Pek çok akıl hastanesi hikayesi duymuş olsak da Byberry Akıl Hastanesi, hastalara yapılan muamele ve işkenceler nedeniyle kötü bir üne sahip. İşte korku filmlerine konu olacak korkunçluktaki Byberry Akıl Hastanesi...
Pek çok akıl hastanesi hikayesi duymuş olsak da Byberry Akıl Hastanesi, hastalara yapılan muamele ve işkenceler nedeniyle kötü bir üne sahip. İşte korku filmlerine konu olacak korkunçluktaki Byberry Akıl Hastanesi...
Byberry akıl hastanesindeki bazı özverili, özenli ve çalışkan personel hastalarla gerçekten ilgilense de, bazı kötü çalışanlar bugüne kadar rahatsız edici olmaya devam eden suistimaller gerçekleştirdi.
Bu nedenle, hastalar genellikle yıkanmamış ve çıplak bırakıldı. Kat hizmetleri yapılmaz, yataklar temizlenmez ve zeminler idrardan yapış yapıştı. Personel, hastalara bakmak yerine, onları bazen aylarca küçük hücrelerde hapis tutuyordu.
ABD Doğu Pennsylvania Bölge Mahkemesi, Byberry'nin Kirsch'ün insan haklarını ihlal ettiğini tespit etti ve hastaneden serbest bırakılmasını talep etti.
Öte yandan, Byberry'nin hastalarına yönelik açık kapı politikası, bazı kişilerin kaçmasını kolaylaştırdı. Bölgedeki ev sahipleri bazen çimenlerinde uyuyan hastalar buldu. Ancak, bazı hastalar hastaneden çok uzakta olmayan bir yerde intihar etti.
Byberry'de hastalara yapılan istismarlar çoğunlukla fark edilmeyecek şeylerdi.
Bir görevli büyük bir havluyu suya batırırdı. Sıktıktan sonra havluyu hastanın boynuna dolardı. Bu şekilde havluyu sıkardı ve hastanın gözleri ve dili şişer, nefesi zorlanırdı.
Byberry akıl hastanesindeki en dayanılmaz suistimallerden bazıları “tedavi” sırasında yaşandı. Doktorlar hastayı uyuşturmadan diş çektiler ve ağrı kesici kullanmadan diğer tıbbi işlemleri yaptılar.
Farmasötik şirketi Smith Kline-French, Byberry'de bir laboratuvar bile açtı ve orada ilaç testleri yapıldı. Pek çok hasta bu ilaç deneylerinde hayatını kaybetti.
Hemşireler kovulmadığı gibi daha yüksek bir maaşla terfi etti.
Zihinsel olarak dengesiz olanların yanı sıra, Byberry hapishane yerine 'psikiyatrik testlere' tabi tutulmak üzere oraya gönderilen birçok suçluyu da barındırıyordu.
1987 yılında bir kadın hasta, diğer bir hasta tarafından tecavüze uğradı, öldürüldü.
1946'da Life dergisi, Charles Lord'un çektiği ve içindeki korkunç koşulları gösteren şok edici fotoğrafları yayınladı. First Lady Eleanor Roosevelt'in gördükleri karşısında dehşete düştüğü bildirildi.
Sonunda, 21 Haziran 1990'da, onlarca yıllık tartışmanın ardından, Byberry akıl hastanesi kapılarını kapattı.