Son zamanlarda HBO'nun mini dizilerinin kalitesi özellikle yüksek oldu. En iyileri adeta 5 ila 10 saatlik filmler gibi gerçekten içimizde sinematik hisler uyandırdı. IMDb puanlarına göre en yüksek puanlı HBO mini dizilerini, sizin için sıraladık. 🎞️👇
IMDb: 7.9
Televizyon izleyicileri uzun zamandır Kraliyet Ailesi üyelerinin dramatize edilmiş hikayeleriyle ilgilenmişlerdir. Bu son derece popüler ve eleştirmenlerden övgü alan dramatik dizi 1500'lere kadar gitmekte ve I. Elizabeth'in neredeyse yarım yüzyıl süren saltanatının ikinci yarısını tasvir etmektedir. Helen Mirren bu yapımında kraliçeyi canlandırıyor ve tipik bir özgüvenle olağanüstü bir performans sergiliyor. Ayrıca dizide, Jeremy Irons ve Hugh Dancy gibi güçlü bir yardımcı kadro da bulunuyor.
IMDb: 8
Dizi, 1980'lerin sonlarından 1990'ların başlarına kadar olan gerçek bir hikayeyi anlatıyor ve bir belediye başkanını konu alıyor; bu başkan, çoğunlukla beyaz orta sınıf bireylerden oluşan bir bölgede kamu konutu inşa etme görevini üstleniyor. 'Show Me a Hero', metodik ve açık bir şekilde uygulanmış ve bu gerçek yaşamdaki döneme bağlı olarak sosyal ve ırksal konuları ustaca keşfeden bir yapım olarak karşımıza çıkıyor. Sosyal ve siyasi yorumların yanı sıra, özellikle Oscar Isaac, Catherine Keener ve Winona Ryder gibi oyunculuk performansları da dikkat çekici.
IMDb: 8
'Sharp Objects' karanlık bir suç/gizem dizisi olup bir suç muhabirinin, büyüdüğü kasabaya geri dönerek iki genç kızın öldürüldüğü bir cinayeti çözmeye çalışmasını konu alıyor. Dizi, aynı adı taşıyan Gillian Flynn'in Gone Girl Ünü romanından uyarlanmış olup, aynı zamanda Gillian üç bölümün senaryosunu kendisi yazıyor. 'Sharp Objects' kolay bir izleme deneyimi sunmamakla birlikte sürükleyici bir yapım olup, nispeten kısa bir sürede tamamlamak için oldukça cazip bir mini dizidir.
IMDb: 8.1
Angels in America'nın en dikkat çekici yanı, Hollywood'un olağanüstü oyuncu kadrosu! Meryl Streep, Patrick Wilson, Emma Thompson, Jeffrey Wright ve hep birlikte tiyatral Al Pacino gibi dev isimleri içeriyor. Altı bölümden oluşan bu mini dizi, toplamda yaklaşık altı saat sürüyor. Hikaye, 1980'lerin ortalarındaki AIDS kriziyle başa çıkan bir grup karakteri takip ediyor ve ciddi dramatik öyküsünü hafif fantastik/mistik öğelerle birleştiriyor. Angels in America izlemesi biraz yoğun olabilir, ama sizi içine çekiyor. Keskin yazıları ve büyük oyuncu kadrosu, diziyi gerçekten etkileyici kılıyor!
IMDb: 8.2
2009'da Zack Snyder, Watchmen grafik romanının bir sinema uyarlamasını yönetiyor. Genelde çok iyi karşılanmasa da, görsel açıdan cesur ve karanlık bir süper kahraman filmi oluyor. On yıl sonra Damon Lindelof, aynı grafik romana dayanan, toplamda yaklaşık dokuz saat süren bir mini diziyi başarıyla hazırlıyor. Watchmen, süper kahraman türünü değiştiren bir dizi olmasıyla ilgi çekici. Bu, orijinal hikayenin bir tür devam dizisi gibi oluyor ve genellikle orijinal dünyadaki farklı karakterleri takip ediyor. İlk Watchmen'in temalarını keşfederken karanlık atmosferini koruyor, ancak kendi özgünlüğüyle dikkat çekiyor, bu da orijinali bilenler için izlemeye değer kılıyor.
IMDb: 8.3
Sekiz Primetime Emmy kazanan Olive Kitteridge, 2014'te çıkış yaptığında eleştirmenlerden tam not aldı. HBO'nun öne çıkan mini dizilerinden biri oldu. Hikayesi oldukça basit görünse de, 25 yıl boyunca bir öğretmenle eşi arasındaki evliliğe odaklanarak sürükleyici bir dramatik hikaye sunuyor. Olive Kitteridge, o dönemdeki diğer gösterişli HBO dizilerinden farklı. Game of Thrones veya Westworld gibi yüksek bütçeli yapımlardan uzak, ama etkileyici bir drama sunuyor. Frances McDormand'ın liderliğindeki kadro etkileyici performanslar sergiliyor. Richard Jenkins, Jesse Plemons ve Bill Murray gibi diğer oyuncular da parlıyor.
