2014 yılında bilim dünyasında adından çok söz ettirecek bir çalışma gerçekleştirildi (ya da gerçekleştirildiğini sandık). Yetenekli bilim insanı Haruko Obokata ile ekibinin imza attığı çalışmanın karanlık yüzü çok geçmeden ortaya çıktı. Anlattık... 👇
Bu bilimsel çalışma güzel olduğu kadar yetenekli olduğu düşünülen Haruko Obokata ile ekibine aitti.
Çalışmada normal vücut hücrelerini herhangi bir genetik müdahalede bulunmadan bir takım çevresel koşulları değiştirerek kök hücrelere dönüştürdüklerini duyurdular.
Özellikle de kök hücre araştırmacıları arasında ve ülkesinin başarısıyla sevinen Japonya için...
Bunun 2 yıl öncesinde de yine uyarılmış kök hücreler (IPSC) keşfini yaparak en önemli bilim insanları arasında yer almaya hak kazanan ve Nobel ödülüne layık görülen Shinya Yamanaka'dan sonra, bu Japonya için bir başka gururdu.
Bu yüzden bu yeni keşfe gelen ilgi fazlasıyla yoğundu: Dünya üzerindeki birçok araştırmacı derhal aynı tekniği gerçekleştirmek için sabırsızlanıyordu.
İşler bu noktadan sonra değişmeye başladı...
Çünkü bunun tek bir açıklaması olabilirdi: Ya araştırmacıların bilmediği bir detay vardı ya da söz konusu çalışma ve sonuçları sahteydi.
STAP hücrelerinin gerçekte olup olmadığı hususunda ise bir açıklama yapmadılar... Obokata ise soruşturma kurulundan gelen raporu bir süre kabul etmemekte diretti.
RIKEN yetkilileri ise araştırma etiğinin yanı sıra, evrensel değerler bakımından da büyük hüsrana uğradıklarını açıkladı.
Çalışmanın yayınında üçüncü sırada ismi yer alan ve Japonya'nın en önemli organ gelişimi ve kök hücre uzmanlarından biri olan Dr. Yoshiki Sasai'nin cesedi bulundu.
Cesedi RIKEN'in kampüsünde ağaca asılmış bir şekilde 5 Ağustos 2014 yılı akşamında bulundu...
Dr. Sasai bıraktığı notta, çalışmasının ardından yaşananlar yüzünden medyadan gördüğü yoğun baskı sebebiyle psikolojik olarak zor zamandan geçtiğini belirtmişti.
Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorumlara buyurun...
Ah be hocam yanlış ülkede doğmuşsun. Burada olsan hem yaşar hem de YÖK başkanı olurdun.
Kadın kendini asmış bu harakiri değil ki! Harakiri karnı yararak yapılan başka bir intihar yöntemi. Ölmesi üzücü de olsa yalancılıkla suçlanıp onursuzca yaşamaktansa ölmeyi seçmesi çok büyük bir erdem. Umarım bizim ülkedeki yalancılar da birgün aynı erdemi gösterir.
Arkadaşlar hikayeyi daha iyi anlayabilmeniz adına eksikleri veriyim: İçerikte boy boy fotoları olan kadın Haruko Obokata ve hala hayatta. Dr. Yoshiki Sasai ise öncelikle erkek ve içerikte fotografı yok, bu bilimadamı utançtan kendini asıyor ki orasıda muamma emin değiller. Kadın da dünya umrunda değil herhalde o maşallah kaldığı yerden devam, hapise de atmamışlar sanırım, öyle bi bilgi yok.