Tavuğun güvenilirliği sık sık gündeme taşınırken, kırmızı ette de denetim eksikliği olduğu ortaya çıktı. İtina Gıda Genel Müdürü Yusuf Karaduman, mezbaha sahiplerinin kurallara çok fazla uymadığını belirtirken, 26 liranın altında satılan kıymaların sorgulanması gerektiğini ifade etti.
Son zamanlarda çok konuşulan ‘Beyaz ette antibiyotik var mı?’ tartışmaları sürerken kırmızı ette de denetim boşluğunu suistimal eden bazı üreticilerin antibiyotik kullandığı iddia edildi. İtina Gıda Genel Müdürü Yusuf Karaduman, kırmızı ette rastgele antibiyotik kullanıldığına dikkat çekerek, mezbahalarda denetim eksikliği olduğunu açıkladı. Mezbahalarda hastalıklı hayvanlara ilaç verilip kesildiğini kaydeden Karaduman, “Ben mezbahalarda şunu gördüm, hayvanın kesilmesi için bir kilo antibiyotik alıyorlar. Antibiyotiğin üzerinde ise hayvanın en az 40 gün kesilmemesi gerektiği yazıyor. 20 gün sütü içilmez, zaten maya da olmaz. İşletme sahipleri ve oradaki görevli müdür elinde şırıngayla dolaşıyor. Bakıyor gözüne buna şu ilaç lazım deyip geçiyor. Ben kırmızı etin yanında beyaz etin daha çok kontrollü olduğuna inanıyorum.” dedi.
Bugün TV’de Üç Nokta programında konuşan Karaduman, tavukta dikkat edilmesi gereken en önemli ölçütün yem olduğunu ifade etti. Ekonomik olduğu için beyaz et tüketiminin özellikle fast food’larda ön planda olduğunu dile getiren Karaduman, yüzde 97 oranında tavukların bitkisel yem, yüzde 3 oranında ise et-kemik unu yedirildiği bilgisini verdi. 80’e yakın mezbahayla irtibat halinde olduklarını dile getiren Karaduman, kırmızı ette günlük 8 ile 12 bin arası kesim yapıldığını, tavukta ise bu rakamın 4 milyonu bulduğunu aktardı.
Mezbaha sahiplerinin çok fazla kurallara uymadığını belirten Karaduman, “Tavuk üretiminde dünyadaki sistemden entegre edilmiş bir sistem Türkiye’de yapı kurmuş. Tavuğun askıya alınmasından soğutulup pakete girene kadar olan bir sistem bulunuyor. Kırmızı ette olması gerekenler var ama mezbaha sahipleri diyor ki, bizi bu kadar zorlama, sadece farzlarını söyle. Kırmızı et de yavaş yavaş düzenliklere geçeceğiz.” diye konuştu. 26 liranın altında satılan kıymaların sorgulanması gerektiğini ifade eden Karaduman, ham kemiksiz et maliyetinin 25 lira 20 kuruş olduğu bilgisini vererek ham et maliyet nakliyesinin 26 lira 87 kuruşa mal olduğunu kaydetti. Helal gıdayla ilgili mezbahaların hijyenik olması gerektiğini vurgulayan Karaduman, her temiz mezbahanın helal olmadığına değindi. Eğer pis bir ortamda üretiliyorsa helal belgelendirme işini düzgün yapan ilkeli firmaların pis bir ortama helal demeyeceğini belirten Karaduman, “Allah’ın adı zikredilmeden kesilen hayvanın eti haramdır.” diyen En’am Sûresi’nin 121. ayetine vurgu yaptı.
Mezbahalar iyi denetlenmiyor
Kasapların eğitimden geçirilmediği için bilinçsiz kesimler yapıldığını kaydeden Karaduman, mezbaha sahiplerinin helal kesim hakkında bilgilendirilmesi gerektiğini belirtti. Bu konuda denetimlerin artırılması ve yaptırımların değişmediği takdirde insan sağlığının tehdit altında kaldığına dikkat çeken İtina Gıda Genel Müdürü Yusuf Karaduman, “İnsanlar Müslüman bir memlekette haram kaygısıyla et tüketiyorlar.” ifadesini kullandı.
Hayvanın kesilmeden önce muayene edilmesi gerektiği uyarısında bulunan Karaduman, veterinerler konusunda istihdamla ilgili sistematik yapı oturmadığından ön plana çıkan maliyetin kontrolleri aksattığını söylüyor.
“Bakanların kontrolleri sıklaştıkça kırmızı et zafiyetinin düzeleceği kanaatindeyiz.” ifadelerini kullanan Karaduman, şahit olduğu bir olayı şöyle aktardı: “Ben bir mezbahaya gittim, çok üzüldüm. Kesilmiş bir hayvan getirdiler, mezbaha sahibine dedim ki: ‘Senin bu hayvanı buraya sokman yanlış.’ Dedi ki: Ben bunun yalnız derisini alacağım, etini yemeyeceğim, satmayacağım.’ Eti ayrıştırdı ve bir vatandaş traktöre yükledi, götürdü. Piyasada ucuz et satmanın başka yolları yok. Bu şekilde hastalıklı hayvan veya çürük hayvan adı altında ucuza mal etmeye çalışıyorlar. İnsan sağlığını hiçe sayarcasına yapılan uygulamalar bunlar.”
Zaman