Yazılan kitaplar, yapılan motivasyon konuşmaları, pek çok belgesel, onlarca dolar verilip katılınan söyleşiler... Bunların hepsi başarı ve insanların bir yerlere nasıl geldiği üzerine oluyor. Bir yerlere gelemeyen veya toplumun önüne koyduğu levelları aşamayan kişiler de kendilerini toplumdan dışlanmış hissediyor. Başarıya bu kadar tapılan ve başarısız olmanın utanılacak bir şey olduğu görüşünün her geçen gün yayıldığı günümüz toplumunda bir sosyal medya kullanıcısı 30 yaşına kadar başardıkları yerine başaramadıklarını açık yüreklilikle anlattı. O anlatı viral oldu.
Video izlemedim çünkü; Üstün de lacoste ile çıkıp, 30 yaşına kadar hala işim yok demek, 30 yıldır milletin sırtından geçiniyorum demek, asalak gibi millet bana bakıyor demek, zengin bir koca bulursam bi 30 yılda onun sırtından yaşarım sonra kapanış demek.. O kadar yıl üni okuyup ailesini geçindirmek için üç kuruşa, hak etmediği işi yapan güçlü kadınlarımıza selam olsun.
Videodaki kadının eğitimini,donanımını bilemem,tanımıyorum sonuçta. Ama son yıllarda ülkedeki durum öyle bir noktaya ulaştı ki sanki donanımlı insanlar bir yerlere gelemesin diye uğraşılıyor ya eve mahkum olsun ya da yurtdışına göçsün diye. Çevremde 4 senelik bölümü 7 senede bitirip okul biter bitmez torpili sayesinde holdingte işe giren de var, sular seller gibi yabancı dili olup okulu başarıyla bitirip sırf bir yerlerde dayısı(!) olmadığı için yıllarca işsiz kalan da. O yüzden işsiz=niteliksiz gözüyle bakamıyorum kimseye bu ülkede.
Videonun başlarında, yaptığı öz eleştiriden dolayı takdir etmiştim ama, değiştirmek isteyip de, keşke dediği bir şeyi olmadığını, halinden memnun olduğunu söyleyince anladım ki, hiçbir çabası yok ve asalak gibi yaşamak kendi tercihi. Kendine dahi bi faydası yok,ama büyülü aşk peşinde.