Ürkütücü oldukları kadar da hayran bıraktırıyorlar...
Ürkütücü oldukları kadar da hayran bıraktırıyorlar...
2008 yılında, 8 Haziran resmi olarak Dünya Okyanus Günü olarak kabul edilmiştir. Dünya yüzeyinin %70'ini oluşturan bu büyük su kütlelerini kutlamak ve korumayı teşvik etmek için önemli bir gündür.
Güneşin kırmızı ve turuncu dalga boyları, suyun yüzeyi tarafından bir filtre gibi emilir ve ışık spektrumunun mavi kısmını görünür kılar.
Dünya okyanuslarını devasa bir ağ gibi kesen kilometrelerce kablo bulunuyor. Uluslararası bağlantılar, okyanus tabanının altından geçen kablolar sayesinde sürdürülmektedir.
1 milyondan fazla volkanik patlama erimiş sıcak lavları okyanus yüzeyinin altına püskürtür.
Bu altınlar insanlar tarafından toplanamıyor çünkü su yüzünden seyreltilmiş durumdadır. Yaklaşık bir litre deniz suyunda, bir gramın 13 milyarda biri oranında altın edilebilir.
Çukurun içinde 'Challenger Deep' olarak bilinen, yüzeyin yaklaşık 11 km altına uzanan bir vadi bulunmaktadır.
2009 yılında, okyanusun en derin noktasına ulaşmayı başaran kişi emekli bir deniz subayı ve denizaltı kaşifidir.
Araştırmacılar, Mariana Çukuruna yerleştirdikleri su altın mikrofonu sayesinde seslerin oraya kadar ulaştığını keşfetmişlerdir.
Henüz keşfedilmemiş birçok yer olmasına rağmen oşinograflar, bugünkü teknoloji sayesinde okyanus tabanının neredeyse %100'ünü görselleştirebilirler.
Ferdinand Magellan, başka bir su kütlesine giden yolu bulduğunda 1519'da Atlantik'i geçiyordu. Keşfettiği anda bilmediği şey ise Pasifik'in 59 milyon mil kareyi kapsayan dünyanın en büyük okyanusu olduğuydu.
Okyanusların tabanlarında bulunan deniz bitkileri yaptıkları fotosentez ile oksijen kaynağının büyük bir oranını oluştururlar.
Hipoksiya olarak bilinen ölü bir bölge, okyanusun normalden daha az oksijen seviyesine sahip olduğu bölgedir. Bilim insanların, insanların doğaya verdikleri zararların sonucu bu durumun oluşabileceğini söylüyorlar.
Bu kirlilikten dolayı balıkların her yıl 12 bin ile 24 bin ton arasında plastik yuttuğu tahmin ediliyor.
İç dalgalar olarak da bilinen bu su duvarları okyanus yüzeyinin 3 mil altında meydana gelebilir.
Bu deniz yosunları 30 metreye kadar ulaşabilir ve günde 5 cm büyüyebilirler.
Deniz kabukları aslında sesin titreşmesine izin veren bir rezonatör görevi görür. Kulağınıza bir deniz kabuğu tuttuğunuzda, duyduğunuz şey etrafınızdaki seslerin güçlendirilmiş bir versiyonudur.