IMDb: 8.3
2001 yapımı Band of Brothers, Amerikan bakış açısından İkinci Dünya Savaşı'nın Avrupa cephesini anlatıyor. The Pacific ise Amerikan askerlerini Pasifik Cephesi'nde takip ediyor. Band of Brothers, Saving Private Ryan (1998) ile benzer bir enerji yakalıyor, The Pacific ise Clint Eastwood'un 2006 ikilisi Letters From Iwo Jima/Flags of Our Fathers'a biraz benziyor. The Pacific, önceki WW2 filmleriyle tamamen aynı değil çünkü farklı açılar buluyor ve karakterleriyle 2-3 saatlik bir standart film yerine 8 saatten fazla zaman geçiriyor. Pasifik'teki çatışmanın dehşetini etkili bir şekilde sergileyen yoğun bir savaş mini dizisi ve Band of Brothers'ın bir tür devamı.
IMDb: 8.3
Paolo Sorrentino, özellikle sinemada ünlü, ama televizyon dünyasında da patırtı yaratan bir yönetmen. Hem The Young Pope hem de The New Pope'un yaratıcısı. İkisi arasında The Young Pope daha önce geldi ve genelde daha iyi kabul edilir, ama 2020'de çıkan The New Pope da takdir topladı. The Young Pope'ta Jude Law, dizinin kurgusal dünyasında tarihi bir figür olan ilk Amerikalı papa Pius XIII'ü oynuyor. The Young Pope'un eşsiz konsepti ve satir ile dramayı birleştiren tarzı, herkesin ilgisini çekmeyebilir, ama farklılık arayanlar burada ilginç şeyler bulabilir. The Young Pope, HBO'nun diğer mini dizilerinden sıyrılıyor, ne iyi ne kötü, ve kanalın neye para yatırdığında/ürettiğinde risk almayı sevdiğini gösteriyor.
IMDb: 8.4
The Night Of, sekiz bölümlük macerasında ustaca keşfettiği basit bir hikayeye sahip. Mini dizi, partili gecesinden sonra uyanan genç Nasir'i (Riz Ahmed) izliyor; evine getirdiği kızın vahşice öldürüldüğünü fark ediyor. Nasir, herhangi bir şiddet olayını hatırlamıyor ve ardından cinayetle suçlanıp tutuklanıyor. Geri kalan gösteri, suçlamalarla başa çıktığı karmaşık ceza süreçlerini ele alıyor; kendi masumiyetini korumak için küçük bir avukat (John Turturro) tutuyor. Bu, sürükleyici bir mini diziyi yaşatıyor ve The Night Of, keskin yazısı ve güçlü oyunculuklarıyla tansiyonu yüksek tutuyor.
IMDb: 8.5
John Adams, yedi bölüm boyunca toplamda sekiz saate yaklaşan bir süre boyunca Amerika'nın ikinci Başkanı'nın hayatını anlatıyor. 1770 civarında başlayan ve 1820'lerde sona eren 50 yıldan fazla tarihi kapsayan bu epik hikaye, yüksek prodüksiyon değeri ve geniş sinematik perspektifiyle en iyi biyografik filmlerle yarışır nitelikte. Diğer birçok HBO mini dizisi gibi, John Adams da büyük Hollywood filmlerinde sıkça gördüğümüz güçlü bir oyuncu kadrosuna sahip; bu kadro arasında Paul Giamatti ve Laura Linney gibi isimler bulunuyor. Aynı zamanda, tüm bölümlerini yöneten Tom Hooper'ın elinden çıkma olan dizi, iki yıl sonra The King's Speech (2010) ile büyük övgü ve ödül kazanacak başka bir tarihî hikayeye yönelmiştir.
IMDb: 8.5
Irak Savaşı'nı konu alan filmler ve TV dizileri hâlâ oldukça nadir. Özellikle 2000'lerde, çatışma devam ederken bu tür eserlere pek rastlanmıyordu. Generation Kill, bu durumda çığır açan bir TV dizisi; aynı dönemde En İyi Film ödülü kazanan The Hurt Locker da Irak Savaşı'nı ön plana çıkaran bir film. Generation Kill, özellikle 2003'te, Amerika'nın Bağdat'a yönelik saldırısının başlangıcında geçiyor. Savaşı ve içindekileri gerçekçi ve cesur bir şekilde anlatıyor; bir muhabirin, çatışmanın erken günlerinde neler yaşandığını belgelemek için bir grup denizciyle birlikte hareketini konu alıyor. Generation Kill, yoğun ve etkileyici olmasına rağmen, uzmanca yapılmış ve IMDb'de olumlu eleştiriler toplamış bir yapıt.
