Hayalini Gerçekleştirmek Uğruna Eyfel Kulesi'nden Atlayan Terzi Franz Reichelt'in Trajik Hikayesi

Hepimizin içinde, hayallerimizi gerçeğe dönüştürme arzusu vardır. Ancak bu arzunun peşinden gitmek bazen beklenmedik sonuçlar doğurabilir. Franz Reichelt, sıradan bir terzilikten çok daha fazlasını başarmayı hedefledi. Onun hikayesi, yenilikçilik ve cesaretin sınırlarını zorlamanın bir örneği olarak anılıyor. Peki, tarihe 'uçan terzi' olarak geçen bu isim nasıl bir hayale kapıldı?

Kaynak

Franz Reichelt, 1898 yılında Avusturya’dan Paris’e taşındığında başarılı bir terziydi. Ancak onun aklında kıyafet tasarımından daha büyük bir fikir vardı: Havacılar için güvenli iniş sağlayacak bir paraşüt elbisesi yaratmak.

O dönemde havacılık dünyası, Wright kardeşlerin 1903’teki uçuşundan başlayarak büyük bir hızla gelişiyordu. Ancak bu hızlı gelişim, trajik kazaları da beraberinde getiriyordu. Reichelt, bu kazalara bir çözüm bulmayı kafasına koymuştu.

Amacı, paraşütü doğrudan giysi tasarımına entegre ederek hem hafif hem de kullanışlı bir çözüm sunmaktı.

Reichelt, 1910 yılında ilk prototiplerini test etmeye başladı. Başlarda umut verici sonuçlar aldı; ağırlıklarla yaptığı bazı denemeler başarılı olmuş gibi görünüyordu. Ancak sonraki testlerde, dükkanının çatısından atılan kuklalar yere hızla çakıldı.

Fransız Havacılık Kulübü’ne sunduğu tasarım, “Cihazınızın yüzey alanı çok yetersiz, boynunuzu kırarsınız.” yorumu ile reddedildi. Ancak Reichelt, denemelerinden vazgeçmedi ve sorunların çözümünün sadece daha yüksek bir mesafeden atlamak olduğuna inandı.

1912 yılının soğuk bir Şubat sabahında, Reichelt tüm dünyaya buluşunu kanıtlamak için Eyfel Kulesi’nin ilk katından atlayacağını duyurdu. Yetkililer, bir kukla ile test yapacağı varsayımıyla izin vermişti.

Ancak Reichelt’in aklında başka bir plan vardı: Kendisi atlayacaktı.

O gün, yaklaşık 30 gazeteci ve izleyici, Reichelt’in gösterisini izlemek için kulede toplandı. Tüm uyarılara rağmen Reichelt, tasarımına olan inancıyla Eyfel Kulesi’nin korkuluklarına çıktı. Kısa bir tereddütten sonra atladı… ve giysisinin paraşütü açılmadı.

Reichelt’in paraşütü havada sarıldı, onu bir mermi gibi yere çakılmaya mahkum etti. Çarpma anı, dönemin kameralarına yansıdı ve sonraki gün gazetelerde büyük yankı uyandırdı.

Franz Reichelt’in trajedisi, bugün genellikle mucitlerin kibirine dair bir uyarı hikayesi olarak anlatılıyor. Ona, “Uçan Terzi” lakabı takıldı ve adı, The Darwin Awards gibi mizahi başarısızlık kitaplarında yer aldı.

İlginizi çekebilir:

Modern Tıbbın Gelişmediği Eski Zamanlarda Komaya Giren İnsanlara Ne Oluyordu?
Beyni Delip Geçen Demir Çubukla Hayatta Kalan Adam: Phineas Gage’in Akıl Almaz Hikayesi!
Tarihte İnsanların Kilo Vermek Uğruna Denediği 10 Korkunç Teknik

Popüler İçerikler

Almanya’daki Saldırıyı Kim Yaptı? Noel Pazarı Saldırganının Kimliği ve Röportajı Ortaya Çıktı
Asgari Ücretin Açıklanmasından Sonra Cumhurbaşkanı’na Mesaj Atan Kadir İpek Gözaltına Alındı
Almanya’da Noel Pazarına Saldırı: Saldırgan Suudi Arabistan Vatandaşı Bir Doktor Çıktı!
YORUMLAR
06.12.2024

mizahi başarısızlık mi? mizah olacak bir şey değil.adam insanlık için bı icat buluş yapmak istemiş.sonuc hüsran

06.12.2024

Kaç tane bilir kişi uyarmış, bu işin fiziği var hava koşulları var. Kimseyi dinlemeyip böyle toprağa çakılırsan dalga konusu da olursun. Bir sürü espri malzemesi çıkartılabilir batı mizahına göre. Stupid deaths listesinde yer alıyor. Ben koymadım.

08.12.2024

ucan, ama konamayan gundi

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