MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partilerinin propaganda amaçlı ilan ve materyallerinin kanunsuzca toplatıldığını, devletin kolluk güçlerinin 17-25 Aralık’ı hatırlatan afiş ve el ilanlarına ambargo koyduğunu söyledi. Bahçeli, 'Ne yaparlarsa yapsınlar, neye başvururlarsa vursunlar; hırsızlığı örtemeyecekler, pisliği saklayamayacaklardır. Gerekirse ev ev dolaşacağız, AKP’nin lekeli yüzünü anlatacağız. Bizi kimse durduramaz. Milli iradeye kimse engel olamaz' dedi. Maden kazalarına da değinen Bahçeli, 'Haram yerken ’fıtrat’ demediler. Sizler çabaladınız, havuzcular yağmaladı, vurgun seferleri düzenledi'' ifadelerini kullandı.
'KAZALAR DURMADI, ÖLÜMLER KESİLMEDİ''
Zonguldak havzasında 1983’de 103, 1992’de 263 madencinin öldüğü maden kazalarını hatırlatan Bahçeli, 2010’da 30 madencinin hayatını kaybettiği grizu faciasına da vurgu yaparak, dönemin Başbakanı olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Mayıs 2010’da Zonguldak’a gelerek ’kader’ dediğini hatırlattı. Erdoğan’ın, kazaların abartıldığını, hükümetin yıpratılmak istendiğini söylediğini. Soma’ya gidip ’fıtrat’ dediğini, markette bir vatandaşa küfürler savurduğunu, müşavirinin tekme salladığını söyleyen Bahçeli, şöyle dedi:
'Elbette her şey Allah’tandır. Buna itirazımız, buna diyeceğimiz bir şey yoktur. Fakat tedbir tevekküle mani değildir. Hükümet üyeleri kameralar eşliğinde madenlere indi, işçilerimizle sofralara oturdu. Bu kapsamda gösterilen alicenaplık faciaları önleme konusunda sergilenemedi. Kazalar durmadı, ölümler kesilmedi. Umutlar yine toprak altında kaldı. Çocuklar yine yetim bırakıldı. Zonguldak acıya havale edildi. Soma hüzne teslim edildi. Ermenek karanlığa ve feryada itildi. Evladı madende kalan Ermenekli Recep’in çığlıklarını kimseler duymadı. Soma’da hayatını kaybeden kardeşlerimizin kıdem tazminatı başta olmak üzere, verilmeyen haklarını önemseyen ve mesele edinen görülmedi.'
''ÇALARKEN FITRATI HATIRLAMADILAR''
Fıtrattan bahsedenlerin, ’kader’ diyenlerin çalarken fıtratı hatırlamadıklarını ifade eden Bahçeli, şöyle konuştu:
'Haram yerken ’fıtrat’ demediler. Rüşvet alıp verirken, Zonguldak’ın hakkını ayakkabı kutularına yığarken kimsenin aklına ’fıtrat’ da gelmedi. Sizler çalıştınız, Erdoğan kaçak ve karanlık saray yaptırdı. Sizler çabaladınız, havuzcular yağmaladı, vurgun seferleri düzenledi. Sizler madenlerde kömürün karasından ekmeğinizi çıkardınız, onlar zift gibi vicdanlarıyla milli kaynakları zimmetlerine geçirdiler. Sizler helalle sözleştiniz, onlar haramla nikah kıydılar. AKP, yolsuzluk rekoru kırdı, soygunculukta zirve yaptı. Sizleri düşünmediler. Zonguldak’ın ihtiyaç ve beklentilerini dikkate almadılar. Yediler, içtiler, gezdiler, harcadılar, kasalarını doldurdular. Banka hesaplarını hırsızlıkla şişirdiler. AKP iktidarının yaptıklarını masum buluyor musunuz? AKP’nin kul hakkına sırt çevirmesini meşru görüyor musunuz? Madenlerde bir elde kazma, diğer elde kürekle ömür tüketirken, saraylarda sefa ve saltanat sürenleri bağışlayacak mısınız? Bu haksız, kirli ve kararmış iktidara daha fazla tahammül edecek misiniz?'