Halkla İlişkiler Ve Reklamcılık Yüksek Lisans Mülakatına Girmeden Önce Okunması Gereken 13 Kitap

Son bir kaç yıldır lisans programını başarıyla bitiren ve hatırı sayılır puanlar alan mezun arkadaşların yüksek lisans mülakatına girmeden önce sıklıkla sordukları bir soru var: “Hocam, mülakatta acaba ne sorarlar?” 

Benden bu işin sırrını vermemi bekliyorlar ama öyle bir sır maalesef yok. Peki ne yapmak lazım? Yumurta kapıya dayanmadan birkaç sayfa kitap karıştırmak lazım. Mülakatlara jüri üyesi olarak hiç girmedim ama yüksek lisans ve doktora mülakatlarında jürinin karşısında ter dökmüş biri olarak ve kısacık akademi hayatımdan az buçuk kazandığım tecrübemle, halkla ilişkiler ve reklam ile alakalı bölümlerde yüksek lisans mülakatlara girmeden önce şu 13 kitaba mutlaka tekrar tekrar göz atmanızı tavsiye ederim.

1. İletişime Giriş (Mete Çamdereli)

Reklam, halkla ilişkiler, pazarlama iletişimi ya da propaganda… Hepsinin temeli iletişim ve iletişime girmeden, Mete Hocayı okumadan olmaz. İletişimi anlamadan asla…

2. Halkla İlişkiler Nedir? (Filiz Balta Peltekoğlu)

Halkla ilişkiler ile alakalı sektörden örneklerle ne ararsanız bu kitapta mevcut. Halkla ilişkileri anlamak istiyorsanız bu kitapla başlamalısınız. Kitap biraz kalın ama merak etmeyin, 1 haftada bitirirsiniz. Yarısı halkla ilişkilerde teorik altyapıyı oturturken yarısı da işin sanatsal kısmını anlatıyor.

3. Kavram ve Kuramlarıyla Reklam (Filiz Balta Peltekoğlu)

Şöyle özetleyeyim, bu kitabı okuyup reklam dersi verebilirsiniz. Abartıyor muyum? Belki… Ama bu kitapta reklamcılık ile alakalı teorik süreçten kreatif uygulamalara ve kampanyaya kadar çok detaylı bir içerik sunuyor Filiz hocam. Neredeyse reklamın tüm temel fikirlerine sahip olabilirsiniz bu kitabı okuyunca…

4. Halkla İlişkiler: Kavram Strateji ve Uygulamaları (Ayla Okay, Aydemir Okay)

Okay hocalar da yine halkla ilişkilerin dumanını attırmış. Teorik bir giriş yapıp halkla ilişkiler uygulamalarıyla kitabı tamamlıyor.

5. Kitle İletişim Kuramları – Egemen ve Eleştirel Yaklaşımlar (Levent Yaylagül)

Kitle iletişim hakkında ortaya konan teoriler, onlara getirilen eleştiriler… Burada anlatılan teoriler her iletişimcinin mutlaka bilmesi gereken en temel teoriler. Teorisyenler de öyle.. Zaten eğer mülakatı geçerseniz nazari döneminiz boyunca bu zatı şahaneler sizin en yakın akrabalarınız olacaklar.

6. Pazarlamanın ve İletişimin Yeni Kuralları (David Meerman Scott)

İnternet icat oldu, mertlik bozuldu.. Hababam Sınıfının son Yeşil Çam serisinde kimya öğretmeni Şevket Altuğ’un “Deneysiz bir kimya düşünülemeeeezzzz!!” dediği gibi artık internetsiz bir pazarlama dü düşünülemez… Bu kitap, internetin pazarlama iletişimindeki olmazsa olmazları, kuralları ve tabuları baştan sona nasıl yıktığını anlatan önemli bir kitap. Hatta bence bu konuda yazılmış kilometre taşlarından biri. Kitabın orijinal ismi “The New Rules of Marketing and PR”. Yani, halkla ilişkilerin trendlerini bu kitapta görebiliyoruz.

7. Algılama Yönetimi (Ali Saydam)

İletişim sektörünün duayen ismi Ali Saydam’ın yazmış olduğu bu eserde, halkla ilişkiler ve iletişim ile alakalı doğru bildiğimiz bazı şeylerin yanlış olduğunu sektörden örneklerle görmekteyiz. Günümüzün en popüler mevzuu zaten Algılama yönetimi değil mi? Toplum mühendisliği out, algılama yönetimi in! Bu kitap bu konuda yazılmış nadir Türkçe eserlerden biri ve mülakatta detaylıca cevap vermenizi sağlayacak eserlerden.

