Hindistan cevizi yağı son dönemin en popüler yiyeceklerinden biri haline gelmişti. Öyle ki sadece yemeklerde değil, saç bakımından cilt bakımına her alanda fazlasıyla kullanmaya başladık. Fakat Harvard’lı profesörden tüm ezberimizi bozacak bir açıklama geldi…
Freiburg Üniversitesinde Önleme ve Tümör Epidemiyolojisi Enstitüsü müdürü ve Harvard TH Chan Kamu Sağlığı Fakültesi’nde profesör olan Karin Michels, “Hindistan Cevizi Yağı ve diğer Beslenme Hataları” başlıklı konferansta, beslenme önerilerine ilişkin konuştu ve hindistan cevizi yağının sağlıklı olmadığını vurguladı.
Michels, bu gıda maddesinden kaçınmayı önermenin de ötesine geçerek, hindistan cevizi yağının salt zehir olduğunu ve “yiyebileceğiniz en kötü gıdalardan biri” olduğunu söyledi.
Ayrıca Michels’a göre, hindistan cevizi yağı, kuyruk yağından daha tehlikeli çünkü neredeyse sadece doymuş yağ asitleri içeriyor; bu asitler, kalbin atardamarlarını tıkayabiliyor.
Oda sıcaklığında katı halde kalıp kalmadıklarına bakarak, büyük miktarlarda doymuş yağ asidi içeren yağları tespit edebilirsiniz. Tıpkı tereyağı veya kuyruk yağında olduğu gibi.
Ayrıca, yemek pişirmede kullanılamasa da, keten tohumu yağı da omega-3 yağ asitleri bakımından zengindir ve vücut için aynı derecede iyidir.
Michels acai, çiya tohumları veya ince toz yeşil çay gibi diğer “süper besinlerin” zararlı olduğunu belirtmedi fakat bunların olsa olsa etkisiz besinler olduğunu; çünkü çoğu durumda çığırtkanlığı yapılan besin değerlerinin, diğer besinlerde de bulunduğunu söyledi. Bu besinler, havuç, kiraz ve kayısı gibi daha kolay şekilde elde edilebilen diğer besinlerde de kolayca bulunabiliyor.
Çoğu araştırmacı, zeytin yağının veya keten tohumu yağının, sağlıklı bir beslenme düzeninin önemli bir parçası olabileceğinde hemfikir. Bilim dünyası, doymuş yağ asitlerinin gerçekten şeytan işi olup olmadığını hâlâ tartışadursun, diğerleri durumun kesin olarak böyle olduğunu söylüyor.
Fakat American Journal of Clinical Nutrition bülteninde yayınlanan bir çalışmada, peynir, tam yağlı süt ve diğer yüksek yağlı süt ürünlerini (esas itibarıyla, doymuş yağ asitleri yönünden yüksek olan ürünleri) her zaman tüketen insanların, bu gibi ürünlerden kaçınanlara göre kalp krizi, felç veya diğer hastalıklardan ölme bakımından daha fazla tehlike altında olmadıkları belirtildi.
Ayrıca çok daha ilginç olan şey ise, doymuş veya doymamış yağ asitlerinin tüketilip tüketilmemesi farketmeksizin, olumlu etkilerin hâlâ geçerli olmasıydı.
Çoğu uluslararası beslenme rehberi, doymuş yağların keyfini çıkarırken aşırıya kaçmamayı öneriyor. Dedikleri gibi, zehirde önemli olan dozdur, bu yüzden hindistan cevizi yağı konusunda zayıf bir noktanız varsa, aşırıya kaçmamaya dikkat edin.
Yaklaşık bir haftadır karbonhidrat yok denecek kadar az, proteine de abanmadan, bol yağlı besleniyorum. Şekere hiç girmiyorum bile zararlarından dolayı. Aşık olduğum meyveleri de yemiyorum. Bol bol su tüketiyorum. Spor yaparken vücudum yorulmuyor, acıktığımı bile hissetmiyorum, vücudumun inceldiğini görebiliyorum. Uykumdan keyif almaya başladım, okuduğum şeylere daha çok odaklandığımı ve kendimi daha dinç hissettiğimi farkettim. Yağlardan korkmayın. Bağımlısı olduğunuz şekerlerden, karbonhidratlardan korkun.
Bu bilim adamlarına da eskisi kadar güvenmiyorum. Zamanında tereyağını da kötülemişlerdi, ayçiçek yağını övmüşlerdi. Neden, çünkü ABD ayçiçek yetiştiren ve yağını ihraç eden bir ülke. Yani paraya tapan bir profesör bul, istediğin içerikte makale yazsın ve kapitalizm kazansın.