Zor zamanlarda yakınlarımızın yanında olmak çok güzel bir şey. Anadolu insanı da buna oldukça değer veriyor. Fakat bazen bunu yaparken inanılmaz hatalara düşüyoruz. Biraz bu hatalara göz atalım ve bir daha tekrarlamayalım diye size ibretlik bir liste hazırladık.
Kendimiz mikroptan kırılırken hasta ziyaretine gitmek fedakarlık değil düpedüz koca bir düşüncesizlik aslında. Bu halimizle değil hasta odasına, evinin yakınından bile geçmememiz gerekirken, biz mikroplarımız da alıp hasta ziyaretine gidiyoruz. Yapmayalım, yazık günahtır be minnoşlar.
Farz edelim çalışanınız, yeğeniniz veya buna benzer bir yakınınız hastalandı. Gidip yanında saatlerce durmayın. Size saygı gösterecek diye ayaklanmaya, dik durmaya ya da konuşmaya çalışacaktır. Bu durumlarda çok az görünüp, ihtiyaç sorup kaçmak en uygunu olacaktır.
Kalabalık, onca insan soluğu ile getirilen mikroplar ve hastanın mahremiyeti söz konusu. Çok büyük bir acımasızlık olduğunu söylersek umarım kızmazsınız. Kapıda duran yakınları ile iki sohbet, gerekirse telefonla geldim ama girmeyeyim, bir ihtiyacınız olursa yanınızdayız, demeniz yeterli olacaktır.
Azıcık ses bile hastayı çok rahatsız edebilir. Ziyaret kısa kesilip, sohbet dışarıda edilse güzel olur.
Hakkını helal edecek olan emin olun diğer tarafta da eder. Belki durumdan daha haberi yok ya da daha yüzleşmemiş. Böyle bir durumdaki bir hastadan helallik istemekle onu korkunç bir duruma sokabilirsiniz. Morale ihtiyaçları var.
Önemli bir görüşmeniz varsa, lütfen dışarıda yapın görüşmenizi. Kafası kaldırmıyor.
Hastayı neden üzüyorsunuz? Gerçekten üzüntüden kahrolsun istiyorsunuz değil mi? İçiniz parçalanıyorsa, bunu dışarda halledip öyle hasta yanına sokulun. Zor olduğunu biliyoruz. Fakat siz hastadan daha kötü durumda değilsiniz.
Ödemeleri yaptın mı, amcanlara haber verdin mi, bu sene köye gidecek misiniz? Hastanın bilinci yerindeyse zaten bunlarla ilgili size dönüş yapacaktır. sizin yapabileceğiniz bir şey varsa, lütfen yapın. Onu zaten iyileşince yapacağı işler ya da cevaplayacağı sorularla ilgili bunaltmayın.
Bende de şeker hastalığı çıktı, her taraflarım ağrıyor, geçen doktora gittim, boynumda kireçlenme varmış... Hasta şu an inanın sizin dertlerinizle ilgilenecek durumda değil. Ona sıkıntılarınızı anlatmak için en azından biraz iyileşmesini bekleyebilirsiniz. Yaptığınız hem gereksiz yere onu yoracaktır, hem de inanın size sinir olacaktır.
Senin yüzüne ne olmuş böyle, ne kadar da zayıflamışsın, çok kötü görünüyorsun... Dost musunuz, düşman mı belli değil. Yapmayın lütfen. Hasta bu, hastanın iyi şeyler duymaya ihtiyacı var.
Hastaneler cimriliklerinden dolayı onlara tuzsuz yağsız yemek vermiyor, bir bildikleri var. Özellikle operasyon geçirmiş hastalara ağır ve yağlı yemekler götürmeyin. Yemese bile canları çekecektir. Üzmeyin insanları.
Hasta sizi görmeye hazır olmayabilir. Üstünü başını örtmek kendine çeki düzen vermek isteyebilir. Gözünü açamayacak kadar yorgun hissedebilir. Ya da size güzel görünmek isteyebilir. Hastaya geldiğinizi haber verdirip, sizi kabul etmesini bekleyin. O haliyle sizi görmek istemezse de kırılmayın. Belki sizi çok sevdiği için, sizin onu o halde görmenizi istememiştir.
Nasıl göründüğünü görmek isteyebilir. Durumunun o anda farkında olmayabilir. Kendisinden izin almadan fotoğraf çekmeyin. Ayrıca hastalık mahremdir.
13 te 13 bizim millet, benzer hastalıktan öleni anlatanlar var hastaya o derece manyağız, bisküvi meyve suyu ikilisi sizi de unutmadık
1. nasıl gif amk şiştim, benim içimde kaldı onların hapşıramamaları
kardeşim sezeryanla doğum yaptığında 2 saat sonra topluca odaya doluşan görümcesi kaynanası ıdısı bıdısı gibi arkadaşları güvenliği çağırıp attırmışlığım var. biraz da refakatçide bitiyor bu işler. hatır gönül dinlemeden tavrınız net olacak. gelen meyve suyu meyve pide (evet pide yeni sezaryanlı ve organları bile tam oturmamış kadına.. yağlı pide... ) gibi türü yiyecekleri de hemşireler, hasta bakıcılar ve hademelere dağıtmıştım.. pişman değilim yine olsun yine yaparım