4 yıl önce basılmış tek kitabım olan 'Yeni Bir Pencere Aç' sayfa 173'de şunları karalamışım:
'İş yaşamımda düşe kalka öğrendiğim ve her seferinde keşke bunu bana mezun olmadan okulda öğretselerdi dediğim neler var?
– Karşındakine cevap vermek için değil, onu iyi anlayabilmek için dinlemek
– Bireysel başarılar yerine, birlikte başarmanın değerli olduğunu görmek
– En doğrusunu yapıcam yerine, deneyip – yanılacağım, öğrendiklerim beni zenginleştirir diyebilmek
– Hata yaptığımda, düştüğümde, kararlılıkla ve hevesle yerden kalkabilmek
– Başkalarının doğrularını değil, kendi doğrularını yaşayabilmek
– En güzel takdirin kendine duyduğun güven ve saygı olduğunu bilmek
– Başkalarının başarmasına katkı sağlamanın erdemini hissetmek
– Değerlerini ve potansiyelini yaşamanın, ne kadar kazandığından daha önemli olduğunu anlayabilmek
Ve belki de en önemlisi:
– Kendi hayatına sonuna kadar sahip çıkarak, yaşamının liderliğini üstlenmek!
Umarım bir gün okullar hata yapmayı, inisiyatif almayı, dayanıklılığı ve kişisel motivasyonu öğretecek ve işte asıl o zaman gelecek başkalaşacak!'
4 yıl önce yazdıklarıma bugünkü Pınar'ın çerçevesinden baktığımda aslında biraz da okullara haksızlık ettiğimi düşünüyorum. (Biraz dedim üstüme gelmeyin 🙈)
Tabi ki okullar bu konuları ele alsa muhteşem olur ama bazı şeylerin maalesef aile, öğretmen ya da başka bir bilir kişi tarafından öğretilmesi çok zor..
Bunu orta yaş itibariyle kendi hayatımda, oğlumda ve çevremde tecrübe etmiş durumdayım.