Hallstatt: Çinlilerin 980 Milyon Dolara Sahtesini Yaptığı Bir Masal Köyü

Sizlere sadece Avusturya'nın değil, tüm dünyanın en güzel köylerinden biri olan; tarihin, kültürün, doğal güzelliğin kesiştiği Hallstatt'tan bahsedeceğim. 

İşte güzelliği karşısında Çinlilerin dayanamayıp, sahtesini inşâ ettiği Hallstatt...

Hallstatt, Avusturya’nın “Yukarı” Avusturya olarak bilinen bölgesinde Salzkammergut'a bağlı Hallstätter Gölü’nün güney-batı kıyısında yer alan dünyalar güzeli bir köy.

2001 yılında gerçekleştirilen nüfus sayımına göre nüfusu sadece 946 ki, bu tarihten sonra da nüfusu çok fazla artmamış olsa gerek.

Tarihi, kültürel ve doğal güzellikleri harmanlayan Hallstatt, UNESCO Dünya Kültürel Mirası Listesi’nde yer alıyor.

Hallstatt, tarih öncesi çağlardan beri süre gelen tuz üretimi ile biliniyor ve Dünya tarihinin en eski tuz madeni burada yer almakta.

Hallstatt’taki en eski arkeolojik buluntular ise, Keltlere ait olduğu tahmin edilen ve M.Ö. 5500 tarihine kadar ulaşan bir ayakkabı.

Hallstatt, M.Ö. 12. yüzyıldan yani Geç Bronz Çağı’ndan, M.Ö 6.-8. yüzyıllara değin yani Erken Demir Çağı’na kadar neredeyse bütün Avrupa’yı etkisi altına alan bir Kelt (Celt) kültürüne de adını veriyor.

Hallstatt Kültürü olarak adı geçen bu kültür, Batı ve Doğu Hallstatt Alanları olarak adlandırılan farklı coğrafi bölgelere ayrılıyor.

Bugünkü Fransa’dan İspanya ve Portekiz’e; İsviçre’den İtalya’ya; Almanya ve Avusturya’dan; Macaristan, Hırvatistan ve Sırbistan’a kadar uzanıyor. (Neredeyse günümüz Avrupa Birliği sınırları).

Bu tarihi ve muhteşem köy günümüzde aynı zamanda popüler bir turistik merkez. Tüm güzelliğine karşın (doğal olarak) öylesine küçük ki, belki de tamamını yarım saatte yürüyerek gezmek mümkün.

Hallstatt, Roma Egemenliği ya da Erken Orta Çağ boyunca da ekonomik önemini yitirmedi. 1311 yılında ise bir pazar/alışveriş kasabası oldu.

Dünyanın bilinen ilk tuz madeni olmasının yanı sıra, “dünyadaki ilk boru hattı” da Hallstatt’ta inşâ edildi.

1595 yılında 13.000 ağacın oyulması ile inşâ edilen bu boru hattı vasıtasıyla, çıkarılan tuz 40 km uzaklıktaki Ebensee’ye aktarılmaya başlandı.

Halstatt, 19. yüzyıl sonlarına kadar ancak tekne ya da dar patikalar ile ulaşılabilen bir yerleşim yeriydi. İlk yol kısmen kayaları patlatarak, 1890 yılında inşâ edildi.

Hallstatt’taki ilginç mevzulardan biri de mezarlık durumu. Mezarlık için kullanılabilecek alan sınırlı olduğu için her 10 yılda bir mezarlar kazılarak buradaki kafatasları ve kemikler bir tür müzeye kaldırılıyor.

Kafatasları merhumun adı, mesleği, ölüm tarihi vs. yazılarak özel bir biçimde dekore edilerek sergileniyor. Tabii böylece yeni mezarlara da yer açılmış oluyor…

Küçük olmasına karşın çok canlı bir sosyal hayata sahip Hallstatt. Festivaller;

Müzik ve eğlence;

Bunun yanı sıra yaban hayatı;

Huzur;

Ve doğal güzellikler de cabası...

Ayrıca kış sporları da eksik olmuyor...

Böylesine tekne turları da beldenin vazgeçilmezlerinden...

Hallstatt’ı benzersiz kılan ise, dünyada tamamı adeta klonlanmış olan ilk ve tek yerleşim yeri olması. Şunu kastediyoruz: Çinliler, Hallstatt’ın kopyasını yaptı!

Orijinal Hallstatt köyünün her detayı, Guangdong Eyaleti’nin Huizhou şehri yakınlarında bire bir kopyalandı.

Çin’in taklit üretim konusunda bir “dünya markası” olduğunu gösteren bu durum, muhtemelen birçok ülke insanının aklına dahi gelmezdi.

China Minmetals isimli şirket tarafından 2011 Haziran’ında beldenin “çakma”sını inşâ etmek için 940 Milyon $ yatırım planını açıkladı ve sadece bir yıl sonra da sahte Hallstatt, ziyaretçilere açıldı !

Tabii bu durum doğal olarak Hallstatt Belediye Başkanı ve belde sakinleri tarafından pek hoş karşılanmadı. Klişe tabirle “taklitler asıllarını yaşatırmış”, diyelim.

Popüler İçerikler

Yeni Sezonda TV Ekranları Fena Karıştı: 5 Dizinin Ertelendiği Sezonda 6 Dizi Şimdiden Final Yaptı!
Wanda Nara'nın Icardi'nin Mesajını İfşaladıktan Sonra L-Gante'yle Yaptığı Paylaşım Icardi Fanlarını Kızdırdı!
Fernando Muslera, Jose Mourinho'yu Hedef Aldı: "İstemiyorsa Gidebilir"