Başbakan Tayyip Erdoğan, 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonunu, “en ahlaksız darbe girişimi” olarak nitelendirirken, cemaate “Haşhaşi” benzetmesi yaptı.
Başbakan Tayyip Erdoğan, “en ahlaksız darbe girişimi” olarak nitelendirirken, cemaate “Haşhaşi” benzetmesi yaptı. Geçmişteki bazı yargılamaların üzerinde çok büyük soru işaretlerinin oluştuğunu net olarak gördüklerini kaydeden Erdoğan, “Sahte ihbar mektupları, yasadışı dinlemeler, sahte delillerle tasarlanmış ve ayarlanmış bir kısım yargı mensuplarıyla insanların nasıl mahkûm edildiklerini bugün çok daha belirgin şekilde görebiliyoruz” dedi. Reyhanlı patlamasında ABD’ye gitmeyi tercih eden, 14 gün sonra Reyhanlı’ya giden Erdoğan, MİT’in TIR’ını aramak isteyen savcının 7 gün sonra Reyhanlı’ya gitmesini eleştirdi.
Başbakan Erdoğan, 1.5 aylık bir aradan sonra partisinin grup toplantısında konuştu. Erdoğan, özetle şu görüşleri dile getirdi:
En ahlaksız darbe girişimi: 1.5 aylık süre içinde demokrasimize yönelik en büyük, en ağır ve aynı zamanda en ahlaksız darbe girişimine tevessül edildi. 17 Aralık, Türkiye’nin demokrasi ve hukuk tarihine kara bir leke olarak geçti. Bu komplo, hazırlık aşaması, uygulama şekli, içeriden ve dışarıdan aldığı destek ve talimatlar boyutuyla diğer tüm darbe girişimlerini geride bırakmış, millete, devlete ve demokrasiye yönelik ihanet hareketi olarak kayıtlara geçmiştir.
Çuvallar açılmadan adım: Düşünebiliyor musunuz, 25 çuval gelecek, bu çuvallar mühürlü, açılmadan bunlarla ilgili anında adım atılacak. Her şey hazırlanmış, görev dağılımı yapılmış, kimin nerede duracağı, ne yapacağı hangi vazifeyi yerine getireceği tek tek belirlenmiş. Yolsuzluk kisvesi altında, yolsuzluk süsü verilerek bir anda Türkiye’de büyük bir belirsizlik, kaos ortamı oluşturmak için ne gerekiyorsa hangi araca ihtiyaç varsa hepsi harekete geçirilmiş. Bu tezgâhı kuranlar, birkaç yerde yanlış yaptılar, kendilerini ele verdiler. Seçim öncesinde hükümeti yıpratmaya çalışırken “Türkiye’nin ekonomisini de altüst edelim” dediler.
Örgütten emir alıyorlar: Bu operasyon MİT’e de kastetmektir. Bu ülkenin milli istihbarat teşkilatı, Suriye’deki Türkmen kardeşlerimize yardım ulaştırmaya çalışıyor, Adana’dan bir savcı bunu engellemek için elinden geleni yapıyor. Reyhanlı’daki olaylar olduğu zaman bu beyefendi, Adana’dan kalkıp Reyhanlı’ya gitmemiştir. 7 günün ardından oraya gitti. 7 gün senin aklın neredeydi? Adana’dan kalkıp Hatay’a MİT’in insani yardım operasyonunu engellemek üzere geliyorsa o savcı yasaları çiğnemiştir, milli çıkarlara kastetmiştir. Kendi ülkelerinin milli kurumlarını neden hedef alıyorlar? Mensup oldukları örgütten emir ve talimat alıyor, öyle hareket ediyorlar. Yayın yoluyla suç işleyenler ifadeye çağrılmazken, benim ifadelerimi manşete çekti diye gazete yöneticileri ifadeye çağrılıyor.
Geçmiş yargılamalarda sahte deliller: Bugün artık geçmişteki bazı yargılamaların da üzerinde çok büyük soru işaretlerinin oluştuğunu daha net olarak görüyoruz. Sahte ihbar mektuplarıyla, yasadışı dinlemelerle, sahte delillerle tasarlanmış ve ayarlanmış bir kısım yargı mensuplarıyla insanların nasıl mahkûm edildiklerini bugün çok daha belirgin şekilde görebiliyoruz. Bütün bunlar hukuk, adalet saikiyle, vicdan saikiyle değil, tamamen örgüt saikiyle yapılıyor. Bununla ben yargının tümünü asla zan altına alamam. Bunun içinde yürütme de var. Bunlar müşterek yapılıyor, bir dayanışma içerisinde yapılıyor. Göreceksiniz, bundan çok daha fazlası ortaya çıkacak. Acırsanız acınacak hale gelirsiniz. Nasıl bir takıyyenin, kokuşmuşluğun, çürümüşlüğün hüküm sürdüğü ortaya çıkacak. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, bu sinsi virüslere, devlet bünyesini terk etmeyecek, sızıntılara asla geçit vermeyecektir.
Cemaate Haşhaşi benzetmesi: Tarihte de bunu gördük. Büyük Selçuklu Devleti’nde Haşhaşiler denilen gözü dönmüş gizli bir örgütün devlet bünyesini nasıl esir almaya çalıştığını, gerektiğinde düşmanlarla nasıl işbirliğine gittiğini, asırlar önce millet olarak yaşadık ve gördük.
Cemaat üyelerine mesaj: Örgütün üst yönetimi ile oradaki diğer vatandaşların hassasiyetlerini birbirinden kesinlikle ayırıyoruz. Samimi insanlar, samimi gayretlerle fedakârlıkta bulunurken, örgütün üst yönetimindekilerin çok başka amaçlarla bunları istismar ettikleri anlaşılıyor. Yıllarca buralarda fedakârca hizmet etmiş samimi kardeşlerimizden oynanan oyunu, kurulan tuzağı görmelerini bekliyoruz.
MİT olmayınca operasyon: 17 Aralık darbesinin mimarı olan örgüt, daha önce de MİT’i sabote etmiş, müsteşarını tutuklayıp devre dışı bırakma girişiminde bulunmuştur. Eğer biz buna sessiz kalmış olsaydık, benim müsteşarım kim bilir nerede olacaktı?
İhanet edenler: Aramızdan bazıları ihanet etse de, bazıları emanate hıyanetlik etseler de siz kalbinize umutsuzluğun zehrini yaklaştırmayacaksınız. Ülkeye ve millete hizmetkâr olmanın elbette bir bedeli var. Gerekirse bu bedeli ödemekten hiçbir zaman kaçınmayacaksınız.
Cumhuriyet