Çalışmak insanın hayatını devam ettirebilmesi için gereklidir. Günümüzde ekonomik olarak iyi durumda olmak bize çeşitli kapılar açsa da iş ortamı bazen bizi duygusal olarak yıpratabilir.
Çalışmak insanın hayatını devam ettirebilmesi için gereklidir. Günümüzde ekonomik olarak iyi durumda olmak bize çeşitli kapılar açsa da iş ortamı bazen bizi duygusal olarak yıpratabilir.
Mantıksız ve aşırı çalışma korkusu ile karakterizedir. Ergofobisi olan kişiler, işe gitmek zorunda kaldıklarında yüksek düzeyde kaygı yaşarlar. Bazen hissedilen negatif duygular o kadar güçlüdür ki işten erken ayrılmak zorunda kalırlar.
Bu nesne ve durumlara fobik uyarıcılar denir. Bu durumda uyarıcılar, işe gitme veya iş yerinde bulunma ile ilgili olanlardır.
Ergofobi, tıpkı diğer fobiler gibi, belirli özelliklere sahiptir. Her insan iş yerinde farklı seviyelerde kaygı ve anksiyete yaşayabilir. Sahip olunan işe bağlı olarak hissedilen kaygı patolojik değildir ve hatta normal bile sayılabilir. Başka bir deyişle, bu hissedilen duyguların işinizin özellikleri ile bir ilişkisi vardır.
İş yerine karşı nedensiz ve zaman zaman aşırıya kaçan korku hissi: Ergofobi'den muzdarip olan insanlar, normal bir çalışanın deneyimlediğinden çok daha şiddetli korku ve anksiyete hissederler.
İşle ilgili kaygılarının mantıksız olduğunun farkında olma: Ergofobi hastaları korkularının rasyonel olmadığını ve hissettikleri duyguların bulundukları durumla orantısız olduğunu bilirler. Bunun bilincinde olsalar da, çoğu zaman felç edici bir korku ve kaygı hissetmekten kaçınamazlar. Tehdit edici uyaranlarla karşılaşınca korku ve kaygı otomatik olarak baskın hale gelir.
İşe kavramına karşı kalıcı bir korku hissetme: Yapılan iş ya da çalışılan iş yeri değişse de bu bireylerin hissettikleri negatif duygular değişmez.
Kaçınma: Ergofobi hastaları, her ne pahasına olursa olsun işle ilgili 'tetikleyicilerden' kaçınmaya çalışırlar. Bu kaçınma hali çoğu zaman işlerini kaybetmelerine neden olur.
Kalp atışında hızlanma,
Nefes alım hızının artması,
Terleme,
Boğulma hissi,
Ağız kuruluğu,
Mide bulantısı,
Kaçınma davranışları,
Konsantrasyon kaybı,
Göğüste sıkışma.
Ergofobi, diğer spesifik fobilerle aynı olaylar sonucu gelişir. Bu fobinin ortaya çıkmasındaki en kritik olan sebep, olumsuz veya travmatik bir deneyim olabilir. Ancak Ergofobi'nin ortaya çıkmasındaki tek neden bu olmayabilir. Fobiler başka mekanizmalar aracılığıyla da 'öğrenilebilir”.
İnsanlar fobileri doğrudan veya dolaylı olarak edinebilirler. Bu 'edinme',
Bireyin kendisi olumsuz bir olay deneyimlediğinde,
Travmatik bir olaya şahit olduklarında,
Başka bir insandan bu travmatik olayları dinlediklerinde ortaya çıkabilir.
Ergofobisi olan bireyler genellikle bu fobiyi doğrudan koşullanma deneyimiyle edinirler. Koşullanma deneyimi, iki uyarıcı arasındaki ilişkidir. Uyarıcı 1 gerçekleştiğinde, uyarıcı 2 de otomatik olarak ortaya çıkar. Ergofobi durumunda, uyarıcı 1 işte yaşanılan bir olay, uyarıcı 2 ise iş yerini ve iş kavramını bu deneyimle özleştirmektir.
Sonuç olarak birey, iş yerini yaşadığı olumsuz deneyimle özdeşleştirir. Bu nedenle kişi işiyle ilgili herhangi bir durumla karşılaştığında endişe ve kaygı hisseder.
Ergofobi, Bilişsel Davranışçı Terapi ve Maruz Bırakma Terapisiyle tedavi edilebilir.
Bilişsel Davranışçı Terapi: Bir uyaranla karşı karşıya geldiğinizde ortaya çıkan negatif duygu ve düşüncelerle başa çıkmanıza yardımcı olur. Kaygı ve korkunuzu tetikleyen düşüncelere mantık çerçevesinde açıklamalar getirerek fobinizle başa çıkmanızı sağlar.
Maruz Bırakma Terapisi: Kendinizi uyaranlara maruz bırakarak fobinizle başa çıkmanızla yardımcı olur.
Eğer Ergofobi'niz olduğunu düşünüyorsanız bir psikoloğa görünmeniz sizin için iyi olacaktır.
Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorumlarda buluşalım...