Hayallerimizin Prensinden, En Büyük Kabusumuza Dönüştü: Her Rolün Hakkını Veren Oyuncumuz Mehmet Ali Nuroğlu

Ülkemizin en iyi oyuncularından biri o! Buna rağmen son derece mütevazı bir hayat sürüyor ve bizce ismi daha çok zikredilmeyi hakediyor. O yüzden Mehmet Ali Nuroğlu'nu hakkını vere vere biraz övelim dedik!

Son zamanlarda ekranlarımızdaki en berbat karakter belli: Sen Anlat Karadeniz'in Vedat'ı!

Adeta nefret ettiğimiz her şeyin tek bir bedende toplanmış hali... Zorba, vahşi, bencil, şiddetli; tam bir canavar!

Olabilecek en kötü erkek profili kesinlikle o!

Mehmet Ali Nuroğlu bu canavar karakteri öyle iyi canlandırıyor ki, bizlere ekran karşısında sinirden dişlerimizi sıktırırken, bazılarına tehdit mesajları bile yazdırıyor!

Mehmet Ali Nuroğlu'na ciddi ciddi tehdit mesajları atanlar var, evet. Sadece bu bile Mehmet Ali Nuroğlu'nun bu rolü ne kadar iyi kıvırdığını kanıtlar nitelikte. Adam kendisinden resmen nefret ettirdi.

Oysa bundan yıllar yıllar önce, Mehmet Ali Nuroğlu'nu ilk tanıdığımızda, ona Türk kızları olarak topluca aşık olmuştuk!

Vedat'ın tam tersi bir erkek profilini canlandırıyordu: Çemberimde Gül Oya'nın Mehmet'ini! 

Kibar, dürüst, adil, romantik... Tek kelimeyle muhteşem bir karakterdi Mehmet.

Nasıl şu an Vedat karakteri bir kadının başına gelebilecek en kötü şeylerden biriyse, Mehmet karakteri de romantik hayallerimizin başrolüydü işte.

Nuroğlu, iki rolü de öyle güzel canlandırdı ki... O kadar olur!

Ama biz Tatlı Mehmet'i de, Lanet Vedat'ı da bir kenara bırakıp, bu keskin karakterlerin arkasındaki oyuncunun kendi hikayesine göz atacağız.

İşte karşınızda Mehmet Ali Nuroğlu!

Kendisi 1979 doğumlu bir Başak burcu erkeği. En büyük hayalleri arasında bir gün kafasındaki projelerin yönetmeni olmak var.

Nuroğlu, oyunculuğa başlamadan önce üç sene boyunca ODTÜ'de Felsefe okudu desek bizce pek şaşırmazsınız...

Zira o klası, verdiği kaliteli röportajları ve mütevazı yaşamı ile sağlam bir eğitim ve kültür aldığını belli ediyor.

Nuroğlu, lisede tiyatro kulubünde oyunculuğa gönlünü kaptırdı. Ardından ise felsefe okumak istediğini fark etti fakat içindeki sanat aşkına ancak üç yıl karşı koyabildi. ODTÜ'yü bıraktıktan sonra Hacettepe Üniversitesi Tiyatro bölümüne girdi ve mezun olduktan sonra devlet tiyatrolarında çalışmaya başladı.

Çemberimde Gül Oya dizisinden teklif geldiğinde, ilk başta ilgilenmedi. Çünkü evinde televizyon dahi yoktu ve dizi sektörüne karşı mesafeliydi.

Fakat senaryoya bir göz attıktan sonra 'İlk defa TV kanallarında yayınlanacak bir dizide, devrimcilerin kötü gösterilmediğini görüyorum' diyerek kabul etti. 

Çok içine sinerek dahil olduğu bu diziden sonrası malum zaten... Yeteneği tüm Türkiye tarafından görüldü, fakat o yine de çalışacağı işler konusunda titiz davrandı. Reyting yahut kazançtan çok, inandığı rollere girmeyi tercih etti.

Uçurum, Ömre Bedel gibi dizilerde rol alsa da; asıl odağı sinemaydı.