IMDb: 8.5
HBO'da büyük yankı uyandıran ve kusursuz kadrosuyla öne çıkan The Wire'ın yayına başlamasından birkaç yıl önce, yaratıcısı David Simon, benzer bir başarıya imza atan suç/drama mini dizisi The Corner'ı ortaya çıkardı. Elbette, altı bölüm ve altı saatlik süresiyle daha geniş kapsamlı değildi, ancak The Wire için güçlü bir deneme gibiydi. The Corner, daha kişisel bir hikayeye odaklanarak Amerika'daki uyuşturucu savaşı tarafından etkilenen West Baltimore'da yaşayan bir ailenin mücadelesine odaklanıyor. HBO şovu, sade ve gerçekçi bir yaklaşıma sahiptir ki bu televizyonda nadiren görülen bir özelliktir. Yazım ekibi dışında, Clarke Peters ve Reg E. Cathey gibi isimlerin The Wire'da daha sonra karşımıza çıkacakları için de dikkat çekicidir.
IMDb: 8.6
21. yüzyıl başlamadan önce HBO, Earth to the Moon ile öne çıkan bir mini dizi sunuyor. Bu belgesel-drama, Apollo uzay programını ve çeşitli görevlerini tarihsel doğruluk ve gerçeklikle anlatmayı amaçlıyor. Uzay yolculuğuyla ilgili başka belgesel ve filmler olsa da, From the Earth to the Moon'un sürükleyici anlatısıyla kıyaslanacak pek azı var. 1995 yapımı Apollo 13'ün başarısından payını alan dizi, hatta sunucu olarak Tom Hanks'i bile içeriyor (aynı zamanda dizinin ilk bölümünü yönetti ve yapımcılığını üstlendi). 12 bölümde 10 saatten fazla süren bu dizi, Amerika'nın uzay yolculuğu tarihini kapsayan geniş bir ve çok övgü alan bir yapıt olarak karşımıza çıkıyor.
IMDb: 9.3
HBO'nun en yeni mini dizilerinden biri, IMDb kullanıcıları tarafından en iyilerinden biri olarak kabul ediliyor. Bu dizi, sadece beş bölümden oluşsa da, oldukça etkileyici ve unutulmaz; Çernobil nükleer santral felaketini ve ardındaki olayları çarpıcı bir detayla anlatıyor. Chernobyl, durmaksızın ilerleyen ve izleyiciyi sıkça etkileyen bir tempoya sahip, ancak eğer ekrandaki gerçek hayattaki dehşeti doğru bir şekilde yansıtmak istiyorsa, bu gereklidir. Diziyi yaratan ve yazan isim Craig Mazin, aynı zamanda HBO tarafından üretilen ve yayınlanan The Last of Us uyarlamasıyla da başarı elde etmiştir. Ancak Chernobyl konusunda, kuşkusuz ki HBO'nun en iyi tarihi dramalarından biri olarak öne çıkıyor.
IMDb: 9.4
Band of Brothers, mini dizi formatı için bir altın standardı olarak kabul ediliyor. Televizyonda yayınlanmış en sinematik ve görsel olarak etkileyici şovlardan biri olma özelliği taşıyor. Dizi, ABD Ordusu 101. Hava İndirme Tümeni'nin Easy Şirketi üyelerine ve onların II. Dünya Savaşı sırasındaki Avrupa'daki savaş deneyimlerine geniş bir bakış sunuyor. Film kalitesinde görseller, içsel olarak etkileyici savaş sahneleri ve etkileyici kapsama ek olarak, 2001'de pek tanınmamış olan ancak daha sonra başarılı kariyerlere sahip olmuş bir oyuncu kadrosuna sahiptir. Ayrıca, dizi, gerçek hayattaki kahramanlarıyla ilgili belgesel tarzında röportajları içeren bir şekilde duygusal bir derinlik sunar; Band of Brothers prodüksiyon sırasında hâlâ hayatta olan birçok veteran da bu kapsamda yer alıyordu.
Bazen hiç bitmesin dersin 🥲
Zack Snyder'ın Watchmen'i genelde olumlu yorumlar almadı öyle mi? (!). Komiksiniz arkadaş. Yazının devamını okumaya lüzum kalmadı.