Hatay'da Bir Hafta İçinde Yaşananları Ölümsüzleştiren Gazetecinin Paylaşımları İçinizi Paramparça Edecek

Kahramanmaraş merkezli 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depreme binlerce vatandaşımız hayatını, evini, yakınını, evcil hayvanlarını kaybetti. Depremden en çok etkilenen illerden bir tanesi de Hatay oldu. Bir hafta boyunca Hatay'da yaşananları fotoğraflayan Gazeteci Uğur Şahin'in görselleri ve sözleri içimizi paramparça etti. Detaylar içeriğimizde...👇

Kahramanmaraş'ta meydana gelen 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremler on ilimizde etkilenirken 84 milyon kişinin yüreğini yaktı.

Depremden en çok etkilenen illerimizden olan Hatay'da bir hafta boyunca gördüklerini fotoğraflayan Gazeteci Uğur Şahin'in anlattıkları ise içimizi dağladı.👇

'Hatay’da bir hafta boyunca gördüklerimi, çektiğim fotoğraflarla anlatmaya çalışacağım. Hani dediler ya “Not alıyoruz” diye, bunlar da benim notlarım…'

'Bölgede acı, çaresizlik ve öfke hâkimdi. Neredeyse sağlam bina yok Hatay’da. Enkaz başındakiler ile gidebilecek yeri olmayanlar kalmıştı kentte. Hava soğuk, insanlar çadırsız, yardımlar yetersiz, hijyen sorunu büyük. Ceset kokusu...'

'Nereye gitsem, kimse soru sorsam, hep aynı sözü işittim: “Devlet nerede, biz bunu hak edecek ne yaptık?”'

'Misal bu bir ekmek kuyruğu. Halka yardım dağıtan bir fırının önü... Kuyruktakilerden biri de Kızılay'ın çalışanı idi.'

'Defne’de hasarlı yerine hasarsız binaları saymak daha kolaydı… Sokaklarda enkaz çalışmaları sürüyordu. Her birinden yaşamını yitiren yurttaşlar çıkartılıyordu. Her ailede çok sayıda kayıp vardı...'

'Enkazın önlerinde öyle bir çaresizlik vardı ki… Yakınlarını bekleyenler feryat ediyordu.'

'Harap haldeki Armutlu Mahallesi’ndeki bir enkazda, üç kişinin cansız bedenine ulaşılmıştı. Hâlâ içeride olanlar vardı, ekipler çalışıyordu. Bir kadın, bu esnada şöyle feryat ediyordu: “Nasıl kurtaramadık oğlumu?”'

'Müdahalede geç kalınmıştı. Öğretmen oğlu Deniz’i depremde kaybetmişti Nedim Ziynet. Şöyle demişti: “Biz de öldük ama gömülmedik."'

'Diğer yandan şehir göç verirken kalanlar çadırsızdı. Bir yurttaş, “Kimse bakmıyor sormuyor. keşke ölseydim de bunları görmeseydim' demişti.'

'Anılar, yaşanmışlıklar da enkazlardan çıkarılmıştı.'

'Çadır yok, hâlâ daha da yok... İnsanlar, "Tek isteğimiz bir çadır" diyordu.'

'"Tek isteğimiz bir çadır… Akşam çok soğuk oluyor. Yardım ediyorlar ama bize çok az yardım geliyor. Su, ıslak mendil veriyorlar. Soba istiyoruz, vermiyorlar” demişti, Suriyeli sığınmacılar...'

'İnsanlar sera çadırlarında kalıyor... Örneğin bu çadır. Kaç aile kalıyor burada...'

'Defne girişinde bir mezarlık...'

'Burada da büyük tahribat vardı. Bekçi, şöyle demişti: 'Günde 13 kişi geliyor buraya. Mezarlık doldu ama Toygarlı’da bir yer daha var oraya yönlendiriyorlar. Orada çok yoğunluk var. Önceden haftada bir, en çok üç cenaze gelirdi.'

'Deprem sonrası insanlar kayıplarını da arıyordu...

'Selçuk Hadduroğlu, teyzesi Necla Dişer için bastırdığı kayıp ilanını tüm sokaklara asıyordu: 'İnsanlara telefondan fotoğrafını göstererek geziyordum. İlan bastırabilecek imkânım yoktu. Şimdi bunları şehir dışından bastırdım.''

'Bir kent yasla, acıyla kaplı... Buradan çok sayıda yurttaşın cansız bedeni çıkarıldı.'

'Enkaz önünde yakınını bekleyen bir depremzede, şöyle demişti: “100 yıl yaşasam dahi, yaşadığım hiçbir şeyi unutamam.”'

'Armutlu Mahallesi. Burası depremin en ağır bilançosunun yaşandığı mahallelerden.'

