar.
Platform bunun yerine, değiş tokuşa meraklı şehrin işsizleri, punk'ları ve emeklilerinin hücumuna uğrar.
Tek kuruş paranın geçmediği bu ortamdan şehrin insanlarının, kendi sahip oldukları şeyleri, ihtiyaçları olan şeylerle değiştirerek çokça fayda sağlamaktadır.
Bunu görmek, Heidemarie'yi bir noktada kendi hayatını, hayatı yaşayış biçimini sorgulamaya iter...
Ve nihayet, karşılığında bir şey vermeden hiçbir yeni şey almamaya karar verir. Öncelikle girişiminin yanı sıra, bir mutfakta saati 10 Mark karşılığında bulaşıkçılık
yapmaya başlar.
Çevresindeki insanlar kendisine “Üniversiteye bunun için mi gittin?” dese de, kendisini huzurlu ve mutlu hissediyordur. Dahası, sırf yüksek tahsilli olduğu için herhangi bir kişiden daha çok değer görmesinin de anlamsız olduğunu düşünmektedir.
Heidemarie böylelikle 1996’da, hayatının en büyük kararını alır: Hiç para kullanmadan yaşamak.
Her iki çocuğu da zaten büyüyüp evden ayrılmış olduğundan, kendisi de Dortmund’da oturduğu evden ayrılır.
Tauschring’in diğer üyelerinin evlerinde, ev işlerini görmek karşılığında kalmaya başlar. Ve söylediğine göre, “her dakikasından muazzam bir haz duymaktadır”.
Artık sahip olduğu şeylerin tümü, bir valiz ile bir de sırt çantasının içine sığacak kadardır.
Çok acil sağlık gereksinimleri için kenara ayırdığı 200 Euro haricinde, eline herhangi bir yerden geçen tüm parayı ihtiyacı olanlara dağıtır. Karşılığında devlete ekonomik olarak bir getiri sağlamadığından, sağlık sigortası olmasının da devlete haksızlık olacağına karar verir ve onu da yaptırmayı bırakır.
Ancak bizlere, bu 15 yıllık tecrübesini paylaştığı bir kitap bıraktı. Yayıncısına ise, satışların tüm gelirlerini hayır işlerine bağışlaması talimatını verdi. Böylelikle, tek bir kişi mutlu olacağına, sayısız insanı mutlu edebilmek mümkün olacaktı.
aynısından 5 porsiyon alabilir miyim ?
Daenerys Fırtınadadoğan Gümüş Kraliçe Gümüş Leydi Ateş Geçirmez Ölümün Kızı Yalan Katili Mysha Ateşin Gelini yaşlanıncada yinede devam ediyor yardımlarına