Dizinin yayınlanmış 2 sezonu ve yayınlanmakta olan 3. sezonu boyunca gösterilen cinayetlerden bazıları muhteşem bir zekanın ve harika bir yaratıcılığın göstergesi aslında. Bu cinayetleri tasarlayan senaristi ayakta alkışlamak gerek diye düşünüyorum.
Dizinin yayınlanmış 2 sezonu ve yayınlanmakta olan 3. sezonu boyunca gösterilen cinayetlerden bazıları muhteşem bir zekanın ve harika bir yaratıcılığın göstergesi aslında. Bu cinayetleri tasarlayan senaristi ayakta alkışlamak gerek diye düşünüyorum.
Dizinin 2. bölümünde karşımıza çıkan katillerimizden birinin eseriydi. Bir eczacı olan katilimiz gelen diyabet hastalarına verdiği yanlış ilaçlar sayesinde onları yakalamış sonra da ormandaki evinin bahçesine hepsini canlı canlı gömüp serum aracılığıyla besleyerek vücutlarında mantar yetiştirmiştir.
9. bölümde karşımıza çıkan ve akıllara kazınan efsanevi cinayetlerden biri de sahildeki farklı zamanlarda öldürülmüş pek çok cesetten oluşturulmuş dev totemdi sanırm.Katilimizin bu insanları farklı aralıklarla öldürüp totem tamamlanana kadar gömerek gizlediği ortaya çıkmıştı.
Cotard sendromuna sahip yani kendisini ölü sanan Georgia , Hannibal'a karşı çok büyük bir tehditti ve ondan kurtulmanın yolu da cinayet dahimiz için çok kolay oldu. Georgia'nın tedavi gördüğü oksijen tankına konulan plastik bir tarak Georgianın saçını taramasına ve çıkan kıvılcım da tüm oksijenin tutuşup Georgia'nın kül olmasına yetmişti.
Kendisi polis departmanında Hannibal' a yakalamaya çok yaklaşan ilk kişidir. Ancak bunu anladığı yer Hannibal ' ın cinayet deposu olunca yakalanması kaçınılmaz oldu . Hannibal Lecter ise intikamını vücudundan tüm kanı çekerek diğer tüm polislere ibretlik olarak sergileyerek aldı.
Dizinin en efsanevi cinayetlerinden biri de şüphesiz ki bitki adamdı. Katilimiz her zamanki gibi muhteşem zekasını kullanarak kurbanını adeta bir çiçek saksısı gibi kullanıp onu onurlandırmış ve dehasını bir kez daha gözler önüne sermişti.
Kendisinin Chesapeake Matadoru olduğunu iddia ederek dehamız Hannibal Lecter'ın lakabına konan Dr. Abel Gideon uzun süredir yattığı akıl hastanesinden kaçabilmek için öldürdüğü hemşirenin cesedine imzasını atmayı unutmamıştır.
Aslında tam olarak bir cinayet söz konusu değil çünkü kurbanımız ölmedi . Ama ölseydi de daha kötüsü olamazdı heralde. Bizim psikopat doktorumuz Hannibal Lecter yine zekasını konuşturur ve ona verdiği bir ilaçla her istediğini yapmasını sağlar. Tabi ilk istediği şey de eline bir bıçak verip kendini keserek köpeklere yedirmesi olur.
Yine figüran katillerimizden birinin eseri olan bu cinayetler yine muhteşem bir hayal gücünün göstergesi aslında. Günahkar olarak gördüğü kişileri öldürmeyi kendine görev veren şizofren katilimiz öldürdükten sonra kurbanlarrına birer kanat armağan ederek onları onurlandırmıştır.
Dizinin en yaratıcı cinayetlerinden birini de bir müzik aletlerinde uzmanlaşmış ve bir music store sahibi olan katilimiz gerçekleştirmişti. Öldürdüğü yargıcın kafasını kesip ses tellerinden keman geçirip müzik yapmak da ancak böyle bir zekadan çıkabilirdi zaten.
İnsanlığın vahşet dolu tarihinde pek çok örneği görülen bir cinayet aslında. Katil kurbanın mutlu bir şekilde ölmesini istemiş olacak ki daha ölmeden ağzını kesmeye başlar ve zavallı kurbanımız 'mutlu' bir şekilde kendi kanında boğularak ölür.
Dizinin en şaşırtan anlarından biri de muhteşem dehamızın en az kendininkiler kadar yaratıcı bir şekilde ölüme gitmesiydi . Kendisi gibi bir psikopat ve en az kendisi kadar zeki Will Graham'ın zekasının birleşmesine yenik düşmüştü. Ama tabiki başrol ölmez , sonunda kazanan yine o olmuştu.
ulan ya yüzyılın spoilerını bonusta yedim daha 2. bölümdeyim off
Mahkeme salonunda yargıcı getirdiği hal de iyiydi.
4. sezon gelmeli yav valla kriz geçirrim