'Her şey yıkık. Portekizli bir arama kurtarma ekibinin çalışma yürüttüğü enkazın önü. İki gün enkazda kalıp, çıkarılan bir yurttaşın oğlu enkaz altındaydı. “Çok ihmal oldu” demişti. Çok acı var.'

'Hasarlı bir evin önünde çıkarılabilen eşyalardan bir kaçı... İnsanlar, anılarını, hatıralarını kurtarmak istiyor.'

'Hatay Samandağ’ın dört bir yanında iş makineleri çalışıyordu, hâlâ enkaz altında olanlar vardı. Bir depremzede, “İlk üç gün yalın ayak, aç ve susuzduk” derken bir diğeri, “Bir başımıza bırakılmış gibiyiz” ifadesini kullanmıştı.'

'Armutlu Mahallesi... Kızını enkazdan sağ şekilde çıkaran bir yurttaş, şöyle demişti: "Bir mahalle yok oldu. Çok kaybımız var. İlk günü konuşmak ve düşünmek bile istemiyorum. O kaos konuşulacak gibi değil. Armutlu Mahallesi’nde cesetlerimizi almak için savaş veriyoruz."'

'Leyla Gümüş... Ailesi Mersin’de, onu Defne'den almalarını bekliyor. Karşısında bir başka depremzede.'

''Çadırınız nerede?” diye sordum. “Çadırım yok, açıkta yatıyorum” yanıtını verdi: “Paramız da yok, arabamız da, gelirimiz de. Kaldık böyle. 4-5 battaniyeye sarılarak yatıyorum.''

'Armutlu..."Sevgiden tuğlalarla, yeniden kurarız bu kenti…" Onlara borcumuz var...'

'Depremin 12'nci günü. Narlıca Mahallesi. Enkazın başında bekleyen birkaç kişi...'

'Bunlardan birisi Yusuf El Absi. Suriyeli. Enkazın altında kardeşi ve yengesi vardı. Şöyle demişti: 'Her gün buraya gelip bekliyorum. İmkân yok, makina yok.''

'Yine Armutlu... Depremzede Emin Hamurcu, “Öfkemiz büyük” demiş ve eklemişti:'

''İnsanların çığlıkları aklımızda. Her ailede kayıplar var. Toplu mezarlar olmaya başladı. Kim bundan sorumluysa, onların cezalandırılmasını talep ediyoruz. Niye yetkililer bizi yalnız bıraktı?”'

'Hatay'da şu an en büyük ihtiyaç çadır ve bu hâlâ karşılanmış durumda değil...'

'Yeni bir bina... Ali, kredi çekip bu binadan daire aldığını anlatmıştı: "Ailemden 15 kişiyi kaybettim. Gelip öyle bakıyorum binaya. Arkadaşımın eşinin, çocuklarının daha cenazeleri bile yok... Diyor ki: Bir parça buldum, Adli Tıbba gönderdim. Mezarı olursa, onu gömeceğim..."'

"Hatay yasla kaplı"

İlgili içerikler.👇

Eski Milli Futbolcu Gökhan Zan, Hatay'da Depremzedelerin Yaşadığı Duruma Dikkat Çekti
Adıyaman'daki ISIAS Hotel'inde Hayatını Kaybedenlerin Yakınları Katillerin Yakalanması İçin Adalet İstiyor
Yine Sahnede! 'Şakkadanak' Necmettin Batırel'in Deprem Paylaşımı Herkesin Sinirlerini Zıplattı

Popüler İçerikler

"Bir Evim Varsa Onun Sayesinde": Hakan Meriçliler'den Vural Çelik Tartışmasında Gülse Birsel'e Büyük Destek!
TSK'dan Atatürkçü Teğmenlerin Kılıçlı Yemini İçin Açıklama: "Mesele Kılıç Değil, Emre Uyulmaması"
ATM’lerde 200 TL Krizi: Fatih Altaylı’dan 5 Bin Liralık Banknot Önerisi
YORUMLAR

Hiç bu kadar içim yanmamıştı hayatımda. Hiç bu kadar duyguyu aynı anda hissetmemiştim. Öfke hırs üzüntü sinir nefret sürekli ağlama hissi.. denecek tek laf yok. Buna sebep olanlar elbet cezalandırılacak. Er yada geç.. uyanmayı dilerim hep birlikte..

23.02.2023

Allah bizim insanımızın kalbine çokça insaf, merhamet, anlayış lutfetsin. Allah bu ülkenin insanına insan canının kıymetini bilmeyi ve bu bilinçle hareket etmeyi nasip etsin. Çürük evleri yapanların, aldıkları vebalden başka yanlarına ne kaldı hem yaşarken hem de ebediyete götürmek için?

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