Üç kelimeyle özetleyelim: sade, konforlu ve işlevsel!
Üç kelimeyle özetleyelim: sade, konforlu ve işlevsel!
İskandinav mimarisinin belki de en önemli iki mihenk taşı sadelik ve kolaylıktır. İskandinav ülkelerinde oldukça popüler olan ve Nikki Brantmark'ın kitabında bizlere tavsiye ettiği en önemli şey ise eskiyi ve moderni dengeli bir biçimde evdeki eşyalara yaymaktır. İskandinav mimarisi nicelikten çok niteliğe önem verir. Örneğin bir salonda birden fazla koltuk görmek çok rastlanan bir durum değildir.
Unutmayın odadaki her şeyin bir işlevi olmalı. Oda ilk başta size çok boş gelse de aslında bu boşlukları bitkiler, battaniyeler ve sade dekoratif ürünlerle doldurabilirsiniz.
Örneğin salonunuzu ve oturma odanızı ayırmanıza hiç gerek yok. Bunun yerine oturmak için salonu kullanıp oturma odanızı bir yemek odasına çevirebilirsiniz. Ayrıca İskandinavlar odalarda olan ışığa çok önem verirler ve bunu da daha dekoratif olması için odalara mum ya da dekoratif abajurlar yerleştirerek yaparlar.
Örneğin İsveçliler genellikle evdeki bütün odalara gün ışığının girmesini isterler. Bundan dolayı da ülkedeki çoğu evde perde yoktur. Olan perdeler de tül gibidir. Kalın perdeleri sadece yatak odasında kullanırlar. Bundan dolayı da aslında gün içinde çok fazla elektrik harcamamış olurlar. Ayrıca ev yapay bir ışıktan ziyade doğal ışıkla aydınlanmış olur.
Mimarideki işlevsellik ne kadar önemliyse gardrobunuzdaki işlevsellik de bir o kadar önemlidir. Kıyafetleriniz sade, işlevsel ve kullanışlı olmalı. İsveçli tasarımcıların kıyafetlerine baktığımızda genellikle simetrik kesimler görürüz. Zaten bu yüzden de İskandinavların kıyafet tercihleri genellikle sade ve rahattır.
Kıyafetler ise genelikle ya klasik renkte ya da tek renk desensiz tasarımlılardır.
Bu şekilde yüzlerce kıyafete sahip olmadan da elinizdekilerle birçok farklı kombin elde edebiliyorsunuz. Örneğin İsveçli kadınların güzel ama konforlu olmayan bir ayakkabıyı tercih etmesi pek karşılaşılan bir durum değildir. Unutmayın moda değil rahatlık ve işlevsellik önemli!
Bu şekilde de terledikçe kat kat çıkarabilir ya da üşüdükçe giyinebilirler.
Mottoları genellikle 'gereksiz şeylerle dolu bir ev mi yoksa bulunan her şeyin anlamlı ve anılarla dolu olduğu bir alan da mı yaşamak istersin' dir. Ayrıca kullanmadıkları kıyafetleri sürekli elerler ve ya bu kıyafetleri geri dönüşüme verirler ya da bir ihtiyaç sahibine bağışlarlar.
İskandinavlar genellikle evlerinde ahşap zeminler ve meşeden yapılmış doğal masalar tercih ederler. Doğallık çok önemlidir. Anı durum kıyafetler için de geçerlidir. Örneğin keten, yün ve deri eşyalar diğer materyallere göre daha çok tercih edilir. Dışarıda fast-food yemektense evde yemeyi tercih ederler.
Sevdiğiniz insanlarla zaman geçirmek, keyifli bir kitap okumak, güzel bir çay içip keyif yapmak ya da yağmurdan sonra gelen toprak kokusu gibi oldukça küçük şeylerin hayatı yaşamaya değer kıldığını düşünürler ve bundan mutlu olurlar. Bu felsefe için geliştirdikleri bazı kelimeler de vardır:
'Hygge' kelimesi ailenizle, arkadaşlarınızla ya da kendi başınıza kaliteli zaman geçirdikten sonra hissettiğiniz o duyguya verilen addır.
'Lagom' aslında yeterli demektir. Garip gelse de İskandinavlar için her şeyin kararında olması çok önemli bir konudur. Unutmayın hayatını dengeleyebilenler mutluluğun anahtarını da kazanırlar.
Sizin ilginizi bunlardan hangisi çekti? Hangilerini hayatınıza entegre etmek istersiniz? Yorumlarda buluşalım...
aynen ayni gelir duzeyini, kulturu ve sosyal hayati paylasiyoruz onlarla. E bu kadar ortak noktamiz varken onlarin konforunu neden almayalim. O zaman gideyimde evime ikeadan sacma sapan oteberiler alayim
Subliminal mesaj ; hayatının bir İskandinav yaşam standardında olmasını istiyorsan , haydi git İKEA dan alış veriş yap !!! Artık iyice sıvıyorsun Onedio ...
Genislik ve katli olmasi sart , sade mobilyalar ve duzen evin holünde şık bir sus havuzu ve orkideler bide altin varak desenli dekorlar ,allah herkese nasip etsin insallah