Tarihin en büyük ressamlarından olan Salvador Dali'nin aşk hayatı da en az kendi kadar deliceydi!Ailesi, acı dolu kayıplarını unutmak için, çok sevdikleri çocuklarının ölüm gününde cinsel ilişkiye girdiler ve oğulları Salvador’un yerine koyacakları diğer çocuğun ilk tohumlarını daha o gün attılar. Ölümü, yeni bir doğumla unutmaya çalıştılar. Üstelik bunu o kadar aleni yaptılar ki ölen ağabeyinin adını yeni doğan bebeklerine koymakta dahi bir beis görmediler.Cinsellikten köşe bucak kaçıyordu. Kadınlara dokunmaktan da kadınlar tarafından dokunulmaktan da nefret ediyordu.Büyüleyici işler ortaya koyuyordu.Erken boşalma problemi yaşıyordu ve iktidarsız olduğuna inanıyordu. Bu durum kendine olan güvenine zarar veriyordu. Penisini küçük, yumuşak ve acınacak bir şey olarak görüyordu. Penisinin boyuyla ilgili takıntısı hep vardı zaten.Onu görüp de etkisi altına girmemek neredeyse mümkün dahi değildi. Ama evliydi. Ve hatta bir de çocuğu vardı. Kocası, şair Paul Eluard, Dali’nin arkadaşıydı.Tarihin en özgür ruhlu kadınlarından olan Gala, Dali ile buluşmak üzere sözleşti. Plajda gerçekleşen buluşma oldukça ilginçti.Korkusunu kahkahaları arasına gizlemeye çalıştı. Diğer kadınlar olsa, Dali’nin kendisiyle dalga geçtiğini düşünür ve orayı terk ederlerdi. Ancak onun ruhunu okuyan Gala, onun ellerini çok daha sıkı tuttu ve bir daha asla bırakmadı.O günden sonra Gala onun hem sanatını hem ruhunu besledi. Dali'nin hemen her tablosunda Gala'nın simasını görmek mümkün.Dali, içi acısa da bunu kabul etmek zorunda kaldı.Dali, acının sanatında yarattığı inanılmaz etkiyi fark edince, bu hastalıklı yöntemi defalarca kez tekrarladı. Gala’yı başkalarıyla birlikte olurken izliyor, sonra hissettiği yoğun duyguları resmediyordu.Kendi bile bu şatoya randevu alıp gidebiliyordu.Dali ona olan aşkını şu sözlerle özetliyordu;“Gala beni evlat edindi. Ben onun yeni doğan çocuğu, oğlu, sevgilisiydim. Gala benden ölümün etkilerini söküp attı. Delirmememin nedeni, deliliğimi onun üstlenmesidir.'Acısını ise son olarak şu sözlerle dile getirdi;'Gala'nın acısından- ki benim acımdırGala'nın ölümünden - ki benim ölümümdürBaşka hiçbir şey hayatıma dokunamaz.'
Yozgat'ın köyünden Hatçe çocuğunu ve kocasını bırakıp başkasına gitse kültürsüzlük, "avam"ın iğrençliği olur ama Gala yapınca aşk oluyor. Sosyal statüye göre tanımlar da sürekli değişiyor.
sikeyim böyle aşkın ızdırabını. amk sen çocuğunu eşini bırak daliye kaç sonra da başkaları ile seviş. ne orospu karıymışsın sen be gala.
Anadolu insanı yapsa Kaşar , Gala yapınca sanat !