Fransa'daki terk edilmiş bir şatonun harabeye dönüşmemesi için yapılan bağış kampanyası, binlerce kişinin katılımı sayesinde giderek büyüdü. Mothe-Chandeniers Şatosu'nun harabe olarak beyan edilip, dönüşüm projeleri kapsamında yok olmaması için başlatılan 'Bir Şato Sahiplen' kampanyasına dünyanın çeşitli ülkelerinden 7.400 kişi katıldı. Gönüllüler ve bağışçılar bir şatonun kurtarılmasına yaptıkları bu katılımla tarihte bir ilke imza atmış olacaklar...
Fakat şatoyu kaderine terk etmek yerine bir grup gönüllü bir yardım kampanyası başlattı ve amaç şatonun restore edilip halka açılmasını sağlamak oldu.
The Guardian'ın haberine göre her biri en az 50 Euro ödeyen binlerce kişi ortak mülk sahibi olarak La Mothe-Chandeniers şatosunun sahibi olacak. Bu gönüllüler binanın eski ihtişamının en azından bir kısmına geri getirip sonunda halka açmayı umuyorlar.
Şatonun önümüzdeki yıllarda bakımını ve restorasyonunu sürdürmek için kurulacak şirketten hisseler de bağışçılara verilecek. Ayrıca restorasyondan sonra şatonun ilk misafirleri yine bu gönüllü ordusu olacak.
Orta Çağ'da İngilizlerin eline geçen şatonun, tekrar Fransız sahiplerini bulması ise Fransız Devrimi ile birlikte olmuş. 1809 yılında Parisli zengin bir iş adamı François Hennecart tarafından satın alınan şato sonraki yıllarda çeşitli kişilere ev sahipliği yapmış.
Nadir bulunan kitaplardan oluşan bir kütüphane, antika mobilyalar, değerli ev eşyaları ve pahalı tablolar yangınla birlikte kül olup gitmiş.
Tarihsel verilere göre daha sonra 1981 yılında şatoya daha iyi bakmayı hedefleyerek satın alan emekli matematik öğretmeni Marc Deyemer ise masrafla başa çıkamadı ve şato böylelikle kaderine terk edilmiş oldu.
'Şatoyu alalı 32 yıl oldu. Gelip sit alanı ya da koruma altına alma çalışmaları yapmasınlar diye 2 yıl kendimi paraladım ama artık başa çıkamıyorum. Projelerim öyle insanlar tarafından sabote edildi ki... Artık buranın bir yıkıntı olduğunu beyan edeceğim ki gelip yıksınlar.'
Dartagnans kurucusu Romain Delaume'in açıklamalarına göre proje dünyanın çeşitli ülkelerinden ulaşan birçok insanın ilgisini çekti.
'Buradaki asıl fikir para toplamak değil, böyle büyülü, masalsı bir yerin kurtarılmasına mümkün olduğunca çok kişinin katılımını sağlayabilmek. Bir elin nesi var iki elin sesi var.'
Şato çok güzelmiş ya yeri falan nasıl tarihi bina sınıfına sokulmaz. Masallardan çıkmış gibi.
Ya bi an kendimi şatonun içinde hayal ettim.. Şatonun kulesinde akşam yemeği yiyorum frambuazlı kruvasan bi de yanında chateau cheval blanc olsun neyse hava kararmaya yakın saatler, güneş şatonun ardından batmaya başlıyor. Gökyüzü pembe ve turuncu renge boyanmış, nane şekeri gibi mentollü bulutlar dolu dolu, alabildiğince yeşillik ve başka ayrıntılar uzun yaşam sahneleri ve ortalığı yeniden kaplayan sessizlik...
Güzelliğine yandığım, masal mısın şiir misin be şato...