İngiltere Kraliyet Meteoroloji Topluluğu, her yıl düzenlediği Yılın Hava Durumu Fotoğrafçılığı yarışmasının bu yılki kazananlarını duyurdu. Toplamda 114 ülkeden 3.300 fotoğrafçının 8.900'den fazla fotoğrafla katıldığı yarışmanın finaline kalan 21 fotoğraf arasından kazananları uluslararası bir jüri belirledi. Biz de bu 21 fotoğraftan öne çıkanları sizin için derledik. Bu fotoğrafları merak ediyorsanız içeriğimize buyurun. 👇
Giulio Montini'nin çektiği 'Sabah Sisi' adlı bu fotoğraf, İtalya'daki Airuno kasabasında bir tepede bulunan bir kiliseden çekilerek sisli bir sonbahar sabahını gözlerimizin önüne seriyor. Sisin içerisinde Güneş'in ilk ışıklarının parlattığı kıvrımlı Adda nehri seçilebiliyor. Bu görüntüdeki Güneş ışınlarına alaca karanlık ışınları deniyor. Su damlacıkları, toz ya da duman gibi atmosferde asılı kalan parçacıkların Güneş ışınlarını saçması sonucu görünür hâle geliyorlar. Bu ışınlar genellikle bulutlardaki boşluklardan saçılırken bu fotoğrafta bulutların görevini ağaçların üstlendiği, araziyi gölgeledikleri ve sisin de Güneş'ten gelen ışığı saçtığı görülüyor.
Christopher de Castro'ya telefon kategorisinde birinciliği getiren bu fotoğrafta 2020'nin Aralık hâlinde görüntülenen Dubai'nin en eski yapılarından olan Kasr-ül Hüsn (Ak Kale) görülüyor. Sis, su damlacıklarının atmosferin üst tabakasında asılı kalması sonucunda görüş mesafesinin 1 kilometrenin altına düşmesi durumudur. Dubai'de yaşanan sis olaylarının %95'i radyasyon sisidir ve kışları görülür. Radyasyonel soğuma, yüzeye yakın havanın sıcaklığını çiylenme noktasının altına düşürdüğünde bu sis türü oluşur. Kalan %5'i ise, sıcak, nemli ve kararlı havanın daha soğuk bir yüzeye doğru hareket etmesiyle meydana gelen adveksiyon sisi oluşturuyor.
Phoenix Blue'nun çektiği bu fotoğrafta yaklaşmakta olan fırtına bulutları görülüyor. Fırtına bulutları, mezosiklon denen derin yukarı yönlü hava akımının gerçekleşmesi sonucu içinde fırtına yaşanan bulutlardır. Hortum, dolu, süratli rüzgâr ve şiddetli yağmura neden olabilirler. ABD'nin orta kesimlerinde Nisan başından Haziran sonuna kadar süren fırtına mevsiminde sıklıkla görülürler. Görseldeki mavi-yeşil kısmın hemen altında tüp bulutu görülebiliyor. Arkus bulutu olarak da bilinen bu tür, yağmurun soğuttuğu havanın fırtınadan dışarı akmasıyla ortaya çıkan tehditkâr görünümüyle kendini belli eder ama bu görünüşünün aksine nispeten zararsızdır.
Evgeny Borisov'un çektiği bu fotoğraf, Rusya'daki Kökkol Gölü'nde dört pervaneli bir robot helikopter kullanılarak karelendi. Yılın ilk karının yağdığı esnada buzun bir battaniye edasıyla gölü örttüğü ve açık kısımların beyazlığın arasındaki canlı çizgiler olarak kaldığı görülüyor.
Serge Zaka'nın çektiği bu fotoğrafta Fransa'nın güneyindeki Cannes körfezinde dolunayın olduğu bir gece görüntülenen bir fırtınayı görüyoruz. Yıldırım, iki yüklü bölgeyi nötrlemek için birinden ötekine hızla hareket eden elektronların ürettiği büyük bir elektrik kıvılcımıdır. Bulut içinde veya bulutla yer arasında gerçekleşebilir. Elektronların iki bölge arasında yer değiştirmesine sebep olan şey, fırtınanın içindeki küçük buz kristallerinin daha büyük ve yoğun olan grezil (yumuşak dolu) ile çarpışmasıdır. Sonrasında, yukarı yönlü hava akımının gerçekleştiği fırtına artı yüklü buz kristallerini bulutun tepesine taşırken eksi yüklü grezili altına indirir. Karşıt yükler yeterince biriktiğinde havanın yalıtım özelliği bozulur ve yıldırım oluşur. Yıldırım kanalının etrafını saran hava kısa süreliğine 30.000 santigrat dereceyi aşan sıcaklıklara ulaşır ve havanın hızla genişlemesine neden olur, biz de bunu gök gürültüsü olarak duyarız.
Susan Kyne Andrews'ın çektiği bu fotoğrafta İrlanda'nın doğu kıyılarında görüntülenen bir çift gökkuşağını görüyoruz. Bir gökkuşağı, Güneş ışınlarının yağmur damlaları üzerinden geçerken kırılması (bükülmesi) ve yansıması sonucunda oluşur. Fotoğrafta da açık şekilde görüldüğü üzere, üstteki kuşaktaki renk sırası, ışığın yağmur damlalarından iki kez yansıdığı ilk kuşaktaki renk sırasından farklı.
Andrew McCaren'ın çektiği bu fotoğraf, 31 Ekim 2020'de İngiltere'deki şiddetli yağışlar sonucu Ouse Nehri'nin taşmasıyla suyun bastığı York şehrini gözler önüne seriyor. Fotoğrafta bir kaz sürüsünün ters istikamette yüzdüğü görülüyor.
