Öğretmenin en gözdesi olan, sürekli pohpohlanan bu öğrenci tipi istisnasız her sınıftan gelip geçer. Öğretmenin kendi çocuğu olsa bu kadar ayrıcalıklı olmazlar. E haliyle sınıfın geri kalanı da onu fazlasıyla kıskanır.
'Aaa, ben!' diyen o arkadaşlar, biliyoruz aramızdasınız; şimdi de nasıl durumlar, yine birilerinin gözdesi misiniz? 😁
Biraz daha abartsa özel ders verecek. 😒
Onun sınavda da yeri ayrıdır, kalbinde de.
Yetişemeyenlerden de tepki alır haliyle. 😒
Öğretmen de 90'dan 100 yaparak biricik öğrencisinin gönlünü alır.
Sınıfın geri kalanını bırakın, kendi çocuğu görse kıskanır.
Parmak kaldırdığında nasıl olsa bilecek diye onu kaldırmaz. Kızması bile övgüdür anlayacağınız.
Sonra da konuşanları tahtaya hiç acımadan yazar.
'Hayır canım, saçmalamayın. Siz anlamyorsunuz.' sözlerini söylemesi muhtemeldir.
Ne de olsa bir tek ona güveniyordur.
Zam istediklerinde olumsuz yanıt almıyorlardır mesela. 😒
her ikisinden de nefret ederim ben üçüncü sınıftayken o zamanlar annem babam boşanmak üzereydi ikisininde umrunda değildim sınıfta ailesinin gözbebeği olan öğrencilere bir şey diyemezdi korkardı ama bir keresinde bana sınıf ortasında ellerime bakarak pislik dediydi asıl kendi kalbine bakmadan yıllardır içimde kötü bir anı olarak kaldı.
Güzel yazı dersleri olurdu bilirsiniz, ayrı defteri olurdu onun. O defteri bir o gözdelerden biri unutmuş ,bir de ben. Duvara dönük ayakta bekleme cezası verecek, o örnek öğrenciye sadece" git duvara" dedi, bana bir şey bile demeden duvara doğru öyle bir itti ki zaten iri yarı güçlü bir adamdı, ben de aksine minyon tipli üçüncü sınıf öğrenci ..Çok kötü duvara toslamıştım. Hayatımda gururumun en çok incildiği anlardan biriydi.. O gözde öğrenci memur oldu, ben ise uluslar arası bir şirkette 23 yaşında yönetimde imzası olan bir şahsiyet.Ay çok dolmuşum kusura bakmayın :D Ama şunu da bilin ki öldürmeyen şey güçlü kılar :) NOT: Kimse memur dedim diye yanlış anlamasın , ondan beklenilen şey çok daha fazlaydı anlamında diyorum.
En nefret ettiğimiz öğrenci tipidir kendileri.