Hayatın Zorluklarıyla Sokaklarda Mücadele Eden Evsiz İnsanların Profesyonel Fotoğrafları

Elde olmayan koşullar, beklenmedik problemler, kötü bir şans... Bir insanın evsiz kalıp sokakta yaşamaya mahkum olması için yeterli olabilir. Fotoğraf sanatçısı Shine Gonzalvez, profesyonel kamerasıyla çektiği evsiz insanların portreleri ile 9GAG'ın dikkatini çekmiş, biz de sizin için Shine'ın bu projesini ve evsiz insanların hayatına dair küçük alıntıları derledik.

Shine Gonzalvez, 45 yaşında profesyonel bir fotoğraf sanatçısı. Hayatın zorluklarıyla en çıplak haliyle yüzleşmek zorunda kalan, evsiz insanların portrelerini çekmek ise onun için sonradan başlayan bir macera.

Shine bu macerasına, sokakta yaşayan ve gün içinde kimseyle konuşmayan Steve ile tanışarak başlamış.

Bu adam ise 2014'ten beri her gün aynı saatte Victoria Tren İstasyonu'nda birini bekliyor, fakat hiçbir zaman beklediği kişi gelmiyor.

Paul, Brighton sokaklarında yaşayan bir evsiz. Sokaklarda geçirdiği en zor günlerden biri ise gece yakalandığı korkunç hipotermi.

Kuzeni ve yoldan geçen bir polisin yardımıyla hastahaneye giderek iyileştiğini, bu hastalığın ( vücut ısısının normalin altına düşmesi) evsiz biri için sorun olmadığını söyleyebilecek kadar pozitif.

Shine ona ilaç desteğinde bulunmuş ve kahvaltı ısmarlamış. Paul ise onun bu nazik davranışları karşısında fotoğraflarını çekmesine izin vermiş.

Pasaport ve nüfus cüzdanı olmadan hayatını sürdürmeye mahkum olan bu eski Polonyalı asker ise sokaklarda yaşamaya mecbur kalmış.

Shine fotoğrafını çektiği evsiz insanları tekrar aynı yerde görebildiği sürece yardımcı olmaya çalıyor. Çektiği fotoğraflardan kopyalar vererek satmalarını ve bu parayla ihtiyaçlarını karşılamalarını istiyor.

Bu adam ise Brighton sokaklarını daha net görebilmek için iki gözlük taktığını söylüyor.

"Konuşmak istiyorsan benimle evinin sıcaklığı hakkında konuşmanı istemem. Bu, daha önce konuştuğum bir konuydu."

Shine'nın tanıştığı evsiz insanların çoğu savaşta mücadele etmiş eski askerlerden oluşuyor.

Evsiz insanların en belirgin eşyaları ise yardımsever bileklikleri.

İspanya'da çekilmiş bu fotoğrafta ise yıpranmış elleri arasında Shine'nın kalemini tutan bir evsiz var.

Göz yaşı damlası şeklindeki bu dövme öldürdüğü iki insanın yaşamını tasvir ediyor.

Shine çektiği fotoğrafların evsiz insanlar ve toplumun kalan kesimi arasında bir köprü oluşturmasını istiyor.

Shine bu isteğini, "Eğer biraz zamanınız varsa kafeteryaya gitmeyin, arkadaşınızla telefonda konuşmayın ve evsiz insanlarla biraz sohbet edin. Sadece biraz zaman ayırın." şeklinde ifade ediyor.

Çünkü bu insanların çoğunun kafası karışık ve hayattan korkuyor.

Yaşanabilecek ufak talihsizlikler ve kötü bir şansla siz de sokakta yaşamaya mahkum kalabilirsiniz. Oliver Twist gibi yaşamaya çalışın.

Aslında bu fotoğraflar, düşündüğümüzden çok daha büyük problemlerden kaçamadığımızda nasıl bir karede olabileceğimizi gösteriyor.

Umarız Shine Gonzalvez'in fotoğrafları, arzu ettiği gibi evsizlere görünmeyen bir köprü olur.

Popüler İçerikler

Dünyanın En Güzel 100 Kadını Listesine Türkiye'den 3 Ünlü Oyuncu da Girdi!
Kızıl Goncalar Naim'in Yıllar Öncesinin Efsane Dizisinde Oynadığı Ortaya Çıktı!
Göndermesiz Anket: En Komik Komedyeni Seçiyoruz!
YORUMLAR
Pasif Kullanıcı
28.07.2016

3) demem o ki; o kartonun üzerinde oturan kişi olmak sandığımız kadar uzak bir ihtimal olmayabilir ve bir insanın kıymet-i harbiyesini ya da derinliği kıyafetleri değil, ahlakı, insanlığı belirler. ne yapabilirim ki diye düşünenler için benim gücüm yettiğince destek olmaya çalıştığım, şefkat-der'i önerebilirim. uzun zamandır özellikle istanbulda ama genel olarak Türkiye'de ellerinin uzanabildiği her yerde evsizlere barınak, sıcak duş, kahvaltı ve akşam yemeği sağlayan düzgün bir dernek. arzu edenler banka hesapları aracılığıyla imkanları ölçüsünde düzenli ya da düzensiz bağış yaparak "onları seven insanlar tarafından ince ince işlenmişken hayatın düşüp kırdığı" bu güzel insanlar için bir şeyler yapabilir.

28.07.2016

umarım allah herkese yardım etsın

28.07.2016

varsa tabii

Pasif Kullanıcı
28.07.2016

2) izleyenlerin arasında entellektüel görünmek için tüm gerekli tipolojiyi kendine "giydirmiş" biri anlamsızca bir sırıtmayla "usta sen bunları saatlerce ince ince oyuyorsun da; bunları alan insanlar düşürür kırar" minvalinde bir şey söyledi. o anda herkes sanki adamın ne diyeceğini bekler gibi sustu, adam yaklaşık 15-20 saniye sonra elindeki ahşaptan gözünü ayırmadan "hayat da öyle değil mi?" dedi. entellüktüel tipolojisine bürünmüş adam starbucksta kendinden 30 yaş kızlara caka satarken kullandığı kitapları gerçekten okuyor olsa da edinemeyeceği derinlikteki bu felsefi cümleyi tabii ki anlamadı ve "ehue ehuuhueh" diye saçmalayarak ortamdan uzaklaştı, biz geriye kalanlar olduğumuz yerde kalakalmış, mıhlanmıştık sanki. o andan sonra çok düşündüm, bence orada kalakalan herkes düşündü.

TÜM YORUMLARI OKU (11)