Mütalaaya karşı savunma yapmak için söz alan sanık Çayır, önceki savunmalarını tekrar ettiğini belirterek, “Ben eşimin ölmesini istemedim. Sadece tartıştım. Onu öldürebilecek bir şey yapmadım. Çok üzgünüm. Olaylardan dolayı pişmanım. 3 yaşında bir kızım var. Onunla ben ilgileniyorum. Ben ceza alırsam o mağdur olur. Sadece midesinde gastrit hastalığı olduğunu biliyordum. Başka hastalıkları olduğunu bilmiyordum” ifadelerini kullandı.
“Eşinin hasta olduğunu bilmiyordu”
Çayır’ın avukatı Urul ise savunmasında hiç kimsenin karnında evladını taşıyan eşini öldürmek istemeyeceğini söyledi. Müvekkilinin bilmediği bir durumdan dolayı sorumlu tutulamayacağını aktaran Urul, “Aralarında yaşanan tartışma taksirle ölüme neden olacak bir durum değildir. Mütalaa da maktulün müvekkilim nedeniyle vefat ettiği hususunu kabul etmiyoruz. Eşinin hasta olduğunu bilmiyordu” şeklinde konuştu.
'Verilecek ceza geriye kalan 3 yaşındaki çocuğu mağdur eder'
Mahkeme heyeti kısa bir aranın ardından açıkladığı kararında, sanığın maktule tekme savurup tokat atması nedeniyle maktulün stresten dolayı vefat ettiğinin anlaşıldığını belirtti. Sanığın eylemlerinin ‘taksirle ölüme neden olma’ suçuna vücut verdiği ifade edilen kararda, “Maktul Kurt’un ailesinin sanıktan şikayetçi olmaması, tartışmanın maktulün hakareti nedeniyle başlaması, verilecek cezanın Çayır’ın maktulden olma 3 yaşındaki kızının mağdur olmasına yol açacağı nedeniyle, Çayır’ın ailevi durumu nazara alındığında artık bir cezanın hükmedilmesi gereksiz kılınacaktır” ifadelerine yer verildi.
Şerefinizi sikeyim.
Annesini öldürenn birine güvenli olur diye çocuk emanet etmek!! Peki ölen kadının güven alanı ne oluyor? Giden hayatının hesabı kime kesilecek neden böyle karar alınır o çocuğun kaç tane akrabası var yoksa BİLe devlet var
Tecavüzcü kocasını öldüren MELEK İPEK hala hapiste, çocuklarından ayrı. Onun davası için bu cümle kurulmuyor, yazıklar olsun bu adalet sistemine. Yaşadığımız zamana lanet ettik.