8. Mor İnek (Seth Godin)

Pazarlamanın yeni “P” sini Seth Godin “Think different!” mottosu altında açıklıyor. Atölye çalışmalarımızda ve reklam derslerimde bu kitabı okumayanı dövüyorduk.. O derece…

9. Modernleşen Türkiye’nin Tarihi (Erik Jan Zürcher)

“Hoppalaaaa, bu kitap da ne alaka?” mı diyorsunuz? “Güzel ülkemizin şöyle yakın tarihini bilmeden nasıl mülakata gelebilirsiniz?” diye ben de size soruyorum o zaman…

10. İknanın Psikolojisi (Robert Cialdini)

Pazarlamada iknanın yeri büyük. E iletişimde de öyle.. Hemşehrilerimize bir şeyi tükettirebilmek için ikna olmalarına çabalamıyor muyuz? Hem halkla ilişkiler de hem de reklamda tüm çabalarımızın temelinde yatan yegane unsur: İkna. İşin psikolojik boyutu bu kitaptan daha anlaşılır ve sürükleyici anlatılamazdı…

11. Pazarma İletişiminde Sosyal Medya (Salih Seçkin Sevinç)

Hepimiz Facebook, Twitter kullanıp kedili videolar paylaşıyoruz ve belki blog yazıyoruz fakat tüm bu mecraların pazarlama iletişiminde nasıl kullanılacağını biliyor muyuz? Diğer bir deyişle, bir işletmenin ya da organizasyonun sosyal medyadaki iletişimi nasıl verimli kullanılabilir? Bu kitap bize bunları açık seçik anlatıyor.

12. Turizmde Tanıtım ve Reklam (Ahmet Tolungüç)

Yukarıdaki kitaplar iletişimin turizm ayağına fazla girmedikleri için bu kitabı özellikle tavsiye ediyorum. Türkiye bir turizm cenneti, yaz-kış. Turistler, oteller, turlar, uçaklar vesaire vesaire… Bir de işin akademik boyutu var ki neredeyse her iletişim fakültesinde turizm ile alakalı dersler veriliyor, buradan bir soru gelirse kaçırmamak gerektiği için, bu kitap iyidir. Sadece turizm kitabı olarak düşünmeyin, iletişim ve marka imajı ile alakalı muazzam tespitler var...

13. Siyasal İletişim (Aysel Aziz)

Siyasal iletişim denince akla gelen ilk isim elbette Aysel Aziz. Yukarıdaki kitaplarda siyasal iletişimden layıkıyla bahsedilmediği ve yüksek lisans mükalatındada soru gelmesi muhtemel önemli konulardan biri olduğu için, bu kitabı mutlaka okumak gerek. Hele de içinde bulunduğumuz seçim ve siyaset konuşmalarının yoğun olduğu bu dönemde jürideki hocalarımız sizin partilerin siyasal iletişimlerini ve seçim kampanyalarına yönelik fikirlerinizi dinlemek isteybilir. Hocalarımız, evde hükumet kurup düşüren dayımızın ve amcamızın söyledikleri şeylerden farklı şeyler bekliyor sizden. Bu kitapta bahsedilen jargonları kafanıza not ederseniz mülakatta şov yaparsınız…

14. BONUS: Beyaz Zambaklar Ülkesinde (Grigory Petrov)

Hiçbir işe yaramayan, elverişsiz topraklarda, işsiz güçsüz ve ümitten yoksun yoksul, kaba ve hatta cani insanların bir elin parmağını geçmeyen idealist vatanperver insanlar neticesinde nasıl ümitvar olup Finlandiya gibi bir ülke kurduklarının hikayesidir bu kitap. Bu kitabı yukarıdaki kitapları okuyup yorulduğunuz zamanlarda çerez niyetine okumanızı tavsiye ediyorum. Titreyip kendimize gelelim ve çalışmayı bırakmayalım diye… Eee, ne de olsa Atam tavsiye etmiş…

Popüler İçerikler

Türkiye'ye Gelir mi? Suudi Arabistan'da Forma Giyen Cristiano Ronaldo'dan Değişim Kararı
Kanseri Yenen Eski Arka Sokaklar Oyuncusu Dizi Setlerine Yeniden Dönme Kararı Aldı
Arkeolog Muazzez İlmiye Çığ 110 Yaşında Yaşamını Yitirdi