Harry Potter evreninde karanlığa karşı ışık saçan, bilgece ve nüfuz edici bakışlarıyla herkesi etkileyen bir karakter var: Remus Lupin. Bu sessiz kahramanın hikayesi maalesef ki trajedilerle dolu. Hogwarts'ın bu sevilen öğretmeni hakkında belki de hiç duymadığınız bilgilerle karşınızdayız. 👇
Kaynak: 1
Remus Lupin'in adı, onun hikayesini kısaca özetler nitelikte. Roma mitolojisi, Roma'nın kurucuları olan Remus ve Romulus kardeşleri anlatır. Bu kardeşler bir kurt tarafından yetiştirilmiştir. Lupin'in adının ilginçliği burada bitmiyor; soyadı 'Lupin' Latince'de 'kurt' anlamına gelen 'lupus' kelimesinden türemiştir. Hatta Lupin'in babasının adı olan 'Lyall' da eski İskandinav dilinde 'kurt' anlamına gelir.
Patronus büyüsünü Harry Potter'a öğreten kişi olan Remus Lupin, kendi Patronus’undan hoşlanmazdı. Lupin, kurt adama dönüştükten sonra Patronus’u kurt şeklinde ortaya çıkar fakat bu biçim, onun için sürekli bir hatırlatma niteliğindeydi ve bu nedenle ondan hoşlanmazdı. Lupin, bu duyguları nedeniyle genellikle bedensiz Patronuslar üretmeyi tercih ederdi.
Lupin'in en büyük korkusu, dört yaşından beri onu kurt adama dönüştüren dolunaydı. Bu korkusu, bir ders sırasında böcürtlerle karşılaştığında ortaya çıkar. Böcürt, Lupin'in en büyük korkusunu yansıtarak parlak bir küre şeklini alır. Bu, birçok kişi tarafından yanlışlıkla sadece bir küre olarak algılanırken aslında bir dolunayın temsilidir.
Böcürtler, Remus Lupin'in hayatında başka bir önemli role sahip. Bir gün annesi Hope, ormanda yürüyüş yaparken bir böcürtle karşılaştı. Bu tehlikeli an sırasında, babası Lyall devreye girdi ve böcürtü etkisiz hale getirdi. Bu olay, ikilinin tanışmasına vesile oldu, sonrasında aşık olup evlendiler ve Remus Lupin dünyaya geldi.
Remus Lupin, çocukluk yıllarından itibaren kurt adam olması sebebiyle pek çok zorlukla karşılaştı. Ne var ki Remus içten içe asla onlar gibi hissetmediği için toplumdaki bu damgalamadan her zaman kaçındı ve kendini izole etti. Bu yargılar o kadar derindi ki kendi babası Lyall Lupin bile kurt adamların ölmeleri gerektiğini savunuyordu. Fakat Remus bu düşünceleri asla kabul etmedi ve hayatı boyunca bu önyargılarla savaştı.
Babası Lyall Lupin, Sihir Bakanlığı'nda görev yaparken Ölüm Yiyen Fenrir Greyback ile karşılaşır. Lyall, kurt adamlara duyduğu nefreti gizlememiştir ve bu, Fenrir'in dikkatini çeker. Fenrir, Lyall'a bir ders vermek amacıyla aynı gece onun evine gelir ve henüz dört yaşındaki Remus'u kurt adama dönüştürür.
Genç büyücü Remus, Karanlık Sanatlara Karşı Savunma konusunda oldukça yetenekliydi ama kurt adam olması nedeniyle öğretmenlik yapmayı hiç düşünmemişti. Albus Dumbledore, onun bu yeteneğini gördü ve Remus'a öğretmenlik yapması için teklifte bulundu. Remus'un kurt adama dönüşüm süreçlerini hafifletmek için kurtboğan iksiri gerekmekteydi. Dumbledore, Remus'a bu iksiri sağlama sözü verdi. Bu sayede Remus, kurtboğan iksirini formüle eden Severus Snape'e borçlu kaldı.
Hogwarts Savaşı sırasında Remus Lupin, okulu savunan bir grupla birlikte mücadele etti ancak bu mücadelede hayatını kaybetti. Bu fedakarlığı unutulmadı ve Lupin, kahramanlığı için Merlin Nişanı ile ödüllendirildi, bu da onu bu nişanı alan ilk kurt adam yaptı.
Harry Potter serisinin yaratıcısı J. K. Rowling, Lupin'in ölümü konusunda oldukça pişmandır. Aslında bu karakterin ölümünü planlamamıştı fakat Arthur Weasley'in ölümünden vazgeçtiği için hikayede bir denge oluşturmak adına Remus'un hayatına son vermek zorunda kaldı. Rowling, bu ölüm için okuyuculardan resmi olarak özür diledi.
Kurt adamdan çok hormonlu Gollum'a benzemiş.
8. deki sahne var ya 😞