Danijel Palčić'in çektiği bu fotoğraf, Hırvatistan anakarası üzerinde etkili olan bir fırtınayı yakınlardaki Pag adasından gözlerimizin önüne seriyor. Memeli bulutlar, bulutun tabanından sarkan bir dizi çıkıntı veya kese olarak tanımlanır ve inek memesine benzetilir. Alçalan soğuk ve nemli hava cepleri tarafından oluşturuldukları ve fırtına bulutunun alt tarafında geliştikleri düşünülür. Ancak diğer bulut türlerinde de rastlanırlar. Uzun süren memeli bulutlar, alçalan havada büyük miktarda damla ve kar kristali olduğunu belirtir.
Melvin Nicholson'ın çektiği bu fotoğrafta, Kasım sonunda İskoçya'nın karla kaplı kırsalında oluşan bir sis kuşağı görülüyor. Sis kuşakları gökkuşaklarıyla aynı şekilde oluşur, sadece damlacıkların boyutu küçük olduğundan neredeyse renksizdirler. Yani kırılma, yansıyan ışık hüzmesini genişletip hayalet veya fazlasıyla soluk bir renk vererek daha baskın bir etkide bulunur. Sis kuşakları en çok karlı havalarda, dağlarda ve soğuk deniz sislerinde görülür.
Angela Lambourn'un çektiği bu fotoğraf, İspanya'nı Nerja adlı sahil kasabasının dibinde kışın bir öğleden sonra ortaya çıkan mercek bulutlarını gözler önüne seriyor. Mercek bulutları, kararlı havanın bir tepe ya da dağın üzerinde yükselmeye zorlanmasıyla oluşan daire şekilli bulutlardır. Yatay hava akışındaki bozulma, akış yönünde, bir kayadan akan sudaki dalgalanmalara benzer hava dalgalarının oluşmasına sebep olabilir. Bu dalgalar genellikle bir noktada sabit kalır, bu yüzden de 'duran dalgalar' olarak adlandırılır. Hava yeterince nemliyse, dalganın tepesinde mercek bulutu oluşabilir.
Jiming Zhang'in çektiği bu fotoğraf, Tibet'teki 4.800 metre yüksekliğindeki Sapu Dağı'nda çekildi. Gün batımı esnasında berraklaşan bulutları gözler önüne seren karede, gün ışığı veya görünür ışık beyaz renkteymiş gibi dursa da, aslında her bir rengin farklı bir dalga boyutuna sahip olduğu kırmızından mora bir renk tayfından oluşur. Işık atmosferden geçtiği esnada hava molekülleri tarafından saçılır. Bu, daha kısa dalga boylarında (mavi ve mor) daha sık gerçekleşiyor. Gökyüzü de bu yüzden mavidir. Güneş daha alçaktayken (doğarken ve batarken) ışık atmosferimizde daha uzun mesafe kateder. Bu da Güneş ışınlarındaki mavi kısmın gözlerimizden uzağa saçılmasına neden olur ve daha uzun dalga boylarını (sarı, turuncu ve kırmızı) görmemizi sağlar.
Amdad Hossain'in çektiği bu fotoğraf, Bangladeş'te yağmur altında suda oynayan çocukları gösteriyor. Bangladeş'teki tropikal muson iklimi, yılın her ayı sıcaklıkların 19 santigrat derecenin üzerinde kalmasına neden oluyor. Her yıl ortalama 2.777 milimetre yağış düşüyor. İklim değişikliği yüzünden Asya-Avustralya muson bölgesinde yağışların günlük ila on yıllık zaman ölçeği içerisinde artması bekleniyor. Deniz seviyesinin de 2050'ye kadar 50 cm yükseleceği ve Bangladeş'in üçte ikisi deniz seviyesinden yüksekliğinin 5 metrenin altında kaldığı düşünüldüğünde, ülkenin iklim değişikliğine karşı ne kadar savunmasız olduğu ortada.
Gesang Jimei'nin çektiği bu fotoğrafta Tibet dağlarının güneyindeki Sanding Tapınağı'nın üzerindeki dikkat çekici bulut görüntülenmiş. Fotoğrafçıya göre bu güzel renkler 20 dakika kadar insanların gözlerini bayram ettirmiş. Bu görsel olaya ufka paralel uzanan yatay yay denir. Yatay yayı görmek için Güneş'in gökyüzünde en az 58 derece yüksekliğinde olması ve sirüs bulutlarının mevcut olması gerekiyor. Sirüs bulutlarının içindeki altıgen levha boyutundaki buz kristallerinin de yatay olarak hizalanması gerekir. Böylece kristallerin üst tarafından giren ışık kırılarak (bükülerek) yatay tabandan çıkış yapabilir. Bu durum, gökkuşağında görüldüğü şekilde ışığı tayfın yedi rengine dağıtır.
Sachin Jagtap'ın çektiği bu fotoğrafta New Jersey sahilinde oluşan bir 'ateş çemberi görüntülenmiş. Ay'ın Güneş'le Dünya arasına girmesiyle oluşan Güneş tutulması, tam veya kısmi bir gölge oluşturur. Üç tür Güneş tutulması vardır ki bunlara tam, yarım ve dairesel (ateş çemberi olarak da bilinir) denir. Ateş çemberi, Ay Dünya'dan en uzak noktadayken, eliptik yörüngesindeyken ve Güneş'le Dünya arasındayken meydana gelir. Gezegenimize olan uzaklığı sonucunda Ay, Güneş'ten daha küçük görünür ve Ay'ın silüetini parlak bir gün ışığı halkası çevreler.