Yaşamımızda birçok farklı sorunla karşılaşıyoruz. Ancak hayat bize ne getirirse getirsin, gelişmemiz için ihtiyaç duyduğumuz çözümleri inşa etme sorumluluğu bizde. Hayatı daha kolay ve anlaşılabilir görebilmeniz için sahip olmanız gereken yetenekleri listeledik. Buyurun...👇
Bunu kendinize yalan söylemek olarak düşünmemelisiniz. Şüphe duyup duygularınızı yeniden değerlendirdiğinizde hayal gücünüzden uzak durmuş olursunuz. Hayat zaten yeterince zor, kötü senaryoları düşünüp, daha zor hale getirmek faydalı olmayacaktır.
Nedense toplum bize hissetmenin en iyi yolunun mutlu olmak olduğunu öğretti. Daha mutlu hissetmemiz için kitaplar yazıldı, kurslar ve seminerler verildi. Bütün bunlar faydalı olabilir ancak ne zaman mutlu değilsek kendimizde bir sorun olduğunu düşünüyoruz. Nasıl hissettiğinizle ilgili düşünceleri unutun. Duygularınızı kabul ettiğinizde, onları kontrol de edebilirsiniz.
Başkalarının bizim hakkımızda ne düşündüğü üzerinde hiçbir kontrolümüz olmadığına dair genel bir inanış var. Okuduğumuz kişisel gelişim kitapları başkalarının bizim hakkımızda ne düşündüğünü hiç umursamadan yaşayabileceğimiz fikriyle sürekli kafamızı karıştırıyor. Gerçek olan insanların bizim hakkımızdaki fikirlerinin değişebilir olduğu. Nasıl giyindiğiniz, nasıl konuştuğunuz, tavırlarınız konusunda değişiklikler yaparak itibarınızı güçlendirebilirsiniz.
Büyüdükçe, duygusal anlarımızın başkalarıyla olan etkileşimimizden kaynaklandığını anlamaya başlarız. Depresyon, neşe veya kaygı gibi duygularımız diğer insanların varlığı tarafından tetiklenir. Başkalarıyla birlikteyken kendi duygularımızı kontrol etmemiz zorlaşır. Sevmeseniz, tercih etmeseniz de diğer kişilerin gerçekliğini kabul ettiğinizde kendinizdeki değişimi fark edeceksiniz.
İçgüdüsel olarak, tanıdık şeylerle karşılaştığımızda hemen o şeyi severiz. Bazen, tanıdık olduğu için rahatsız edici olanı bile seçebiliriz. İnsanlar bu nedenle nefret ettikleri bir işte çalışırlar veya kötü ilişkiler içinde kalırlar. Bunun nedeni, değişikliğin risk içermesidir. Esnek olduğunuzda bu tarz değişiklikleri yapabildiğinizi göreceksiniz. Aslında su gibi, şekilsiz ve biçimsiz olmalısınız.
Albert Einstein 'Zekanın ölçüsü, değişebilme yeteneğidir.' demişti.
Kelimeleri güçlü bir şekilde kullanmak, empati yapmakla ve kullandığınız kelimelerin gücünün farkında olmanızla başlar. Ayrıca öz farkındalığa sahip olduğunuzda, sizi ağlatan cümlelerin muhtemelen başkasını da ağlatacağının da farkına varacaksınız.