Halkı Tarafından Acımasızca Parçalanıp Yenen Hollandalı Siyasi Lider Johan de Witt'in Trajik Hikayesi

Hollanda tarihinin en karanlık anlarından biri, Johan de Witt’in halk tarafından acımasızca parçalanarak öldürülmesiydi. 1672’de yaşanan bu vahşi olay, de Witt’in halkın öfkesinin hedefi olmasına neden oldu ve uzun yıllar unutulmayacak bir trajedi olarak hafızalarda kaldı. Linç edildikten sonra yenildiği iddia edilen Witt'in o trajik hikayesine hep beraber bakalım...

Kaynak: 1, 2, 3

Sıkı bir tarih tutkunuysanız 17. yüzyıl Hollanda'sının epey bi' kaotik olduğunu biliyorsunuzdur. O döneme en çok damgasını vuran olaylarından biriyse Johan de Witt'in trajik bir şekilde öldürülmesiydi.

Johan de Witt o dönemin en güçlü politik figürlerinden biriydi. Hollanda'da yaptığı reformlar sayesinde adını altın harflerle yazdıran Witt'in sonu, genel hayatının aksine oldukça trajik.

Onca başarısına rağmen Witt'in sonu halkın linciyle geldi. İlk başlarda Witt, 1653 yılında Hollanda'nın en yüksek mevkisi olan Büyük Emeklilik makamına atandı.

Ülkeyi ekonomik ve askeri açıdan kalkındırdıktan sonra Witt büyük bir güç kazandı. Bu güç monarşi konusunda ısrar eden Orange-Nassau Hanedanlığı arasındaki çatışmayı da beraberinde getirdi. Bu grup o dönem Prens William'ı desteklerken Witt'in Cumhuriyetçi politikalarını tehlike olarak görüyordu.

Hollanda, İngiltere, Fransa ve Münster Piskoposluğu'nun saldırılarıyla karşılaştı. Bu durum halkın yönetimden memnuniyetsizlik duymasını beraberinde getirdi.

O sene içerisinde Witt'in kardeşi Cornelis sahte bir komplo ile suçlanarak hapse atıldı ve işkence gördü. Witt sonrasında suikaste uğrasa da hayatta kaldı.

Cornelis de Witt'in hapisten çıkarılması ve ardından kardeşi Johan de Witt ile birlikte halkın önüne getirilmesi, trajedinin başlangıcı oldu. Lahey'de bir araya gelen öfkeli kalabalık, de Witt kardeşlere acımasızca saldırarak olayları geri dönülmez bir noktaya taşıdı.

Halk tüm gücüyle kardeşlere saldırdı.

Kalabalık, iki kardeşi acımasızca linç ederek öldürdü ve cesetlerini parçaladı.

En ürkütücü detaylardan biri ise bazı kaynaklara göre, kalabalığın de Witt kardeşlerin etlerini yediği iddiasıydı. Bu olay Hollanda’nın “Rampjaar” olarak bilinen 1672 felaket yılının en karanlık anlarından biri olarak hafızalarda yer etti.

De Witt'in ölümü o dönem halkın öfkesini gözler önüne serdi. Orangistler güç kazanırken Prens William da iktidarı ele geçirdi.

Günümüzde meraklı ziyaretçiler, Cornelis de Witt’in işkence gördüğü hapishaneyi gezebiliyorlar.

Lahey’deki Gevangenpoort adlı bu mekan, şimdi bir müze olarak hizmet veriyor. Binanın bir kısmı hapishane olarak geçen tarihini sergilerken, diğer kısmı ise modern bir sanat galerisi olarak kullanılıyor.

İlginizi çekebilir:

Zorunluluk Haline Gelmiş: Uçaklara Neden Soldan Biniliyor?
Yüksek Lisans Yapmaktan Vazgeçip Ev Hanımı Olmaya Karar Veren Kadın Sosyal Medyayı İkiye Böldü
Denizaşırı Mizahta Bu Hafta: Geçtiğimiz Günlerde Yabancıları Kahkahaya Boğmuş Komik Tweetler

Popüler İçerikler

Roma'da Evlenen Pınar Deniz ve Kaan Yıldırım'ın Sade Nikahından İlk Görüntüler Geldi: Gelinlik Sınıfta Kaldı!
Gündem Olan Görüntü: Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş 'Kelime-i Şehadet'i Yanlış Okudu İddiası
Gazeteci Timur Soykan Narin Cinayetiyle İlgili Düğüme Dönen Konuları Çarpıcı Bir Şekilde Analiz Etti
YORUMLAR
01.09.2024

Bi konu bu kadar kötü anlatılır... Johan de Witt için, Hollanda'nın Napolyonu diyebiliriz. Soylu olmayan ama siyasi bi aileden geliyordu. Babası belediye başkanı idi. Babası sayesinde siyasete atılıp, babadan yüksek performans göstermiştir. Kendi yetenekleri ile tam türkçesi olayan bi Danışman olmuştur, bu çok yüksek bi mevkidir o zamanlar için. Aşırı cumhuriyetçi olması ve oligarşik eyalet yapısı desteklemesi ile o zaman monarşinin başında olan Orange Hanedanı ile ters düşmesine sebep vermiştir. Daha sonra II.William ordunun desteği ile Johan ve partisindeki 5 kişiyi yakalayıp hapise atmıştır. Yalnız o sırada 2.William bi anda sebepsiz(?) ölür, velihattı da çok küçüktür. Bunun yarattığı fırsattan istifade ile eyaletler, hükümet üstünde baskı kurar ve Johan içerden çıkar ve demin bahsettiğimiz terfiyi yakalar. Bi sürü sonra Hollanda - İngiltere savaşı başlar, savaş İngiltere lehinedir, buna rağmen Johan süreci iyi yürütür, Hollanda adına taviz vererek barış anlaması imzalar.

01.09.2024

Bu tavizler denizlerle alakalı yalnız içinde bir de Tecrit Yasası vardı; bu da Orange ailesinden birinin asla kumandan olamayacağı üzerine idi. Sonra İngilteredeki kral ölür yerine II.Charles gelir, bu durum Hollanda-İng anlaşmasını geçersiz kılar ve savaşlar tekrar başlar. Bi de Fransanın savaş açması ile ortalık iyice karışır. Hollanda halkı perişan olur ve III.Wiliam'ın kapısını zorlarlar çünkü başlarına gelen perişanlıktan Johan'ı sorumlu tutarlar. Bunun üzerine William, Johan'ın kardeşine komple kurup içeri atar. Bunun üzerine Johan istifa eder ve kardeşini hapishanede ziyarete gider. O sırada orada olduğu halka fısıldanır. Bunun üzerine halk hapishaneyi basar. İçeri girip kardeşleri yakalayıp linç yaparlar..

01.09.2024

Geçmişten günümüze insan kadar vahşi başka bir canlının olmadığını kanıtlayan bir olay daha.

05.09.2024

Başlık hoşuma gitti baya "Halkı Tarafından Acımasızca Parçalanıp Yenen". O değil de 1672 yılı insanları kadar olamadık mı ya!

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