Bu arada size 'set içinden dedikodu' vermek isterim: Pek çok dizide Nuroğlu'nun aldığı en büyük eleştiri 'bu kadar gerçekçi oynamaması' yönünde oluyormuş. Zira tiyatro çıkışlı olan bu sanatçımız, bazen ortaya televizyon dizileri için ağır kaçacak performanslar sergilemesiyle ünlüymüş. Evet, o gördüğünüz göz yaşları, bağırırken fışkıran tükürükler, titremeler... Başka oyuncular için çok zor performanslarken, Nuroğlu için adeta 'sadeleştirilmiş' durumlar!

Altın Portakal En İyi Erkek Oyuncu Ödülü bile olan Nuroğlu, sadece dramatik rollerin değil, komedinin de altından kalkabildiğini Güzel Köylü ile kanıtladı.

Nuroğlu'nun zaten en severek ve eğlenerek oynadığı rol de buymuş.

Kış Uykusu ve Başka Şehrin Çocukları'nda da o vardı...

Altın Portakal'ın en iyi filmlerinden Kusursuzlar da Nuroğlu'nun performansıyla hayran bıraktığı filmler arasında.

Kısacası Nuroğlu'nun daha 40 yaşına gelmeden girdiği roller, oynadığı filmler ve diziler ortada... Yoruma gerek yok, mükemmel, görüyorsunuz!

Kesinlikle daha fazla tanınması ve desteklenmesi gereken bir oyuncu.

Çiçek Gülsen ile evlendi... Ama ne aşk yaşadılar!

Biraz fırtınalı bir evlilik oldu, kavgalar ettiler, küstüler, evler ayrıldı... Ama birbirlerini bırakmaya hiç niyetleri yoktu. İlişkilerindeki sorunları birbirlerinden vazgeçmeden çözdüler. 2011 yılından beri evlilikleri devam ediyor.

Hatta kötü günleri başarıyla atlatmış bir çift olarak adeta liseli romantikler gibi takılıyorlar! :)

Çok tatlılar, çok!

Nuroğlu'nun oyunculuktan sonra en büyük uğraşı ise yoga!

Bunun için eşi Çiçek ile beraber Hindistan'a gidip eğitimler dahi alıyorlar. Hem özel hayatında, hem de profesyonel anlamda çok faydasını gördüğü bu yaşam pratiğini herkese öneriyor.

Son zamanlarda canlandırdığı Vedat karakterinden üstünde kalan hiddeti de bu yolla atmaya çalışıyor.

'Ağır bir sahne çekiminden sonra, uykuya dalmadan hemen önce kendimi bir yerleri yumruklarken, tokatlarken, o hırçınlığı atamamış halde buluyorum. Ve kalkıyorum yoga yapıyorum, kafamı dağıtmak için biraz kitap okuyorum.' diye açıklıyor bu durumu da...

Karakteri canlandırmak için içindeki 'kötü'yü bulmaya çalışıyor. Zararını dahi görüyor!

Lakin sen ne yaparsan yap, sevgili Nuroğlu, bizim gözümüzde hep biricik romantik Mehmet olarak kalacaksın!

Başarılarının devamını diliyoruz!

Popüler İçerikler

Gazeteci Fulya Öztürk'ün Azerbaycan Milletvekiline Ağladığı Anların Beden Dili Analizi Çok Konuşuldu
Kasımpaşa’nın 18 Yaşındaki Futbolcusu Yasin Özcan 8 Milyon Euro’ya Aston Villa’ya Transfer Oluyor
Volkan Demirel, Elini Sıkmadığı Şenol Güneş'le Arasında Geçen Diyaloğu Anlattı
YORUMLAR
19.03.2018

Ben bir oyuncunun yeteneğini bununla belirliyorum. Mesela bir dizideki karakterine bayılıyorsam, daha sonra aynı kişinin başka bir dizide oynadığı karakterden nefret ediyorsam "bu kişi çok iyi oyunculuk yapıyor ki kendinden nefret ettirmeyi başardı" diye düşünüp takdir ediyorum. Yetenekli bir insan. Başarıları daim sürsün.

19.03.2018

Vedat'tan ne kadar nefret ediyorsam; mehmeti o kadar çok seviyorum. mükemmel oyuncu. her rolün hakkını veriyor

20.03.2018

Selin şekerci detayı şaşırttı

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