J.K. Rowling'in kitaplarında ya da filmlerde yer vermediği, hatta eklemekten son anda vazgeçtiği detayları öğrenince şaşkınlığınız uzun bir süre geçmeyecek. Ron'un ve babası Arthur'un cellatlarından son anda kurtulması, Hermione'nin kardeşinin olması ve daha fazlası için buyurun içeriğe. 👇
Kaynak: 1
Felton, ilk başta Harry Potter ve Ron Weasley rolleri için seçmelere katıldı fakat kaderin bir cilvesi olarak genç oyuncu, Draco karakterini o kadar iyi canlandırdı ki onu bu rolde görmemek tuhaf olurdu.
Arthur, Zümrüdüanka Yoldaşlığı'nda Nagini tarafından saldırıya uğradığında ölecekti. Ancak Rowling, Arthur’un serideki tek pozitif baba figürü olduğunu ve bu yüzden hayatta kalması gerektiğine karar verdi.
Ancak J.K. Rowling, serideki tüm oyuncuların Britanyalı veya İrlandalı olmasını istediği için bu tekliflere sıcak bakmadı.
J.K. Rowling, Hermione’nin yanına bir Muggle kız kardeşi eklemeyi düşünmüştü. Ancak bu konsept, serinin ilerleyen bölümlerinde rafa kaldırıldı.
Granger ailesi, hikayede daha önemli bir rol oynayacaktı. Rowling'in ilk konseptine göre Granger ve Potter aileleri birbirini tanıyordu. Bir patlama sonucu Granger ailesi, Harry'yi kurtarmak ve Dursley ailesine götürmek üzere Potter’ların yanına gitmişti.
J.K. Rowling, serinin ortasında Ron’un ölmesini planlamıştı. Ancak daha sonra bu düşünceden vazgeçti.
Bu karakterin adı Mopsy olacaktı. Mopsy, Sirius'un Patiayak formunda olduğunu görecek ve onunla ilgilenecekti. Ancak bir editör bu karakterin olay örgüsüne katkı sağlamadığını düşündü ve sonunda çıkarıldı.
Bu karakterin adı 'Trocar' olacaktı ancak yazar bu karakteri sevmedi ve hikayeden çıkardı. Fakat 'Harry Potter ve Melez Prens'te, Professor Slughorn’un düzenlediği partide Sanguini adında bir vampiri görmemize olanak tanındı.
Meşhur son cümle “All was well (Her şey yolundaydı)” olmasına rağmen Rowling uzun süre serinin son sözünün “yara izi” olacağını düşünmüştü. Ancak sonunda seriyi olumlu bir notla bitirme kararı aldı.