Önünde sonunda o da sadece bir insandı...
Kaynak: Bilgi Otağı
Önünde sonunda o da sadece bir insandı...
Kaynak: Bilgi Otağı
Atatürk'e muhalifliği ile tanınan Ziya Bey, bu sefer karşılama komitesinin en başındadır ve herkesi tek tek Atatürk ve Latife Hanım'a kendisi tanıtmak ister. Atatürk ise Ziya Bey'e döner ve 'Sizin takdim etmenize gerek yok ben onlarla tanışırım.' der.
Kılıç Ali, Ziya Bey'i uyarmış olsa da milletvekili bu uyarıyı dinlemez ve hükumet konağındakileri Atatürk'e tanıtmaya kalkar. Atatürk dayanamaz, sesini yükseltir ve şöyle der: 'Seni buraya teşrifat memuru mu yaptılar be adam? Çekil burdan!'
Bahçenin tam ortasına bir taht kurulmuş ve üstüne Gazi ile Latife Hanım için birer koltuk konmuştur. Atatürk bahçeye girip tahtı görünce hiddetlenerek 'Bu ne maskaralık!' der ve tahta sandalyelerden birini alarak rastgele bir yere oturur.
Bir süre sonra Atatürk doğrulur, pencereye yönelir ve perdeyi aralar. Çok güzel bir tan manzarası vardır. Gazi, kendi kendine: 'Tan yeri, tan...' diye mırıldanır ve birden konuklara dönerek: 'Acaba 'tan' kelimesi hangi kökten geliyor?' diye sorar.
'Tanrı bizim aramızdayken neden uzaklarda arıyoruz?' Bu soru her ne kadar salondakilerin çok hoşuna gitse de Gazi sessizdir ve bir süre bunu söyleyen kişinin yüzüne bakar sonra ise soğuk bir tavırla 'İyi çalışmalar!' diyerek ortamı terk eder.
Belki de Atatürk'ün hayatı boyunca en çok sinirlendiği olay budur, şöyle der Atatürk: 'Bu ne haldir? Memleketin ortasında ordunun subayı din adına boğazlanıyor, binlerce Menemenliden kimse çıkıp mani olmuyor, bilakis teşvik ediyorlar.'
'Yalnız hain katiller değil, hepsi en ağır şekilde çekmelidir. Bu Cumhuriyet'in ve bizim de başımızı kesmektir, bundan bütün Menemen sorumludur! Bu kasaba 'lanetli şehir' ilan edilmeye müstahaktır, derhal harekete geçmeliyiz!'
Sen bir ülkenin başına gelebilecek en büyük öndersin Mustafa Kemal Atatürk. Çağdaşlarından ne kadar ileri görüşlü olduğunu 100 yıl sonra çok daha net görüyoruz.
Sen bile o tahtı istemedin ama artık kıytırık belediye başkanları bile kendilerini tahtlara layık görüyorlar.
Atatürk'ü sinirlendiren her şey beni de sinirlendiriyor.