Tribal Worldwide İstanbul’un geçen yıl Netflix Türkiye için hazırladığı 'Black Mirror - Black Bayram' temalı reklam filmini hatırlıyor musunuz? Hani bayramlaşmaların şekil değiştirdiği o distopik reklam filmini? Bu yıl yaşadığımız bayram da tam olarak o reklam gibi Black Mirror tadında geçti ve kendimizi adeta diziyi yaşarken bulduk!
Salgın hastalıkların bile durduramadığı tüketim çılgınlığı; hayatımızın sosyal medya uygulamaları arasında geçmesi, her yeni teknolojinin hızla hayatımıza sirayet etmesi, like ve takipçi sayısı için popülariteye olan ilgimiz…. 2021 sanki adeta distopyaları izlemeyi bırakıp onu yaşayacakmışız gibi hissettiriyor.
Günümüzde sanal gerçeklik teknolojisi hayatımızın pek çok alanında kullanılabiliyor. Hal böyle olunca, 2021 yılı ve devamında; ev alırken kendimizi, hayal gücümüzü kullanarak değil de sosyal medyada bıraktığımız ayak izlerimiz ve sanal gerçeklik teknolojisinin birleşimiyle, almayı düşündüğümüz evin içinde görmemiz sanıldığı kadar distopik olmayabilir.
Hali hazırda, hepimizin hayatında bir puanlama sistemi olduğunu göz ardı etmemiz pek mümkün değil. Like ve takipçi sayılarımız, ara sokaklardaki sade mekanları es geçip, popüler mekanlara akın etmemiz içten içe bilinen ama görünmeyen bir sosyal puanlama sisteminin içinde yer aldığımızın göstergesi. 2021’de belki hepimiz, aslında bildiğimiz ama göremediğimiz bu sosyal puanlama sistemini görmeye başlarız. Kim bilir ?
Sosyal medyada yarattığımız statünün, gerçek hayattaki statümüzün önüne geçmesi ise belki de 2021’in en şaşırmayacağımız gelişmesi olur.
Geleceğimizi, teknoloji ve sosyal medyanın şekillendirmeye devam edeceği bir düzen 2021 yılı ve devamında bizi bekliyor!
Sosyal medya takipçisi ile puanlama olursa insan hakları öldü demektir isyan çıkar yani