Halk Arasındaki İki Bayram Arası Düğün Olmaz İnanışının Altında Yatan Gerçek Nedenler

'İki bayram arası düğün olmaz.' sözü neredeyse atasözü gibi. Peki nedir bu inancın kaynağı?

Ülkemizdeki kaynağı bilinmeyen yaygın inanışlardan biri; iki bayram arasında nikah/düğün olmayacağı.

Kaynağı bilinmeyen diyoruz, çünkü bu konu genellikle 'uğursuz' kabul edilir ve üzerine konuşulmaz.

Burada bahsedilen bayramlar elbette Ramazan ve Kurban Bayramı.

Özellikle yaz aylarına denk gelen bayramlar, düğün sezonuna denk geldiği için insanlar bu inancın sebebini daha çok merak eder oldu.

Batıl inanç, hurafe gibi tanımlar yapılsa da, aslında her şeyde olduğu gibi bu inancın da birkaç dayanağı var.

Altında gerekçeli bir neden olmasa da, insanlar geleneksel inançlardan kolay kopamıyor. Bu da o inançlardan biri ve aslında birkaç sebebi var.

Bunlardan ilki İslam öncesi Arap coğrafyasına dayanıyor.

Cahiliye (putperest) dönemde Arabistan'da Ramazan ayından sonraki ay olan Şevval ayında nikah/zifaf kesinlikle yasaktı. Çünkü bu ayda büyük bir veba salgını olmuş ve çok sayıda insan ölmüştü. Bu da Şevval ayının uğursuz sayılmasına neden oldu.

Zamanla hurafeye dönüşen bu inanışın yanında başka bir sebep de var.

Yoksulluğun hüküm sürdüğü yıllarda genellikle tarım ve hayvancılıkla uğraşan insanların yıl içinde alışveriş yaptığı iki dönem vardı; dini bayramlar ve düğünler. Yeni kıyafet, eşya alışverişleri sadece bu zamanlarda yapılırdı.

Bu iki harcama dönemini çakıştırmak maddi açıdan mümkün değildi.

Bu nedenle düğünler iki bayram arasında değil, farklı bir dönemde; çiftçiler için hasat zamanından sonraki bir tarihte yapılırdı.

İşin İslami boyutunda yanlış yorumlama olduğu görüşü hakim.

Dini bayramların ilk gününün cuma gününe denk gelmesi durumunda sabah bayram namazı ve öğlen cuma namazı arasındaki sürede nikah kıyılmaması tavsiye edilmiştir ve cuma günü de İslam için bir bayram olduğu için zamanla bu söze evrildiği düşünülmektedir. Yani bahsedilen iki bayram, bayramın cuma gününe denk gelmesi durumunda sadece birkaç saatlik bir süredir.

Diyanet, inanışın hiçbir dini dayanağı olmadığını belirtiyor.

Diyanet İşleri Başkanlığı'na bu konu çok sık soruluyor. Diyanet İşleri Başkanlığı geçtiğimiz yıllarda bu inanışın bir hurafe olduğunu, çiftlerin yılın diledikleri bir günü ve saatinde evlenmelerinde hiçbir mahsur olmadığını açıkladı.

Popüler İçerikler

Zoru Başardık: Karadağ'a Üç Puan Hediye Eden Milli Takım'a Gelen Tepkiler
Beklenen Gün Geldi: Birbirinden Ünlü İsimler Saygı1 Formatının İkinci Konuğu Sertab Erener İçin Sahneye Çıktı!
A Millî Takım'ın UEFA Uluslar Ligi'ndeki Play-Off Turu Rakibi Belli Oldu: Macaristan
YORUMLAR
29.05.2021

olayin iSLAMi hic bir boyutu !! karsiligi..YOK!!! anlattigin sey sadece TARIH!!!! islam boyle zirvalari barindirmaz

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