'Mustafa Söylemez ile 1996'da Ümraniye Cezaevi'nde tanıştım. Eylül 2021'de kafeme gelip, 'Hazır ol bir mevzu var. 1-2 güne seni Kıbrıs'a götüreceğim' dedi. Konudan bahsetmedi. Talimatıyla otobüsle Alanya'ya gittim. O da aracıyla geldi. Buluştuk. 10 m uzunluğunda, iki Türk'ün kullandığı beyaz bir yatla yola çıktık. KKTC'de tekneden suya atladık. 25 gün bir evde kaldık. Söylemez beni hiç dışarı çıkarmadı. Sadece kendisi çıktı. Çöpü bile o atıyordu. Kıbrıs'a neden geldiğimizi söylemedi. Sinyal vermesin diye telefon kullanmadı. Sonra, 'Geri dönüyoruz, ekip dağıldı, ekti beni şerefsizler' dedi. İstanbul'a geri döndüğümüzde, Falyalı için, 'Kendini tutuklatmış ş...' dedi.
Suikasttan önce Veysel Sare ile Alanya'ya gittik. Tekne ile Kıbrıs'a geçtik. Mustafa Söylemez, Kıbrıs'a uçakla geldi. Ömer Tunç hatları ayarladı. Ömer, beni beyaz bir araca bindirdi. Araç yolu görecek şekilde park halindeydi. Bana, 'Burada bekle araba geçince beni ara' dedi. Söylemez ve Tunç yanımdan ayrıldı. Araç geçince Ömer'i arayarak, Falyalı için, 'Geldi geldi' dedim. Sonra eve gittim.'