Harvardlı Profesör Konuştu: "Yıldızlararası Gezen Uzay Gemisinden Gelme Kürelere Sahibiz!"

Uzaylılar gerçek olabilir mi?

Konu hakkında birçok tartışma olsa da bugüne kadar kesin bir kanıt bulunamadı.

Birçok kişi UFO'ların varlığını öne sürerken bazıları ise dünyamıza düşen meteorları gösteriyor.

Harvardlı bir profesör olan Avi Loeb ise bu iki teoriyi birleştirmiş gibi duruyor.

Geçtiğimiz günlerde, ABD'deki Harvard Üniversitesi'nden bir fizikçi olan Avi Loeb, Pasifik Okyanusu'nun dibinden kurtardığı 50 küçük demir parçasının, bir yıldızlararası uzay gemisinden gelebiliyor olabileceğini iddia etti.

Loeb, bulgusunu 2014 yılında bir ateş topunun geçişiyle bağdaştırıyor.

Meteor, ABD Savunma Bakanlığı'nın Dünya atmosferine giren tüm cisimleri izleyen sensörleri tarafından gözlemlenmişti.

Bu gizemli meteor, çoğu diğer meteorun üzerinde bir hızla seyahat ederek sonunda Papua Yeni Gine yakınlarındaki Güney Pasifik Okyanusu üzerinde parçalandı.

Böylece parçaları denizin dibine dağılmıştı.

Nesnenin verileri, NASA'nın Yakın Dünya Nesneleri Çalışmaları Merkezi (CNEOS) tarafından tutuluyor.

Meteorun resmi adı CNEOS 20140108'dir ve ayrıca IM1 (yıldızlararası meteor) olarak da adlandırılıyor.

Bir ateş topunu gözlemlemekten bir uzay gemisinin varlığını iddia etmek büyük bir hamle. Peki, Loeb bu iddiasını hangi kanıtlara dayandırıyor?

Yıldızlararası uzaydan en az bir ziyaretçimiz oldu; "Oumuamua" adındaki bir kuyruklu yıldız.

Resmi adıyla 1I/2017U1 isimli ve 'Oumuamua' olarak adlandırılan bu meteorun görülmesi kesinlikle olağandışı bir olaydı. Bu meteor sonrası benzer meteorlar ve kalıntılar bulmak isteyen ekip  CNEOS veritabanını sorguladı ve alışılmadık yörünge özelliklerine sahip objeler aradı.

Bu sırada CNEOS 20140108'i buldular ve yüksek hızına dayanarak bunun bir yıldızlararası meteor olduğunu öne sürdüler

Ateş topunun yolunu modelleyen Loeb, IM1'den çıkan enkazın düşeceğine inandığı Güney Pasifik'teki belirli bir bölgeyi belirledi. Şimdiyse bölgede güçlü bir mıknatıs kullanarak, IM1'den malzeme bulduklarını iddia ediyorlar. Ancak gerçekten yıldızlararası bir enkaz bulma şansı nedir, hele bir uzay gemisi olduğunu düşünürsek?

Kurtarılan metalik küreciklerin her biri yaklaşık yarım milimetre çapında. Bunların dış uzay kökenli olmaları imkansız değil.

Daha önceki birçok sefer, deniz tabanından uzaydan kürecikler bulmuştur. Okyanus tabanından alınan bu malzemeler, o zamanlar oldukça doğru bir şekilde 'kozmik kürecikler' olarak tanımlanan birçok metalik damlacık içeriyordu.

1872'de "uçan kül" (kömür yakma atığı) ve araç parçıkları gibi kirlilikler minimaldi. Bu kirleticilerin birçoğu da küresel görünümde ve metalik bileşimdedir.

Bugün, endüstriyel süreçlerin ve araçların ürünleri her yerdedir. Dolayısıyla, küreciklerin bileşiminin gerçek bir analizi ve meteoritlerin (ve yaygın kara kirleticilerinin) analizleriyle karşılaştırma yapılmadan, hiçbirinin dış uzaydan olduğunu belirlemek mümkün değil.

Loeb'in bulduğu bu küreciklerin dış uzay kökenli olduğuna dair kanıtları oldukça yersiz!

Bu küreciklerin dış uzaydan olduğunu kabul etmek için sağlam analitik kanıtlara ihtiyacımız var. Örneğin; Bunların bileşimi nedir? Yaşları ne?Güneş Sistemi içindeki dış uzay materyalinden gelen enkazı elemek mümkün mü? En ikna edici kanıt, küreciklerin Güneş'ten daha büyük bir yaşa sahip olduğunu ölçmek olacaktır.

Bu kanıtların hiçbiri yokken okyanusta bulunan metal küreciklerin uzay dışı bir UFO'ya ait olduğunu iddia etmekse oldukça çılgınca.

Siz ne düşünüyorsunuz? Harvardlı profesör doğruyu söylüyor olabilir mi?

İlginizi çekebilir:

Kara Delikler de Dahil Evrendeki Her Şeyin Buharlaştığını Öne Süren Teori Bilim Dünyasını Sarstı
Türkiye'nin 5G'ye 2024 Yılında Geçeceği Açıklandı: Dünya ise 6G'ye Hazırlanıyor!
'Hayvanat Bahçeleri Kapatılmalı mı?' Tartışması İnsanları İkiye Böldü

Popüler İçerikler

HTŞ Lideri Colani Kadına Başını Örtme Talimatı Verdiği Videoyla İlgili İlk Kez Konuştu
Kasımpaşa’nın 18 Yaşındaki Futbolcusu Yasin Özcan 8 Milyon Euro’ya Aston Villa’ya Transfer Oluyor
Gazeteci Fulya Öztürk'ün Azerbaycan Milletvekiline Ağladığı Anların Beden Dili Analizi Çok Konuşuldu