Atatürk ve Sabiha Gökçen havalimanlarında kaydettiği görüntülerde başörtülülere ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'a hakaret ettiği gerekçesiyle tutuklanan Bülent Kökoğlu, videoları çekerken alkollü olduğunu iddia etti. İfadesinde üç kez evlenip boşandığını ve eşlerinin başörtülü olduğunu söyleyen Kökoğlu, ayrıca AKP seçmeni olduğunu ifade etti.
Şüpheli Kökoğlu'nun emniyet ve adliyedeki ifadesinin detayları ortaya çıktı. Kökoğlu ifadesinde, ayakkabı üreticisi olduğunu, bunun yanında son 1 yıldır bilinçaltı eğitmeni ve sezgisel terapist olarak çalıştığını anlatarak, herhangi bir dernek, siyasi parti veya sendika üyeliğinin bulunmadığını söyledi.
Atatürk Havalimanı'ndaki videoyu kendi iradesiyle çektiğini belirten şüpheli, 15 yıldır dönem dönem 6 kez alkol tedavisi gördüğünü, çocukluluğundan beri de çeşitli psikolojik rahatsızlıkları olduğunu öne sürdü.
Şüpheli Kökoğlu, İzmir’de başörtülü bir kız arkadaşı olduğunu, aralarındaki problemden dolayı üzgün, kendinden geçmiş ve alkollü halde İstanbul’a geldiğini iddia ederek, 'Videoyu 10 Mart 2019’da çektiğimi tahmin ediyorum. Ben 3 kez evlendim, boşandım. Benim 3 eşim de başörtülüydü. Suç olduğunu bilerek yapmadım. Çok pişmanım, çok üzgünüm, herkesten özür diliyorum.' ifadelerini kullandı.
Sabiha Gökçen Havalimanı’nda çektiği ve Cumhurbaşkanına hakaret içerdiği belirtilen videoya ilişkin de şüpheli Kökoğlu, şunları söyledi:
Ailemle yaşadığım huzursuzluktan dolayı 41 gün 13 il gezdim. Bu video yaklaşık 13 gün önce çekildi. Yine bu videoyu çekerken de alkollüydüm. 'Bip' derken ne kastettiğimi hatırlamıyorum. Türkiye Cumhuriyeti ve Recep Tayyip Erdoğan şeklinde söylemlerde bulunurken hakaret kastım yoktur. Kendim de AK Parti’ye oy veriyorum.'
Kökoğlu hakaret içerikli videoların sosyal medyada paylaşılmasının ardından gözaltına alınmıştı. Bakırköy 4. Sulh Ceza Hakimliği de kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren somut delillerin bulunması, konunun önemi ve yasada öngörülen cezanın üst sınırını dikkate alarak, şüphelinin 'cumhurbaşkanına hakaret' ve 'halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama' suçlarından tutuklanmasına hükmetmişti.
Dün bazı yorumlar yazanlar vardı. Nerden biliyorsunuz akpli diye. Bu onlara yetmistir herhalde.
Adamın tutuklanmasına bir şey demiyorum ama ülkede cumhurbaşkanı ve başı örtülülere hakaretten tutklanan varken bir çocuğa cinsel istismarda bulunan imamın tutuklanmaması çok adil değil bence. Hayır yani demek istediğim şu hakaretten tutuklanılıyorsa çocuğa tecavüzden hayli hayli tutuklanır diyorum ama adalet henüz yerini bulamamışa benziyor bu ülkede
Adamın hayatından istikrar fışkırıyor. AKP'li olmama gibi bir durumu yok ki zaten.